GenelKıbrısManşet

Genlerimizin bize hediyesi

Eski Lefkoşa Efendilerinin bir bölümü Çağlayan Bölgesi’nde, diğer bir bölümü ise
Köşklüçiftlik ve Arabahmet Bölgesi’nde konuşlanırdı. Futbolsever olanların en uğrak yeri ise
Taksim Sahası’ydı. Hafta sonu geldi mi gülsuyu sürünülür ve Soleks marka motosiklet veya
bisikletle Londra Pastanesi’ne gidilirdi. Orada afiyetle birer şarlot cinsinden tatlı veya sulu
muhallebi yenilirdi. Arkasından maç izlenir ve akşamleyin de Sağır’ın meyhanesinde konyağın
dibine dibine vurulurdu. Son durak yeri ise elde sten cinsinden tüfek ile nöbet yeriydi. Kardeş
Ocağı, Salim Aziz Hotel, Tevfik Berber, Mükerrem Hanım’ın tiyatro salonu, Memduh
Asaf’ın eczanesi, Naim Bey’in kasaphanesi gibi esnafın aktif olduğu yıllardı. Artık bu mekânlar
hem yabancılaştırıldı, hem ötekileştirildi, bir kısmı da imha edildi. Bereket versin Kumarcılar
Hanı restore edildi de ek katma değer yaratıldı. Büyük Han mı? Pazar günleri kapalı maalesef.
İşte, bu yazının motivasyonu yürüyüş parkurumuzdaki eski Lefkoşa’nın bizden dolayı
gerçekleşen harap halleri ve de ötesindeki sağlık durumları. Neyse, Kıbrıs’ta yaşayan veya adayı
ziyaret edenler en az bir kez olsun meşhur şeftali (Şef Ali) kebabını tatmıştır. Hayvansal yağ ve
protein açısından zengin bu besin öğesi. Sürekli yiyenlere katma değer olarak da kötü huylu
kolesterol illetini sarıyor. Cennet(!) adamızda 40 yaşından itibaren en az bir hastalıkla yaşamaya
alıştık artık. Allah sağlık versin kanser ve kalp krizleri gırla ve giderek artmakta. Egzersizden
uzak durup dengesiz beslenen, bolca alkol tüketen, sigaraya ‘gamini’ muamelesi yapan bir
toplum olduk. Geçtiğimiz hafta Amerika Birleşik Devletleri’nde yayımlanan geniş çaplı iki
araştırmada kalp hastalıklarından korunmada ‘yaşam biçiminin, genetik mirastan çok daha
etkili’ olduğunu ortaya koydu. Amerika Kalp Birliği 2014 Bilimsel Araştırmalar
Oturumu’nda sunulan sonuç bildirgesinde kalp-damar hastalıklarının ‘Genlerimizin bize
hediyesi’ olmaktan çok, yaşam kalitesine bağlı olduğu belirtildi. Çözüm önerileri ise aynen
şöyle: Sigaradan uzak durmak, alkolü minimum seviyede tüketmek, fazla kilolardan kurtulmak
için düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek. “Kalbimi seviyorum” diyenler için zaten
bildik konulara ilaveten stresi yönetmek için de kendimizi sessize almak ve hobilerimize
yönelmek şart. Aksi takdirde ünlü kalp cerrahlarının anjiyo müdahalesi arifesinde dediği
“Şeftaliciler buraya gelsin”i işiteceğiz. Sonuçta ılımlı egzersizle kalbini sev değerli okuyucum.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu