Türk Dil Kurumu’na göre “Eyvallah”, `Allah’a ısmarladık` anlamında kullanılıyor…
Yani “haydi ben gidiyorum” olabilir.
İngilizcesi, “Good bye” olarak söylenebilir.
Türkçe, “Haydi bana müsade” olarak da kabul edebiliriz.
Sadece, “bye” da diyebiliriz, “bye bye” daé
Yine türk dil Kurumu’na göre “eyvallah”, `Teşekkür ederim` anlamında da kullanılan bir sözdür…
Ve üçüncü bir anlamı olduğu Türk Dil Kurumu sözlüklerinde yazar o da `Kabul ediyorum, razıyım` demektir…
-*-*-
Merit Oteller Grubu dün yazılı bir açıklama yaptı…
“Eyvallah!” diyorum…
Bu açıklamaya eyvallah!
İsterseniz, “hoşça kalın” anlamını çıkarın, isterseniz “işte gidiyorum, çeşm-i siyahım” diye şarkıyla süsleyin.
İsterseniz, “Teşekkür ederim” anlamından yakın; dilerseniz, “kabul ediyorum, razıyım”dan buyurun!
-*-*-
Merit Grup, son günlerde, benim de yazılarımın yayınlandığı Gıynık Gazetesi’nde, çok ilginç bir habere konu oldu…
Ama ondan çok öncesi de var…
Eyvallah mı?
Eyvallah!
-*-*-
Neydi bu son konu?
“Şirketin iki üst düzey çalışanı, Girne’de bir otel satın alıyor…”
Eyvallah!
-*-*-
Gazete de diyor ki özetle, “… Değerli okuyucular, bu işin içinde bir iş var ve bu işten KKTC devleti çok ciddi para kaybetmiştir…”
Peki şirket ne diyor?
Şirket, özetle diyor ki; birlikte okuyalım:
“… Şirketimizin, Tibuk Ailesi’nin gösterdiği tüm iyi niyetli desteklerine, bu zor dönemde istihdam yaratmak adına yaptığı yatırımlarına, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtımı için gösterdiği gayretlerine karşı -çeşitli yayın organlarında yapılan mesnetsiz ve kötü niyetli açıklamaları büyük bir üzüntü ile karşıladığını belirtmek isteriz”…
Eyvallah!
-*-*-
Merit Oteller Grubu’ndan yapılan açıklamada deniyor ki, “… Şirketimiz, 20 yılı aşkın süredir -başta turizm olmak üzere, birçok farklı alanda yaptığı yatırımlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisine büyük katkılar sunmuş, yeni yatırımları ile de katkı sunmaya devam etmektedir.”
Eyvallah!
-*-*-
“… Ayrıca tüm Dünya’nın görmezden geldiği, Akdeniz’in incisi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası anlamda tanıtılması hususunda ciddi tanıtım faaliyetleri yürütmüş, yürütmeye devam etmeyi de ilke olarak benimsemiştir.”
Eyvallah!
-*-*-
Devamı var, okumayı sürdürelim lütfen:
“… Ülkemiz ekonomisini ve sosyal yaşamını 2020 Mart ayı itibariyle derinden sarsan Covid-19 salgını süresince de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti ve milletimize tüm imkanlarıyla destek olmaktan da asla geri durmamıştır.”
Eyvallah!
-*-*-
Şirket başka neler mi yapmış?
Lütfen okumayı sürdürelim:
“… Bu hususta, 30 Mart – 25 Nisan tarihleri arasında Merit Cyprus Gardens, işletmemiz 60 vatandaşımızın konakladığı pandemi oteli olarak tahsis edilmiştir… Sağlık Bakanlığımızın ve milletimizin desteğe ihtiyacı olduğu noktada, Merit Otellerinin bağlı olduğu Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk’un oğlu Murat Besim Tibuk, Sağlık Bakanlığı’nın talep ettiği 3000 hızlı tanı kitine istinaden 6 bin adet hızlı tanı kitini de özel bir uçak kiralayarak adaya getirmiş, desteklerini esirgememiştir. Sağlık bakanlığınının bilgisi ve özel izni dahilinde bu yardımları gerçekleştiren Sayın Murat Besim Tibuk, devletimize ek bir maliyet yaratmamak adına, Merit Royal Premium Hotel & Resort işletmemizde karantinada kalmış, akabinde söz konusu işletmemiz 20 Haziran 2020 tarihine kadar da yaklaşık 60 vatandaşımızın konakladığı bir pandemi oteli olarak hizmet vermiştir.
Gerek şirketimiz, gerekse Tibuk ailesi, her birey ve kurumun tecrübe ettiği olağanüstü koşullarda, her zaman olduğu gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti menfaatinden yana tavrını ve desteğini esirgememiş, destek olmaktan da gurur duymuştur.”
Eyvallah!
-*-*-
Şirket başka ney yapmış bizim için?
Okumayı sürdürüyoruz:
“… Öyleki yapımına henüz başlanmış pandemi hastanesinin olmadığı dönemde dahi yatırımlarımızdan biri olan Queen Aphrodite Otel’imizi de Sağlık Bakanlığı’nın pandemi hastahanesi olarak kullanması hususunda KKTC Hükümetine karşılıksız olarak teklif etmiştir… Şirketimizin, Tibuk Ailesi’nin gösterdiği tüm iyi niyetli desteklerine, bu zor dönemde istihdam yaratmak adına yaptığı yatırımlarına, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtımı için gösterdiği gayretlerine karşı -çeşitli yayın organlarında yapılan mesnetsiz ve kötü niyetli açıklamaları büyük bir üzüntü ile karşıladığını belirtmek isteriz. Daha önce de belirttiğimiz gibi asılsız her iddianın hukuksal zeminde takipçisi olduğumuzu ve gerekeni yapacağımızı bilmenizi isteriz… Merit Grubu olarak tüm gayretimizle ülkemize hizmet etmeye devam edeceğimizi belirtir, asılsız iddialara itibar göstermeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sağduyulu halkına teşekkür ederiz.”
Eyvallah!
-*-*-
Şimdi; gerçekten “tüm söylediklerinizi kabul ediyorum, her söylediğinize razıyım ve gerçekten teşekkürler” anlamına gelecek şekilde, “eyvallah” diye bağırasım var!
Teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler!
Eyvallah!
Samimi ve yürekten eyvallah!
-*-*-
Amma velakin; yukarıda sizin saydıklarınızın tümünü son derece hoyrat ve de laubali bir şekilde yapmadınız mı?
Gerçekten tüm yatırımlarınız bizim için milli servettir, binlerce kez eyvallah ama siz bundan hiç mi para kazanmadınız?
Siz hiç mi gelir elde etmediniz?
Tamamen hayrına mıydı tüm yatırımlarınız?
Değildi!
-*-*-
Televizyon programlarına çıkıp çıkıp, Kıbrıs Türk toplumunu defalarca aşağılamadınız mı?
“Tembel” demediniz mi?
Hatta “geri zekalılar” demişliğiniz yok mu?
-*-*-
Şimdi de çıkmış, “sizleri dava edeceğiz” mi diyorsunuz?
Bence hepimizi dava edin!
Hiç durmayın!
Binlerce kez eyvallah!
-*-*-
Ama bilesiniz ki, bu toplum – şahane ilişkiler içerisinde olduğunuz “tüm siyasi partilerimizden bir yığın kirli ismin size sağladığı her türlü ayrıcalığı kabule ‘eyvallah’ demeye zorlanmıştır…”
Bu yüzden, en azından çıkıp da basını tehdit etmeseydiniz keşke!
Çünkü bu basın da, yukarıda yaptığınız “bazı iyi” şeylerin hatırına, size son derece iltimaslı davranmıştır…
-*-*-
Lütfen, “savunma yapmak ve tehdit etmek yerine”, bir kez olsun, “özür dileriz, bu kirlenmiş coğrafyanın çirkefinde bizim de etkimiz olmuştur” deyin; yemin ederim, “eyvallah b’annem” derim!
Ya da, lütfen siz bir “eyvallah” deyin!
Çünkü yetti gayrı b’annem!
