KıbrısManşet

Futbolumuz anısına

Yaşayanların ömrüne bereket. Kaybettiklerimiz de nurlar içinde uyusun

İlk kez AEL Limassol – Fenerbahçe maçı arifesinde yakından tanışma fırsatımız olmuştu muhteremle; Sevim Ebeoğlu, 74 Kuşağı yurdumuzda ismi en fazla bilinen futbol efsanelerinden biri. Kıbrıs’ta ortak liglerin olduğu Kıbrıs Futbol Federasyonu (KOP 1934 – 1955) döneminde ‘Gol Kralı’ olan ilk ve tek Kıbrıslı Türk Sevim Ebeoğlu ağabeyimiz cennet mekân.

2 kez AEL Limassol’da, iki kez de Doğan Türk Birliği’nde gol krallığı yaşayan Sevim Ebeoğlu, AEL’in kazandığı 5 şampiyonluğun 3’üne de imza attı. AEL’deyken 1950’de Panathnaikos’a (Yunanistan) İsrail’e karşı sahaya çıkan Sevim Ebeoğlu, zaman zaman Kıbrıslı Türk takımları tarafından da takviye alınmış bir futbolcuydu.

Gün geldi yıkandı ve namazı kılındı. Biz de o gün oradaydık II. Selim Huzur’da. Cenaze törenine bazı Rumlar da katılmıştı. Tabutunun üzerinde formasını giydiği Doğan Türk Birliği ile AEL Limassol takımlarının forma ve bayraklarının yanısıra, taraftarı olduğu Fenerbahçe takımının forması da yer aldı. Bilen bilir AEL’in sarın laciverti de Ebeoğlu tarafından Fenerbahçe’den alıntıdır.

E başka? Cenazede Rum futbolseverlerin de hafızalarından silinmeyen Türk ve Rum futbolcuların isimlerini sıralamaya başladılar. Sevim Ebeoğlu, Erol Kâzım, Mustafa Defteralı ve Vedat Cipsi en önde gelenler arasında. Sonrasında Baba Fevzi, Arap Erdoğan, Zihni, Enver Emin, Galliga, Özkan, Özer, Erol, Komando Özer, daha eskilerden Gulermo, Moreket, Bardak unutulmaz isimlerdi. Onlar ve daha niceleri bir dönem Kıbrıs futbolunun simge isimleriydi.

Çetinkaya, Rum takımlarının korkulu rüyasıydı ve bu bakımdan özellikle rahmetli Mustafa Defteralı’yı Rumlar arasında da tanımayan yoktu. Kafa golleriyle de ünlüydü Defteralı. Efsaneyle de bir pazar sabahı tanışmıştık Cem Özerk sayesinde cennet mekân.

“Rum takımlarının en fazla çekindiği Türk futbolcu ise rahmetli Vedat Cipsi idi. Çok güçlü bir ayağı vardı ve top kaleyi buldu mu, mutlaka gol olurdu. Kendisi de zaten iri yarıydı ve topu ayağına aldı mı, mutlaka bir şeyler olurdu. Bir defasında Çetinkaya’nın OMONIA ile olan maçında, Vedat Cipsi’nin ayağından çıkan top, füze misali o kadar hızlıydı ki, kaleci Lello topu yakalayabilmiş, ancak topla birlikte kendisini kalenin arkasındaki ağlarda bulmuştu. Daha sonraki bazı maçlarda ise, hakem penaltı kararı verdiğinde ve topu Cipsi çekeceğinde kaleyi terk etmeyi tercih etmişti. Kaleci Lello, yakın takım arkadaşlarına, Vedat Cipsi’yi kast ederek, “Ben bu ejderhanın çektiği şutla sakat kalmaktansa, kaleyi terk ederim daha iyi” demişti…” diyordu Akay Cemal Usta bir yazısında.

Cipsi’yi durdurabilecek, ona faul yapabilecek rakip oyuncu da zor bulunurdu. Bu özelliğinden dolayı Cipsi’yi İstanbul’a da davet etmişler ve bir dönem Galatasaray ve Millî Takımın efsane kalecisi rahmetli Turgay’a şut çekme denemesi yapmışlar. Onda da durum aynıydı füze misâli.

O zamanlar Kıbrıs 1’inci liginde Ermenilerin de bir takımı vardı ve ismi Ayma idi. Lefkoşa’nın Arabahmet bölgesindeydi kulüp binaları. Ancak Ermeni takımı pek başarılı değildi ve genelde ligin son sıralarında yer alırdı ki onlar da hep Cipsi’yi transfer etmek istemişler. Son söz mü? Yaşayanların ömrüne bereket. Kaybettiklerimiz de nurlar içinde uyusun. Hakk.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu