KıbrısManşetSiyaset

Filmin sonu hüsran..

Gemi su alıp batarken, orkestra yerini terk etmiyor ve çalmaya devam ediyor. Aynı şeyi bugün biz yaşıyoruz. Gözlerimizin önünde çöken bir yapı var

Sanırım hepimizin büyük oranda hemfikir olduğu konu şu.

Ülke yangın yeri…

Bakanlar Kurulu toplanamıyor.

Başbakan kendi derdinde.

Zaten hükümet kuruluncaya kadar da bu görevi yapmak istemediğini Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a iletti.

Cumhurbaşkanı çok rahat.

Sürekli gezmelerde.

Türkiye’de geçirdiği zaman ülkemizde geçirdiği zamandan fazla.

Daha önce de belirttim.

Bir kez daha belirtmiş olayım.

Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın  Türkiye’ye yaptığı ziyaretler belli ki kendisi dışında yapılan  bir planlamanın ürünü.

Ve elbette bunda bir sakınca görmüyorum. Ve fakat bu ülkenin toplum lideri pozisyonundaysanız ve ülkenizde sorunlar büyüdükçe büyümektedir, çareler, çözümler gerekmektedir, sizin bir Cumhurbaşkanı olarak önceliğiniz Türkiye üzerinden yapılan her davete var yere yok yere gitmek değil, ülkenizde kalıp toplumsal sıkıntı yaratan bu sorunların çözümünde inisiyatif alıp liderlik üstlenmenizdir.

Fakat ne yazık ki Sayın Tatar’da böyle bir gaile yok. Nitekim ülkede hükümet yok.

Meclis kilitlendi.

Sorunlar her alana sirayet etti.

Burada Cumhurbaşkanı yetkileri doğrultusunda siyasetin önünü açacak bir takım kararlar üretebilir.

Lakin ne yazık bunun yerine bir siyasi partinin kurultayına endekslendi tüm ülke.

Sayın Cumhurbaşkanı toplumsal fayda sağlayacak kararlarını alırken tarafsız olması gerekiyor. Zira kendisi ülkenin Cumhurbaşkanı. Artık UBP’nin ne genel başkanıdır, ne de UBP’nin kendi iç işlerine müdahale edecek pozisyondadır . Ve fakat buna rağmen hükümet kurma çalışmaları için UBP kurultayı bekleyeceğini ve kurultayda kim kazanırsa ona hükümeti kurma görevi vereceğini söylüyor.

Muhalefet ise tepkisiz.

Adeta ortada yok.

Belli ki bu durum onları da rahatsız etmiyor.

Herkes kendi ikbali için tuttuğu koltuğunun derdinde!

Peki ya halk?

Halk bu saatten sonra zaten yok,

Ülkeye kaos hakim.

Tam bir çöküş yaşanıyor.

Meşhur TİTANİC gemisindeki gibi.

Gemi su alıp batarken, orkestra yerini terk etmiyor ve çalmaya devam ediyor.

Aynı şeyi bugün biz yaşıyoruz.

Gözlerimizin önünde çöken bir yapı var.

Fakat buna rağmen hiçbir şey yokmuş gibi devam ediyoruz.

Kısacası el birliği ile perdeyi kapatıyoruz…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu