EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Gerçek elle tutulur gözle görülür

Ülkenin önemli iktisatçılarından, ve ekonomi eski bakanlarından Derviş Kemal Deniz’in önceki gün sosyal medya üzerinden paylaştığı satırları sizlerle paylaşmak istedim bugün

Ekonomide bilimsel stratejiler uyguladık ekonomiyi iyileştirdik diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, domatesin fiyatını normal olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ülkede refah olduğunu iddia eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bürün bu iddialarının ya da güzellemelerinin aksine ekonomide durum hiç de iç açıcı değildir.

Önceki gün okuduğum bir haberde Lefkoşa’nın tanınmış esnaflarından ‘Zehra Aba’ restoran sahibi Şazi Demet Paşaoğlu, “Hiç pazarlık yapmayan toplum pazarlık yapmaya başladı. Üç kişi gelip bir kişilik yemek istemeye başladı” diyerek, ülkenin geldiği durumu özetledi..

Ülkede ciddi bir daralma var.

Bunu en iyi bilen de halktır.

Halk günden güne fakirleşmektedir.

Alım gücü düşmekte yaşam kalitesi de aynı oranda gerilemektedir.

Bu çok net bir durumdur.

Aklı başında sağ duyu sahibi her birey de bunun böyle olduğunu görmektedir.

Ülkenin önemli iktisatçılarından, ve ekonomi eski bakanlarından Derviş Kemal Deniz’in önceki gün sosyal medya üzerinden paylaştığı satırları sizlerle paylaşmak istedim bugün.

Peki neden?

Derviş Bey bu ülkede iktisadi konularda  analiz yapma yetisine sahip önemli iktisatçılarımızdan birisidir. Yani bu konuda çok geniş ve derin bir bilgiye sahiptir. Dolayısıyla paylaştığı her satır

büyük öneme haizdir..

Gelin şimdi hep birlikte okuyalım Sayın Derviş Kemal Deniz’in düşüncelerini..

“Vatandaşların büyük bir çoğunluğu gittikçe artmakta olan geçim sıkıntısı ve kayıt dışılığın yarattığı gelir dağılımındaki adaletsizlikleri  hem yaşamakta hem de iyi izlemektedir.

Tabii izlenen ve algılanan sadece bu değildir.

Dikkat edilecek olursa ülkeye katma değer kazandıracak, KKTC yi dünyaya daha fazla entegre edecek, en önemlisi iyi eğitimli gençlerimize istihdam sağlayabilecek düzeyde yatırımları da artık görmekten çok uzaktayız.

En önemlisi uluslararası ticari ve finansal kurallara uyarak hazırlanmış yasalarımız ve uygulamalarımız da da tam olmadığı için de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası gelişen ekonomik durumdan da pay alamıyoruz.

Halbuki AB üyesi Güney Kıbrıs uluslararası ticaret ve finans uygulamalarını dikkate alan yasal alt yapısı ile bu kriz zamanında bile yatırım çekebilmektedir.

Kıbrıs’ın kuzeyinde yurt dışından gelen paralar daha çok inşaat sektörüne yönelmekte , bu sektör dışında eğitimli gençlerimize istihdam sağlayacak yatırımlar olmamaktadır.

Çok zor gibi görünse de uluslararası kural ve uygulamaları yürürlüğe koyan her ülke belirli bir zaman diliminde bunun faydalarını da görmekte halkın refahını artıracak katma değeri yüksek yatırımlara da alan hazırlamaktadır.

Kıbrıs’ın kuzeyi AB’den de yavaş yavaş uzaklaşmakta bir Avrupa ülkesi olma yerine Orta Doğu ülkesi olma yoluna gitmektedir.

Kendinin ve anne ve babasının doğum yeri nerde olursa olsun bu topraklarda bir ekonomik gelecek bekleyen herkesin derin düşünce yapısında çağdaş dünyanın bir parçası olmak vardır.”

Bu nedenle ülkenin ekonomisine katma değer kazandıracak yatırımlara imkan vermek, AB ile ilişkileri geliştirmek, sahip olduğumuz hala çok adil hukuk sistemimize bağlı ekonomik alt yapıyı sağlamak için önemli plan ve projeleri yürürlüğe koymamız gerekmektedir.

Mevcut hukuk sistemimiz uluslararası yatırımcı için ideal bir sistemdir ve bu sistem üzerinden uluslararası ticari ve finansal yatırımların önünü açacak yasaların da hazırlanması gerekmektedir.

Yoksa yönetenlerin ve çevresinin zenginleştiği, yerel halkın göç ettiği ve mevcut işletmelerde çalışan geçici yabancı çalışanların bulunduğu bir Orta Doğu ülkesi olmaya doğru gideriz.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu