DünyaManşet

Filistin aşı temin etse de İsrail’in iznine bağlı

İsrail koronavirüs aşılamasına başlarken Filistin daha aylarca bekleyebilir

İsrail, Kovid-19 aşısını ülke genelinde yaymak için hızla hareket ederken Başbakan Benjamin Netanyahu, 19 Aralık’ta sembolik olarak ilk aşıyı yaptırmaya hazırlanıyor. Ancak aşı konusu, İsrail’in hemen yanı başındaki 5 milyondan fazla Filistinli için belirsizliğini koruyor. Zira mali, siyasi ve lojistik engellerin Filistin’in aşıya ulaşmasını aylarca erteleme ihtimali bulunuyor.

ABD, Birleşik Krallık ve Rusya gibi zengin ülkeler halihazırda sağlık çalışanlarına, yaşlılara ve diğer öncelik gruplarına aşı programlarını başlatırken birçok ülke de bugünlerde aşı sevkiyatına geçti.

Ancak dünyadaki yoksul ülkelerin aşı için çok daha uzun süre bekleme olasılığı epey yüksek. Zira bu hafta ortaya çıkan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) belgeleri, bazı ülkelerin aşıya tam 2024’e kadar ulaşamayabileceğini gözler önüne serdi. Bu durumun virüsü dünya genelinde kontrol altına alma çabalarına bir darbe vurma ihtimali de bulunuyor.

Dünyadaki aşı adaletsizliğini gözler önüne seren bölgelerden biri de İsrail ve Filistin toprakları. Zira İsrail hükümeti, Pfizer-BioNTech’le 8 milyon dozda anlaştı ve günde 60 bin kişiye ulaşan aşı programını haftaya başlatmayı planlıyor. 4 Aralık’ta da Moderna’yla 6 milyon doz için imzaları atan İsrail’de aşılananlara daha fazla hareket özgürlüğü sağlayacak “yeşil pasaportlar”la ülkede pandeminin son aşamalarına girildiği umudu artıyor.

Filistin’de durum belirsiz

Filistinli liderler, DSÖ’ye göre 20 dolar olan Pfizer-BioNTech ve 25 ila 35 dolar olan Moderna aşısını karşılayamayacaklarını bildiriyor. Filistinli liderlerle birlikte uluslararası toplum da İsrail’in Filistinlilerin mümkün olan en kısa sürede aşılanmasını sağlamak zorunda olduğunu ifade ediyor.

Bunlardan biri olan DSÖ’nün Filistin sorumlusu Gerald Rockenschaub, şu ifadeleri kullandı:

“Herkes güvende olana kadar kimse güvende değil. Küresel pazarda aşı satın alamayan ülkelerin ihtiyaçlarının yeterince karşılanmasını sağlamak herkesin çıkarına.”

Çarşamba İsrailli yöneticilere başvuruda bulunan İnsan Hakları İçin Doktorlar adlı sivil toplum kuruluşu da “İsrail, kontrolü altındaki Filistin halkını aşılamak için ahlaki ve insani sorumluluk taşıyor” ifadelerini kullanmıştı.

Ancak İsrail Sağlık Bakanı Yuli Edelstein, bir röportajda sorumlulukları bulunduğu konusuna katılmadığını açıkladı. Yine de her gün binlerce işçinin Filistin’den İsrail’e geçmesi sebebiyle, Filistin’e aşı sağlamanın ülkesinin çıkarına olduğunu kabul etti.

Edelstein, ülkenin biriktirdiği aşı stoğunun bir kısmını aktarabileceklerini, ancak İsrail topraklarında yaşayan 9 milyon kişiyi aşılayana kadar bunun mümkün olmadığını ifade etti.

The Washington Post’un haberine göre, bununla birlikte, Filistinlilerin yalnızca mali değil lojistik ve teknik desteğe de ihtiyacı bulunuyor. Örneğin Pfizer-BioNTech aşısı, -70 santigrat derecede nakledilmeli ve saklanmalıyken günde sadece 8 saat elektriğin mevcut olduğu Filistin’de bu imkansız.

Filistin Sağlık Bakanlığı’ndan Ali Abd Rabbo, bu durum hakkında şöyle konuştu:

“Bunun için teknik kapasitemiz yok. İsrail tarafıyla bu konuda görüşmeler yaptık fakat şu ana kadar bir anlaşma sağlanamadı.”

Bu yüzden Filistin halkı, umutlarını daha uygun fiyatlı aşılar sunmak için çalışan 92 yoksul ülkeden oluşan küresel bir konsorsiyuma bağlamış vaziyette. Zira Filistinli yöneticiler, katılan her ulusun en savunmasız yüzde 20’sini aşılamayı amaçlayan GAVI Aşı İttifakı adlı programa imza attı.

DSÖ, Birleşmiş Milletler ve Bill & Melinda Gates Vakfı tarafından desteklenen program, dünya çapında halen geliştirilen 14 aşıyı inceliyor. DSÖ’nün, bunlardan bazılarını acil kullanım için ocakta onaylaması bekleniyor.

Başka seçenekler de masada

Filistinliler başka seçenekleri de araştırıyor. Koronavirüs Görev Gücü üyesi Dr. Salwa Najjab’a göre, Filistin yönetimi, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Çin aşısının tedarikinin bir kısmını paylaşmasını istedi. Rusya’nın 4 milyon doz Sputnik aşısı teklif ettiği de gelen haberler arasında.

Öte yandan, Filistinliler aşıyla ilgili hangi girişimlerde bulunursa bulunsun, İsrail denetimlerinin getirdiği engellerle karşı karşıya. Çünkü Filistin’e gelecek herhangi bir aşı, daha önce onaylanmamış ilaçların ithalatını engellemiş olan İsrail’in birimleri tarafından inceleme altına alınacak.

Sağlık uzmanları, İsrail’in DSÖ’nün acil kullanım için onayladığı aşıları tanımasını beklediklerini ancak diğerlerini kontrol noktalarında durdurabileceğini aktardı.

Kendi sınırları üzerinde kontrolleri olmadığını belirten Dr. Najjab, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu konuda İsrail’le koordineli çalışmalıyız. Herkes aşıyı alamayacağımızdan korkuyor.”

Filistinli yetkililerle koordinasyonu sağlayan İsrail Savunma Bakanlığı’na bağlı Bölgesel Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü, aşıların herhangi biri hakkında yorum yapmasa da bunun Filistinlilerin çabalarına engel olarak görülmemesi gerektiğini bildirdi.

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu