EğitimKıbrısManşet

Gençleri yok sayamazsınız..

Bu ülkede insani değerlerle yaşamak için illa sizin gibi düşünmek zorunda değildir kimse. Ve herkes sizin yakınınız da olmayabilir. Herkesin babası milletvekili, bakan da olmayabili

Bugün kitaplarda yazan bilimsel temelli konuları önüme koymayacağım.

Zira gittiğim birçok yerde konuştuğum genç arkadaşlarımdan harmanladığım gerçekliği ile her gün yüzleştiğimiz kronikleşmiş konulara değinmek istiyorum..

Hepimizin de farkında olduğu üzere ülkemizin kötü yönetilmesinden mütevellit  günden güne artan bir kaos ortamı hakim her alanda. Her ne kadar da umutlarımızı yitirmeden bu mücadelenin içinde yer alsak da, yaşam koşulları gün geçtikçe hepimiz için ağırlaşıyor.  Hayat pahalılığı almış başını gidiyor, elektrikten tutun da gaza, benzine varıncaya kadar domino etkisinde pahalılaşan bir zincir var önümüzde. Evine ekmek götürmekte zorlanan insanlarınızın sayısı her gün biraz daha artıyor.

Denetimsiz bir pahalılık almış başını gidiyor.

Raf fiyatlarına yetişemez olduk.

Temel gıda ürünlerine erişim imkansız hale geldi.  Gençlerimiz doğup büyüdükleri toprakları, İlk kez yürümeyi, okumayı öğrendikleri, ilk kez aşık oldukları, ilk kez kumsalında yürüdükleri, mavi sularında yüzdükleri denizlerini, ve en kıymetlilerini bırakıp birer ikişer göç etmeye başladılar.

Neden biliyor musunuz?

Böyle bir düzen içinde yaşamayı reddediyor olmalarından! Yapılan haksızlıkları, hukuksuzlukları içlerine sindiremediklerinden…

Ayrımcılığın  düzenin bir parçası haline getirilmesini kabul etmediklerinden.

Bazıları için uzak olan, anlam ifade etmeyen onur, haysiyet gibi kelimelere önem verdiklerinden.

Kişisel çıkarları uğruna toplumsal değerleri yok sayan, kendileri gibi düşünmeyenlere yaşam hakkı vermeyen, yüzlerce donanımlı genç gelecek kaygısı taşırken onların  çığlığını duymayan,onları umursamayan halkın oylarıyla emanet olarak mevki makama kavuşan yönetenlerin ve onlara yakın çevrelerin babalarının çiftliği gibi kamu kaynaklarını kullanarak lüks içinde hayatlarını sürdürmeleri bu ülkede adaletsizliğin en açık göstergesidir.

Bu ülkede yaşayan genç bireyler olarak bizlerin bunu hak ettiğini düşünmüyorum.

Ve evet çok kaygılıyız, çok üzgünüz..

Umutlarımızı yitirmek istemiyoruz.

Göç etmek istemiyoruz.

Önümüzü görmek istiyoruz.

Hakça bir yönetim anlayışı istiyoruz.

Parti ayrımcılığı görmek istemiyoruz.

İnsanların düşüncelerinden dolayı ötekileştirilmesini istemiyoruz.

Fırsat eşitliği istiyoruz.

Kısacası insanı insan yapan değerlerle yaşamak istiyoruz.

Sizler bu ülkeyi yönetenler olarak gençleri içine çektiğiniz yıkımın artık farkında olun.

Bu ülkede insani değerlerle yaşamak için illa sizin gibi düşünmek zorunda değildir kimse. Ve herkes sizin yakınınız da olmayabilir. Herkesin babası milletvekili, bakan da olmayabilir.

Kıbrıs küçük yer.

Her şey çok çabuk duyulur ve öğrenilir.

Burada hangi milletvekili, hangi bakan,hangi müsteşar yakınına devlet kaynaklarını kullanarak imtiyaz sağladığını yazmayacağım, lakin bilmediğimden değil.

Hoş bunları herkes görüyor biliyor..

Dolayısıyla kimseyi aptal yerine koymayın.

İşinizi yapın, toplumsal sorumluluğunuzun farkında olun.

Genç arkadaşlarımızı  böylesi bir belirsizlik içinde psikolojik travmalara terk etme hakkınız yoktur. Her bireyin hakkı olduğu gibi genç arkadaşlarımızın da ekonomik özgürlüklerini kazanacakları imkanlar yaratmak bu ülkeyi yönetenlerin sorumluluğundadır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu