KıbrısManşetSiyasetSporToplum

Goethe

Bakmayın siz tabletlere sığan yeni nesil gazetelere. Bizden önceki nesil ve bizim nesil buram buram emek ve ekmek kokan gazetelerle aydınlanır ve de aydınlatırdı

Kimler geldi, kimler geçti, kimler deldi de geçti. Kimler kalemini sattı, kimler satıldı, kimler eyyam yaptı, kimler devlete taktı da kaçtı. Kimler kendi kendine veya bir başkası tarafından artistik patinaj yaptırtıldı. Kimler egosuyla ilgili ince ayarını gerçekleştirdi. Kim samimi, kim kaypak, kimisi aşağılık kompleksli, kimi ünlü yazar Goethe’den attı. Kimileri aydınlatma amacıyla data ve detay verdi, kimileri gerçekten olaya dahil olup katkı koydu veya bu ülkenin vatandaşı için kimlerin kalbi gerçekten sızladı biliriz.

Bakmayın siz tabletlere sığan yeni nesil gazetelere. Bizden önceki nesil ve bizim nesil buram buram emek ve ekmek kokan gazetelerle aydınlanır ve de aydınlatırdı. O dönemlerde yoktu öyle elektronik medya. Sadece dört, beş adet yazılı araç vardı. Bunların bir kısmı azami bağımsız, bir kısmı da göbekten bağlıydı yandaş medya modunda merkez Sağ’dan taa merkez Sol’a kadar!

Yayımlarını kelle koltukta yapan ağabeylerimiz bir yana, merkezin istediği yönde ‘bizim medya’ merkezli yayımlar da yapılır ve bu küçücük toplumun tüm tutum ve davranışları biçimlendirilmeye çalışılırdı.

Neyse, karizma Eski Yunan dilinde  “Allah vergisi” demek. Kimisi gibi yok öyle karizma mavraları çünkü memleket küçük. Rahmetli gazeteci Arif Hasan Tahsin’in “Olaylar ve Gerçekler” köşesi veya yine rahmetli Özer Hatay’ın “Olaylara Açılan Pencere”si gibi zaten mal meydanda.

Yapanlar bilir; Gazetecilik zor zanaat vesselâm. Mesai mevhumu yok ve de kesilecek kabak çok. Hele hele manşete atılacak haber ve iletisi gerçek gazeteciler için çok daha zor.

Geçmişte yazmıştık, Yine yazalım. Fi tarihiydi; Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) eski başkanı Esat Yılmaer ile Antalya’da bir sofrada buluşmuştuk. Bilmem bilir misiniz? Esat Bey; Dünya Spor Yazarları Birliği AIPS’in 1. Başkan Yardımcılığı yanında, 10 yıl süreyle de Avrupa Spor Yazarları Birliği UEPS’te yönetim kurulu üyeliği yapmış bir usta. Süper bir referans ama şahsen en önemli bulduğum yanı ise dünya basketbol tarihinin en iyi basketbolcusu Michael Jordan ile röportaj yapan ilk ve tek Türk. Esat Başkan’la konu ve manşet başlığı seçimi hakkında konuşuyorduk. Konuşma esnasında şöyle bir örnek verdi: “2000 yılıydı. Galatasaray hem içeride hem de Avrupa’da fırtına gibi esiyordu. Avrupa Şampiyonu olma arifesinde içeride Bursaspor’a 5-0 mağlup olmuşlardı. Hürriyet Gazetesi’ne böylesine önemli bir temsilcimizin moralini bozmayacak bir manşet başlığı atmak istiyorduk ama hararetli tartışmalar sonucunda başarılı olamamıştık. Çaycı da o anda servis esnasında pis pis sırıtıyordu. Bakışımdan sinirlendiğimi anladı ve hemen ‘Boş verin Esat Bey. Yazın; Karizma çizildi’ dedi. İşte, ertesi günkü başlık da aynen dediği; “Galatasaray’ın karizması çizildi” şeklindeydi. Sonuç mu? Sonuçta çağdaş bir gazetecinin gerçek karizması onun ‘tam katılım’ anlayışından geçer. Aksi takdirde o da Goethe’den atan gazeteciler grubuna girer.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu