Hafta sonu klasik görüntüler vardı yine.
Maç izlemek için toplanıyor insanlar birçok mekana. Bu mekanların kapı ve pencereleri sıkı sıkıya kapalı. İnsanlar bu mekanların içinde tıklım tıklım..
Denetleyen yok.
Bu arada COVİD-19 “Omicron” adı verilen ve daha kötü etki yaratan yeni bir mutasyona uğramış.
Bütün dünya şu an onunla mücadeleye başladı. Hatta bazı ülkeler yeniden pandemi tedbirlerine geçerken, bazı ülkeler de tam kapanmaya başladı.
Hal böyleyken “Omicron” bizi teğet geçip gider mi? Ya da bizde olmaz nasılsa, böyle hiçbir şey yokmuş gibi devam edip gidelim anlayışı mı rağbette. Sanırım öyle.
Ve fakat dün itibarıyla 2 kişide “Omicron” varyantı da tespit edildi.
Yani artık “Omicron” da bizimle.
Dolayısıyla bu rahatlığın ihtiyata dönüşmesi elzem oldu.
Halk üzerine düşeni yaptıktan kaçınıyor.
Devlet pandemi için uygulamada olan kuralları denetlemiyor. Bu da halkın pandemi bitti gitti gevşemesi içine girmesine olanak sağlıyor.
Oysa böylesi bir anlayışın ürünü olan rahatlığın bedelini ağır ödeyebiliriz.
Bilhassa seçimlerden sonra önümüzde hiç arzu etmediğimiz bir tablo ile karşı karşıya kalabiliriz.
Bütün dünyayı kasıp kavuran bu virüsün bizi teğet geçmeyeceğini hepimiz biliyoruz.
O halde bu rahatlığın nedeni nedir?
Neden virüs yokmuş gibi bir tavır içine girdik? Devlet neden buna fırsat veriyor?
Her şeyden de öte biz neyimize güveniyoruz?
Burada yapılacaklar belli.
HİJYEN,MASKE,MESAFE VE DENETİM!.
Bu 4 nokta ihmal edilirse, ki edildiğini görüyoruz, söz konusu virüsle mücadele etmemiz zorlaşır.
Nitekim günden güne zorlaşıyor.
Dün 5 insanımızı bir günde bu virüsten kaybettik.
Hepimiz maalesef topyekûn bir gevşeme haline girdik. Ve bu gidişat ileriki günler için iyi bir gösterge değil.
Evet küçük bir coğrafya olabiliriz.
Ve evet salgın başladığı zaman ilk kez kapalı bir toplum olmanın verdiği avantajla vaka sayılarımız diğer ülkelere göre az seyredebilir. Buna göre kayıplarımız da diğer ülkelere göre daha az olabilir.
Fakat bugün artık aynı şeyi söylemek pek mümkün değil.
O günkü şartlar ile bugünkü koşullar aynı değil. Virüsü artık tanıyoruz. Aşı seçeneğimiz var. Ve fakat dışa açığız, birçok ülke ile dolaylı gidişler gelişler var.
Yani bulaş daha yaygın bir şekilde aramızda dolaşıyor. Hepsinden de önemlisi halk olarak anlamamız gereken şey; bu denli gevşeyecek kadar sonu gelmemiştir bu virüsün. Çeşit çeşit varyantlarla insanlığı tehdit etmeye devam ediyor.
