Gürcafer: Bir aydının öldürülmesine bile sahip çıkamazsan devletten bahsedemezsin, kargalar bile buna güler
“Kutlu Adalı’nın öldürüldüğü günden beridir sorumlu bir vatandaş olarak hem aklımda hem kalbimde aynı duyguları hissediyorum” diyen Gürcafer, "Tüm kesimlerin Kutlu Adalı’ya sahip çıkması lazım. İhtiyacımız olan temizlenme arınma için bu kırılmayı yaşamamız lazım. Artık bu ülkedeki siyasetin verimliği artmalı ve temizlenmeli” şeklinde konuştu
GIYNIK Medya Grubu’na ziyaret gerçekleştiren Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, ülke gündemini derinden etkileyen, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in Kutlu Adalı suikastına ilişkin itiraflarını GIYNIK Gazetesi’ne değerlendirdi. “Eğer egemenlikten ya da devlet olmaktan bahsedeceksek bunlar lafla değil icraatla olur. Bir aydının öldürülmesine bile sahip çıkamazsan devletten bahsedemezsin, kargalar bile buna güler” diyen Gürcafer, “Bu durumun bir halk hareketine dönmesi lazım ve en başta halkın değerlerine sahip çıkması lazım. Ancak bu şekilde siyaset halkı takip eder” dedi.
“BİRÇOK AKSAKLIĞIMIZ VAR, GİRDABIN İÇİNDE ÇIRPINIYORUZ”
“Birçok aksaklığımız var ve bir girdabın içinde çırpınıyoruz. Sessiz çoğunluk içinde bulunduğu durumdan memnun değil. Ama tek başına bir şeyleri söylemek yeterli değildir. Doğru bir mücadele verilmeli. Siyasi partilerin kendi içlerinde temizlenmesi lazım” diyen Cafer Gürcafer, “Aynı zamanda ekonomiyi kendi ayakları üzerinde duran bir yapıya götürmek lazım. Eğer her ay sonu birilerin kapısını çalıp, ‘Para verin de maaş ödeyelim’ derseniz, birileri hakkında soruşturma açılması talebinde de bulunamazsın. Yapılması gereken çok şey var ve artık kırılma noktası yaşanmalı” ifadelerini kullandı.
“KUTLU ADALI TOPLUM İÇİN CAN VERDİ”
Bu olayın toplumun tek çatı altında toplanmasına vesile olabileceğine dikkat çeken Gürcafer, “Aslında birçok ülkede mücadelenin başlangıcı benzer noktada olmuştur. Bir kıvılcıma ihtiyaç vardır ve Kutlu Adalı’nın toplum için canını verdiğini unutmamak lazım. Bir haber yaptığında zengin olmayacaktı, topluma gerçekleri anlatıp aydınlatacaktı. Bir merminin idam cezası olduğu dönemlerde mücadele vermişti. Böyle kişilerin vatanseverliğini ispatlamaya gerek yoktur. Esas amacı yağmalama ve çalma olanlar bir gazeteciyi katletti. Toplum olarak bunun mücadelesini vermezsek çıkıp egemenlikten de devletten de söz edemeyiz” şeklinde konuştu.
“TEMİZ ELLER OPERASYONUNA İHTİYAÇ VARDIR”
Temiz eller operasyonuna ihtiyaç var. Her şey ortada, hangi baronların kabine atadığı ya da seçimlerde kimlerin kazanması kimlerin kaybetmesi için torbalarca dolar toplayıp strateji geliştirdiğini biliyoruz” ifadelerini kullanan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Gürcafer, “Çocuklarımızın geleceği için bunlardan kurtulmalı ve temiz bir ülke yaratma mücadelesi vermeliyiz. Bizim geleceğimiz gitti onların gitmesin” dedi.
“DİN, BAYRAK VE İNSAN HAKLARININ ARKASINA SIĞINANLARA DİKKAT EDİLMELİ”
Usulsüzlük yapan insanların kullandığı üç temel aracın, din, bayrak(vatan, millet) ve insan hakları olduğunu vurgulayan Cafer Gürcafer, “Burada da vatan ve millet arkasına saklanarak yapılan bir hırsızlıkla ilgili işlenen cinayet söz konusudur. Üçü de tehlikelidir, gözümüz açık olmalıdır. Bir bakarsınız dünya barışını savunan kişi dolandırıcılık yapar. Ya da cami yapımı için ölüp biten bir adam hırsızlık yapar” örnekleriyle dikkat çekti.
“SİYASETİN VERİMLİĞİ ARTMALI VE TEMİZLENMESİ GEREKİR”
“Kutlu Adalı’nın öldürüldüğü günden beridir sorumlu bir vatandaş olarak hem aklımda hem kalbimde aynı duyguları hissediyorum” diyen Gürcafer, “Bence her Kıbrıslı Türk de aynı duyguları hissetmeli. Bu hepimizin duyarlı olması gerektiği bir konudur. Bir aydınımız ve gazetecimiz bize doğruları anlatmak için cesurca adım attı, birilerinin hırsızlığını deşifre etti ve bu nedenle ‘vatan hainliği’ safsatası ile öldürüldü. Şimdi yine karanlık dünyanın başka bir bireyi bu yaşananları itiraf etti. Kutlu Adalı’nın eşi İlkay Adalı’nın çektiği acıları ve yaşadığı süreci takip ettiğini söyledi. ‘Bizi buraya gönderdiler öldürelim diye ama biz yapmadık’ diyor. Bundan daha açık bir şey yoktur. Tüm siyasiler, sağcısı, solcusu, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin yani tüm kesimlerin Kutlu Adalı’ya sahip çıkması lazım. İhtiyacımız olan temizlenme arınma için bu kırılmayı yaşamamız lazım. Artık bu ülkedeki siyasetin verimliği artmalı ve temizlenmeli” şeklinde konuştu.