Gombina çok
Geçmişte de, bugün de, gelecekte de olacak bu satılmalar, satın almalar ve de teşebbüsleri. Boru değil; koskoca Milan, Fiorentina, Juventus veya Sion gibi şirketler bu işlerde kayıt altına girmişlerse, bu da gösteriyor ki; ‘Kazan da, nasıl istersen kazan teknolojisi’ merkezli vahşi bir spor dünyası mevcut
Sabah uyandık. Sokakta her yer ıslak. Gece yağmur yağmıştır. Gördük mü? Hayır. Yatakta uyurduk göremedik ama her yer ıslak olduğuna göre yağmur yağmıştır. İşte, şike işleri de böyle. Yağmuru görmezsiniz ama her yer ıslanınca anlarsınız ki geceden yağmur (şike) vûkû bulmuştur. Neyse, şike; “Bir çıkar karşılığında anlaşarak, maçın sonucunu değiştirecek biçimde, uzlaşmalı bir spor karşılaşması yapmaktır” diyor spor sosyologları. Bu kalleşlik illeti hayatımızın her alanına girmiş maalesef.
Neyse, memleket küçük. Konular hemen deşifre oluyor ama yine de binbir türlü şike yapmaktan kendimizi alamıyoruz; ‘Para şikesi, hatır şikesi, gönül şikesi, hakem şikesi, intikam şikesi, bölge şikesi, bölgesel rekâbet şikesi, istihdam şikesi, kavun-karpuz-barbun balığı şikesi, teşvik şikesi, doping şikesi, hısım-akraba şikesi, dedikodu şikesi, manipülasyon şikesi, sabote etme şikesi, sabote ettirme şikesi, dedikodu şikesi, yabancı oyuncuların şikesi, ödeşme şikesi, âlem-ahkâm şikesi, tehdit şikesi, ölümün goca körü şikesi’ gibi bir’türlü görülemeyen ama hissedilen birçok ‘gombina şikesi’ mevcut.
Ceza hukukunda bireyi mahkûm etmek için illâ ki sağlam delillere ihtiyaç duyulur. Delil yetersizliği sanığın lehinedir ancak spor hukukunda durum böyle değil; Delili geçtik, en küçük ‘kanaat’ bile sporcuyu veya takımı fişlemeye yeter.
Ülkemizde de sigara dumanı gibi kokusu hissedilen ama bir türlü suçüstü yapılamayan birçok şike çeşidi mevcut. Portakallar, karpuzlar veya barbun balıklarını geçtik, Salih Tarcan Hocam yazsa kitap olur şike hikâyelerimiz.
Geçmişte de, bugün de, gelecekte de olacak bu satılmalar, satın almalar ve de teşebbüsleri. Boru değil; koskoca Milan, Fiorentina, Juventus veya Sion gibi şirketler bu işlerde kayıt altına girmişlerse, bu da gösteriyor ki; ‘Kazan da, nasıl istersen kazan teknolojisi’ merkezli vahşi bir spor dünyası mevcut.
Ya Türkiye örneğine ne demeli! “Tarlaları sür, gamışları kes, tohumları ek, işçileri yolla, inşaatı bitir” söylemli birçok şifreli tapede mevcut. Polisiye film ile ilgili daha da fazla bilgi almak isterseniz Emrullah Erdinç ve Özkan Tamirak’ın yazdığı “Ne şike bitti, ne sevdam” adlı kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederiz. Bizde de durum aynen bu yönde. Gombina çok.
