DünyaManşetSağlıkToplum

Grip salgını: Vakalar neden katlanarak arttı, korunmak için neler yapılmalı?

Son üç yıldır ilk kez koronavirüs pandemisi olmadan bir kış geçiriliyor

“Grip vakalarının temel nedeni, koronavirüs pandemisiyle geçen iki yılı aşkın sürede bu virüslerle hiç karşılaşmayan bağışık sisteminin tembelleşmesi”

Son üç yıldır ilk kez koronavirüs pandemisi olmadan bir kış geçiriliyor.

Grip vakalarında önceki yıllara göre belirgin bir artış var. Hekimler tedaviye karşı inatçı ve iyileşmesi haftalar sürebilen yeni grip salgınına karşı halkı uyarıyor ve bu yılki grip vakalarının eskiye göre 2-3 kat arttığını, hastanelerde ciddi yoğunluk yaşandığını söylüyor.

BBC’ye konuşan doktorlar, hastalık belirtisi gösteren çocukların kesinlikle okula gönderilmemesi ve arkadaşlarıyla buluşmasına izin verilmemesi gerektiğini kaydediyor.

Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Emine Parlak, “Pandemide insanlar çeşitli korunma yöntemleriyle bu virüslere iki yıl boyunca yabancı kalmıştı” dedi.

Vakaların özellikle çocuklarda çok sık görüldüğünü belirten Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu ise son gelişmeleri “Çocuklar bu virüslerle ilk kez tanışıyorlar. Erişkinler de iki yıl bu virüslerden uzak kaldı, şimdi ilk temas döneminde abartılı bir yanıt görüyoruz. Tıpkı koronavirüsün ilk zamanlarındaki gibi” diyerek açıklıyor.

“Neden bağışıklık sisteminin tembelleşmesi”…

Doktorlara göre bu kış yoğun geçen grip vakalarının temel nedeni, koronavirüs pandemisiyle geçen iki yılı aşkın sürede bu virüslerle hiç karşılaşmayan bağışık sisteminin ‘tembelleşmesi’ olarak görülüyor.

Pandemi sürecinde maske ve diğer önlemler sebebiyle bu virüslerle teması azalan toplumun bağışıklık sisteminin bu virüslere karşı duyarlılığının arttığını belirten Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, “İki yıldan fazla zamandır toplum ciddi bir koruma altındaydı, maskeler takılıyordu. Bu virüslerle bu çocuklarımızı ve toplumun genelini karşılaştırmayarak duyarlı kitlede artış yarattık” dedi.

Ertuğrul, “Pandemide, geçmiş yıllarda gördüğümüz influenza, adenovirüs, enterovirüs ve buna benzer üst solunum yolu enfeksiyonu yapabilecek bir takım viral virüslerin yayılımını da engelledik. Bu sene her şey serbest olunca, maskeler de çıkınca ve çocuklar sürekli eğitim öğretimin içerisinde yer almaya başladıkça doğal olarak bu virüslerle karşılaştılar ve o duyarlı kitlenin hepsi enfekte olmaya başladı. Sonuçta her yıl görebileceğinizin çok daha üzerinde bir hasta sayısıyla karşı karşıya kaldık. Normalde bu dönemlerde görebileceğiniz hasta sayısı 10 iken, duyarlı kitlenin artmasıyla bu 25-30’a çıktı, 2-3 kat arttı” şeklinde konuştu.

“Birkaç yıl içinde bu virüslere karşı toplum bağışıklığının eski seviyelerine inecek”

Bülent Ertuğrul’a göre bu süreç gerek vaka sayıları gerek enfeksiyonların şiddeti açısından normal. Ertuğrul, birkaç yıl içinde bu virüslere karşı toplum bağışıklığının eski seviyelerine ineceğini öngördüğünü kaydetti.

Ertuğrul, Ekim ayından itibaren toplumda en yaygın olarak influenza, Covid-19, adenovirüs, rinovirüsü ve RSV gibi virüslerin tespit edildiğini de kaydetti

Prof. Tutluoğlu, koronavirüs pandemisi öncesi bu virüslerin soğuk algınlığı ve nezle belirtileri gösteren “çok hafif” virüsler olduklarını ama pandemi sonrasında onların dahi ağır seyrettiğini ve hastaların dengesini bozabildiğini de ifade etti.

Bu viral enfeksiyonlar sonrası hastalarda en yaygın belirti olarak “inatçı ve tedaviye yanıt vermeyen ciddi bir öksürük” görüldüğünü kaydeden Tutluoğlu, “Normalde bir nezle gibi geçecek enfeksiyon şimdi ciddi öksürük ve akciğer tutulması şeklinde karşımıza çıkabiliyor” dedi.

İnfluenzanın olağan seyrinden farklı ilerlediğini ifade eden Tutluoğlu, “İnfluenza her sene Kasım, Ocak ve Mart aylarında yükseliş gösterir, aralarda düşerdi. Yani Kasım sonundan itibaren çan eğrisi gibi 3 kez pik yapardı ancak şimdi influenza, Ekim sonundan itibaren hiç azalmadan devam ediyor” diye konuştu.

Son birkaç haftadır vaka sayılarının daha da arttığını belirten Tutluoğlu, Covid-19 pandemi dönemindeki bir yoğunluk içerisinde çalıştıklarını kaydetti.

‘Hastalık tekrar ediyor, iyileşme süresi uzuyor’

Geçmiş yıllardan farklı olarak bu yıl virüslerin çok daha inatçı ve ağır seyreden hastalıklara sebep olduğunu belirten doktorlar, çoğu vakada hastalığın “tekrarlayan” özellikte olduğuna dikkat çekti.

Prof. Dr. Tutluoğlu, “Belirtiler sanki sıfırdan başlıyormuş gibi tekrarlıyor. Bazen üzerine diğer viral enfeksiyonlar veya bakteri enfeksiyonları eklenebiliyor, bu da çok sıklıkla gördüğümüz bir şey” diyor.

Hatta birbiri üzerine eklenen enfeksiyonlarla oluşan zatürrelerin de oldukça sık görüldüğünü söyleyen Tutluoğlu, zatürrenin kimi zaman hastalık başlangıcında, kimi zaman hastalığın 10. gününden sonra görülebildiğini kaydediyor.

Prof. Dr. Ertuğrul da ağır geçen ve iyileşme aşamasındayken tekrarlayan enfeksiyonları sıkça gözlemlediğini aktardı ve “Kişi önce influenzaya yakalanıyor, tam iyileşme evresindeyken çocuk okuldan eve başka bir virüs getiriyor. O bitmeden ötekisi başlıyor. Çocuklarda da aynı şekilde, biri bitiyor diğeri başlıyor. Sonbaharın sonuna doğru başlayıp Aralık ayıyla devam eden süreç boyunca çocuklar neredeyse sürekli hasta” dedi.

“Korunma yöntemleri koronavirüs ile benzer”

Şimdilerde toplumda yaygın olarak görülen bu üst solunum yolu enfeksiyonlarının hepsinin damlacık veya solunum yoluyla bulaştığını söyleyen hekimler, bu hastalıklara karşı da Covid-19 önlemleriyle mücadele edilebileceğini ve bulaşın önlenebileceğini kaydetti.

Doç. Dr. Emine Parlak, kalabalık ortamlardan uzak durmak, mesafeyi korumak ve iç mekanları sık sık havalandırmayı temel önlemler olarak sıraladı ve maske, mesafe ve hijyen kurallarının uygulanmasının gribe karşı da etkili olduğu vurguladı.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu