Anayasasında laik olduğu yazan bir devletin bir gecede vatandaşı yapılan ve din işlerinden sorumlu kurumunun başına getirilen bir kamu görevlisinin “Bir kadın kocasının yatak davetine icabet etmek zorundadır” diyebildiği ve o devletin hiçbir makamının kendisine dokunamadığı bir yerde, bir gün bir kadın tecavüze uğruyor, diğer bir gün gencecik bir kız vahşice öldürülüyor. Ve fakat maalesef bu çağ dışı, insanlıktan nasibini almamış yobaz ve çağ dışı anlayışa karşı devlet yöneticilerinin adeta destekler görüntüsü kamuoyunda çok ciddi bir rahatsızlığa neden oluyor.
Elbette kadına karşı her türlü şiddet yargı önünde en ağır şekilde cezalandırılmalıdır, lakin burada esas mücadele edilmesi gereken kadına şiddeti neredeyse meşru kılan bu zihniyettir! Hatırlayanlar bilecektir KAYAD Olgun Selçuk Amcaoğlu’nun eğitim bakanlığı döneminde gençlerin küçük yaştan şiddet içerikli davranışları tanımaları ve bu davranışları paylaşmalarına yönelik bir eğitim müfredatı hazırlamıştı..
Olgun Bey bu eğitimin okullarda verilmesini sağlayacak protokolü da imzalamıştı…
Lakin belli ki birilerinin talimatı ya da baskısıyla protokolü tek taraflı fesih edildiği açıklandı. Çok net yazacağım, o gün bunu tek taraflı fesih edilmesini sağlayan güç odakları Kıbrıs’ın kuzeyine yerleştirilmeye çalışılan çağ dışı zihniyetin mimarlarıdır.
Sayın Amcaoğlu’nun bu anlamda topluma bir açıklama borcu var.
Çıksın ve kimlerin bu protokole engel olduğunu topluma anlatsın.
Toplumsal fayda sağlayacağına yürekten inandığı bir protokolün altına imza koyduktan sonra bunun yürürlüğe girmesini nasıl engellediklerini açıklasın Olgun Bey..
Velhasıl diyeceğim o ki; bu karanlık zihniyetin Kıbrıs’ın kuzeyine yerleşmesine bilerek veyahut bilmeyerek ön ayak olan bunu siyasi makamlardan aldıkları güçle sağlayan siyasetçileri tarih asla affetmeyecek, gün gelecek kendi evlatları dahi adlarını zikretmekten, falanın filanın kızıyım, oğluyum, torunuyum demekten kaçınacaklar..
