Fırat disiplin sevkinin ardından “spor kamuoyunu bilgilendirmek farz olmuştur, ne üzücüdür ki eğer olacaksa idi beklentim şu yöndeydi” diyerek şu ifadeleri kullandı;
“Spor ile ilgili yanlış alt yapı eğitimi uygulanması düşünülen eğitim sisteminin uygulanmaması, ya da futbol ile ilgili camiaya yönelik yanlış hareketlerden, futbol ile alakalı sahada kulübümüzde ya da çalıştığımız ortamda yapmış olduğumuz yanlışlar. Tasvip edilmeyen hareketlerden, hakkımda disiplin soruşturması açılmasından dolayı haber olmayı beklerdim. Ama yeni oluşturulmuş bir federasyon, yönetim kurulu tarafından hem de “basın” ve “ifade özgürlüğü”nün tartışıldığı bu günlerde bu konuda sitemlerini daha yeni ifade etmiş olan değerli kişilerin de yer aldığı bir yönetimin koltuklara dahi oturmadan özellikle de sayın Tekin K. Birinci’nin yazmış olduğu bir yazının yorumlarına ülkenin genel spor anlayışına ve genel yönetim biçimleri ve denetim idare şekline karşı yapmış olduğum sitemi, düşüncelerimi ceza sebebi olarak görüyorlarsa, ilk önce geriye bir dönüp bakılmalı sanki, birçok spor adamının disiplin kurullarında koşturmaları gerekmiyormuydu? Hem de küfürlerden, fiili saldırılardan, maç bağlamarından vs.’den. Yani federasyon beni disipline veriyor ve genel diyor.
Federasyonu, kulüpleri küçük düşürücü tabirleri içeren bir maddeden dolayı deniyor. Ama nasıl? Hangisi? Ne yazısı? Bunu bilen yok açıklayan yok. Şahsen ben de hangi konu için savunmamı istediğinizi bilmediğimden her hangi bir savunma yapamamın uygun olmayacağını bildirmiş oldum. Buna ek olarak özellikle de bazı basın kuruluşlarının kafadan, havadan arayışları ile baştan savma haber yapıp bunları sitelerinde paylaşarak ailelerimizi tedirgin etmek ve üzmek kimseye yakışmıyor. Herkesin haberci, herkesin bilim insanı, herkesin prof olduğu ülkemde herhalde bunları da yapmamız normal karşılanmalı mı? diye düşünüyorum. Bugüne kadar hiçbir kimsenin telefonunu cevapsız bırakmayan bir kişi olarak bir “alo” dense ve sorulsa sizlere neler yaşandığını şahsen anlatacağımı az çok bilmeniz gerekirdi diye düşünüyorum. Ama ağır olanı ise KTFAD’nin (Kıbrıs Türk Futbol Antrenörleri Derneği) daha sabahleyin gönderdiği katılmakta “zorunlu” olduğunuz seminer ve üyelik için bu kadar meblağ ödemelisiniz “sms”inden başka aranmamak ve nedir olanlar, noldu diyerek bir bilgi dahi alınmaması aranmamaktadır. Spor camiasının “adaletli hak hukuğun” var olduğu “ifade özgürlüğünün” hissedileceği saygılı, seviyeli bir futbolun konuşulduğu “eğitimin ve alt yapıların” öneminin artacağı bir sezon geçirilmesi dileğiyle. Saygılarımla.”
