ManşetSporYaşam

Gianni Infantino da bizi sarar

FIFA Başkanı Gianni Infantino bir basın açıklamasında; “Üstünlüğün parayla kazanılmadığı bir sistem bulmak gerek. Yoksa bütün yoksullar yok olup gidecek ve zenginler baş başa kalacak. Ben bu amansız kapitalizmi futbolumda istemiyorum” demişti. Gianni Infantino da bizi sarar...

Perde gerisinde birileri ip ve çubukları tutar, perdede ise Karagöz ve Hacivat “Vayyy Karagözüm diye diye” meşk ederek garagözlük yaparlar ya, işte dünya futbolunda da durum artık aynen bu yönde. Daha önce de yazmıştık; “300 bin futbol kulübü, 250 milyon aktif lisanslı futbolcu ve 500 milyar USD’lik finansmanı olan ‘bacası tütmeyen sanayi’ tanımlaması aman sizi yanıltmasın”. Küresel ısınma sayesinde sayıları giderek azalan buzul dağlarının görünen yüzünde bu rakamlar var ama görünmeyen yüzünde de Titanic yolcu gemisi gibi buzula çarpıp, su almaya başlayan bir futbol dünyası var günümüzde. “Futbol kitlelerin değil, kitleleri yönetenlerin sporudur” demekte fayda var artık, zira perde gerisinde ‘şike, şiddet, doping, müşterek bahis çeteleri, şantaj ve terör gibi kemiren gibi kanserli hücreler var’ üstümüzden uzak.

Futbolun yeni sahiplerinin amacı; ‘Herhangi bir spor etiğini veya ahlâkını savunmak değil, yatırımlarını verimli kılıp, kârlarını artırmaktır’ diye düşünüyoruz. İşte, bu duruma paralel olarak da; “Futbol artık vahşi kapitalizmin oyuncağı oldu” demişti bir köşe yazısında spor sosyoloğu Simon Kuper.

Geçmiş dönemde futbolun yoğun bir şekilde milliyetçilik ve şovenizm tehdidi altında olduğu düşünüldü ama sınırların kalkması ile küreselleşen bu fâni dünyada futbol artık ‘ticari bir fuar’ halini aldı. Hatta ve hatta futbol artık ultra-liberal kapitalizmin emrinde bir tür Troya Atı olduğu izlenimi de uyandırıyor. Racing Club de Paris’in kulüp başkanı Jean-Luc Lagardere; “Ekonomi alanında savaş veren firmalar için kullanılan sportif model, başarının en önemli anahtarıdır” demişti. Haklı da, zira spor 2,5 milyar insanın direkt ilgilendiği birinci hobisi. Bu durumdan yararlanan piyasa; simgelerini, değerlerini ve yöntemlerini yaymak için futbolu kullandı. Her yeri işgal eden reklamların ve diğer mali atılımların sonucunda Messi, Ronaldo, Salah, Neymar gibi futbolcuların transfer ücretleri, yeşil banknotlardan döşenmiş halılara dönen çim sahalarda çırpınıp duran genç insanların gelir ve servetleri artık kimseyi rahatsız etmiyor. Bununla beraber televizyon kanallarının reyting oranlarını ve kulüplerin kasalarını beslemeye yönelik maç yayınlarındaki sınırsız artış da usandırıcı bir hâl aldığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Paranın sporun özüne yaptığı müdahale konusu artık apaçık ortada.

FIFA Başkanı Gianni Infantino bir basın açıklamasında; “Üstünlüğün parayla kazanılmadığı bir sistem bulmak gerek. Yoksa bütün yoksullar yok olup gidecek ve zenginler baş başa kalacak. Ben bu amansız kapitalizmi futbolumda istemiyorum” demişti. Gianni Infantino da bizi sarar…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu