Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, Gazeteci Metin Cihan’ın Gazze bombalanırken Türkiye’nin İsrail ile ticarete aynen devam ettiğini ortaya çıkaran haberini gündeme taşıdı.
Herkesin ulaşabileceği, açık kaynaklara göre İsrail’i en sert şekilde kınayanların fiilen İsrail’e desteklerini sürdürdüklerini belirten Ersoy, İsrail ordusu için gerekli yakıt, hammadde, giyecek ve silah aksamından, gıda, çimento, çelik, kablo tedariğine kadar bütün ticaretin aynen devam ettiğine dikkat çekti.
“Siyasal islamcılar iki yüzlüdür”
İktidardaki siyasal İslamcıların en yüksek perdeden İsrail’i kınadığını hatırlatan Ersoy, Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan’ın ortağı olduğu şirket üzerinden İsrail limanlarına sevkiyatın sürdürüldüğünü ve Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın da aynı şekilde ortağı olduğu şirket üzerinden sevkiyatlara devam ettiğinin altını çizdi. Ersoy, “Bunda şaşılacak bir şey yok aslında. Çünkü siyasal islam tam olarak budur. Takiyeciliktir, ikiyüzlülüktür. Ama mesele siyasal İslamcılarla sınırlı değil elbette.
Sermaye sınıfı bir bütün olarak İsrail ile ticari ilişkilerine devam ediyor. Gazze’nin bir çocuk mezarlığına çevrilmesinin pek bir önemi yok; yeter ki sermaye büyümeye, kârına kâr katmaya devam etsin” dedi.
Peki bizde durum ne?
Ersoy, Ticaret Dairesi’nin yayınladığı son istatistik kitabında yer alan 2022 yılı verilerine göre Türkiye’den sonra en fazla İsrail’den ithalat yapıldığına vurgu yaptı. 2021 yılına kıyasla 2022’de İsrail’den yapılan ithalatın %57 artış gösterdiğini belirten Ersoy, 2022 yılında İsrail’den yapılan toplam ithalatın 128.448.346 $ olduğunu söyledi. Ersoy, bu ithalat tutarının 127.478.794 dolar karşılığının fuel oil, euro dizel ve benzin olduğuna dikkat çekerek, İsrail’den yapılan ithalatın neredeyse tamamının elektrik üretimi ve ulaşım için kullandığımız enerji kaynakları olduğunu ifade etti.
“Temel ihtiyaçlarımız üzerinden zenginliklerine zenginlik katıyorlar”
Elektrik ve ulaşımın hane bütçesinin önemli bir bölümünü ayırdığımız temel ihtiyaçlarımız olduğunu söyleyen Ersoy, “Kamusal toplu taşıma sistemine sahip olsaydık, dışardan bu kadar çok akaryakıt ithal etmek zorunda kalmazdık. Tabi o zaman da benzin fiyatlarına sürekli zam yaptırabilen akaryakıt ithalatçıları da bu kadar zenginleşemezdi.
Elektrik üretiminde ise farklı kaynaklara yönelmek yerine hala fuel oil kullanımına ve AKSA’yı beslemeye devam ediyoruz. Bu iki alan toplumsal ihtiyaçları karşılamak için değil, tamamen sermayenin doymak bilmez kâr ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanmış. Bu muazzam kârları da bizim sırtımızdan yapıyorlar. Temel ihtiyaçlarımız üzerinden zenginliğine zenginlik katanlar ise, aynı Türkiye’deki sınıfdaşları gibi, katliamlarına amansızca devam eden İsrail ile ticari ilişkiler geliştirmekte bir beis görmüyorlar” ifadelerini kullandı.
Sermaye sınıfının kâr arzusunu yaşam hakkının üstünde tutmaya devam ettiğini belirten Ersoy, Filistin halkının yanında olduğunu söyleyen KKTC yöneticilerinin de iki yüzlülükte Türkiye’deki ustalarıyla yarıştığını söyledi.
