Bir atletin en büyük hayali olimpiyat koşmak mı? Kuvvetle ihtimâl evet! “Kuvvetle ihtimâl” dedik zira Golden Leauge icat oldu, mertlik bozuldu. Madalya ve nakit para arasında gidip gelen birçok sporcu var bu yüzyılda. Şan-şöhret ve başarıya eyvallah ama yılın 12 ay’ı antrenman yapan biri tabiî ki eve ekmek götürme derdi arkasından koşacaktır.
Artık Mustafa Siyami Balık, Erhan Sucuoğlu, Ali Yırtıcı veya Ali Denker stili ‘su-sandviç-madalya-çiçek’ merkezli koşan atlet kalmadı. Her sporcu artık bir teşkilata sahip. Bu teşkilatın ‘ar-ge’ ayağı da en son teknolojiyi sporcusuna adapte etmek için milyonlar harcanmakta. Bu gerçeğe inat, Harvard Üniversitesi öğretim üyesi ve de evrim biyoloğu Prof. Dr. Daniel E. Lieberman üniversite yerleşkesinde çıplak ayakla koşarak evrimin önemli bir halkası peşinde; Taş Devri insanlarının ceylan, antilop veya zebra peşinde, üstelik günümüz koşu ayakkabıları olmadan nasıl koşabildiğini araştırıyor yıllardır. Bu amaçla da sanki de kendisini deli öpmüş gibi çıplak ayakla her sabah okul binası çevresinde koşuyor. Prof. Lieberman; “Çıplak ayakla koşanlar yere çok daha yumuşak basıyor ve zaten ayak yapısı da buna uygun bir biçimde şekillenmiş” diyor.
Bununla birlikte; “Bugün insanlara acı veren pek çok hastalığın perde gerisinde modern alışkanlıklar yatmaktadır” diyor yazdığı bilimsel makalede. Hocayla hemfikiriz. Genlerimiz Taş Devri’nden ama modern hayat sayesinde o genleri habire dürterek ömrümüzü aşağıya çekiyoruz.
E bu durumun başka başarı öyküsü yok mu? 19’ncu yüzyılda Etiyopya’yı birçok kez işgal etmeye çalışan İtalya her seferinde başarısız olmuştu. 1930’lara gelindiğinde ise Mussolini bu işe bir son vermek için bahaneler arıyordu. İtalyan sömürgesi olan Somali ile Etiyopya arasındaki anlaşmazlığı bahane edip neredeyse ordunun tüm imkânlarını seferber etmiş. Ne İkinci Dünya Savaşı’nın temellerini atacağını, ne 300 bine yakın insanın ölmesine yol açacağını, ne de o gün savaşan Etiyopyalılar’dan birinin oğlunun, kendi ülkesinde unutulmaz bir zafere imza atacağını bilmiyordu. Abede Bikila adlı atlet çıplak ayakla maraton kazanan ilk atlet oldu. Sonrası mı? Adidas bizim adama para karşılığı zorla ayakkabı giydirdi. İş performansa geldi mi vahşi kapitalizm adama ayakkabı da ‘giydirir’.
