GenelKıbrısManşet

Esat Yılmaer ve karizması

Karıncanın belini incitmeden onu dürtüleme modunu aktifleştirmek bir ustalık işi...

 

Karizma ne demek? Eski Yunancada ‘Allah vergisi’ demek. Liderlerin görüntüsü, ses
tonu ve de kişiliklerine yönelik yakıştırılan etkileyici ve de sürükleyici bir gücü ifâde eder bu
karizma dalgaları bildik.
Her sektörde olduğu gibi sporda da ve buna ilişkin yeni medya düzeninde de karizmatik
veya karizması çizilen bir sürü gazeteci büyüğümüz veya küçüğümüz var. Kim kimi çizmiş, kim
neden çizilmiş veya kim kime çizik atmış vaziyetleriyle şahsen ilgilenmeyiz ama her daim ve de
her dönem birilerini üstü çizilir yine bildik.
Neyse, orta sondan beridir iyi bir gazete okuyucusuyuz. Kimler geldi, kimler geçti,
kimler deldi de geçti, kimler kalemini sattı, kimler satıldı, kimler eyyam yaptı, kimler taktı da
kaçtı, kimler super-ego rötuşunu gerçekleştirdi; Kim samimi, kim kaypak, kim ünlü yazar
Goethe’den (Göte) attı; Kimileri aydınlatma amacıyla data ve detay verdi, kimileri gerçekten
olaya dahil olup katkı koydu veya bu ülkenin vatandaşı için kimlerin kalbi gerçekten sızladı
biliriz.
Rahmetli Arif Hasan Tahsin’in köşe adı “Olaylar ve Gerçekler”i gibi zaten mal
meydanda. Mâlum, gazetecilik zor zanaat vesselâm. Mesai mevhumu yok, kesilecek gabak çok.
Hele hele manşete atılacak haber ve iletisi gerçek gazeteciler için çok daha zor.
Esat Yılmaer Başkan’la vakt-î zamanında aynı sofrada buluşmuştuk. Bilmem bilir
misiniz, kendisi Türkiye Spor Yazarları Derneği eski Başkanı, Dünya Spor Yazarları Birliği
AIPS’in 1. Başkan Yardımcısı ve 10 yıl süreyle de Avrupa Spor Yazarları Birliği UEPS’te
yönetim kurulu üyeliği yapmış bir usta. Süper bir referans ama şahsen en önemli bulduğum yanı
ise dünya basketbol tarihinin en iyi basketbolcusu Michael Jordan ile röportaj yapan ilk ve tek
Türk.
Esat Başkan’la konu ve manşet başlığı seçimi hakkında konuşuyorduk. Konuşma
esnasında şöyle bir örnek verdi; “2000 yılıydı. Galatasaray hem içeride, hem de Avrupa’da
fırtına gibi esiyordu. Avrupa Şampiyonu olma arifesinde içeride Bursaspor’a 5-0 mağlup
olmuşlardı. Hürriyet Gazetesi’ne böylesine önemli bir temsilcimizin moralini bozmayacak
bir manşet başlığı atmak istiyorduk ama harâretli tartışmalar sonucunda başarılı
olamamıştık. Çaycı da o anda servis esnasında pis pis sırıtıyordu. Bakışımdan
sinirlendiğimi anladı ve hemen ‘Boşverin Esat Bey. Yazın; Karizma çizildi’ dedi. İşte, ertesi günkü başlık da aynen dediği gibi oldu; “Galatasaray’ın karizma çizildi” tam sayfa çekti.
Hikâyeden de anlaşılacağı gibi karıncanın belini incitmeden onu dürtüleme modunu
aktifleştirmek bir ustalık işi. Son söz mü? Ustayla softra başka konularda da ahkâm kestik ki
başka yazıya kaldı nasipse. İyi ki.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu