KıbrısManşet

Gürcafer:Kıbrıs Türk toplumunun maruz kaldığı erozyon çok hızlandı

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, pandeminin peşi sıra dövizde yaşanan patlama ile ülke ekonomisinin büyük bir yara aldığını ancak doğru vizyon ve ortaya konacak ekonomik akılla bu krizin de üstesinden gelinebileceğini kaydetti.

Ülkede azımsanmayacak miktarda genç nüfus göçünün yaşandığını dile getiren Cafer Gürcafer, Kıbrıs
Türk toplumunun maruz kaldığı erozyonun çok hızlandığına vurgu yaparak, bir an önce bunun önüne
geçilmesi gerektiğini söyledi.
Gürcafer, ekonominin yeniden ayağa kalkacağına ilişkin umutlu olduğunu belirterek, bu hususta
çalışmaların süratle sürdürüldüğünü belirtti.
Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nun bu bağlamda ilk toplantısını geçtiğimiz salı günü
gerçekleştirdiğini aktaran Cafer Gürcafer, cuma günü de Başbakan Faiz Sucuoğlu başkanlığında
başkanlar düzeyinde bir toplantı yapılacağını ifade etti.
Gürcafer, bu toplantıya Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan
Erhürman’ın da katılacağını söyledi.
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Haber Kıbrıs Web TV’de “Hüseyin Ekmekçi ile Günaydın Haber Kıbrıs”
programında Hüseyin Ekmekçi’nin konuğu oldu, ekonominin yeniden ayağa kalkması için hızla
atılması gereken adımları sıraladı.

“EKONOMİYİ BÜYÜTEREK İSTİHDAMIN DEVAMI SAĞLANMALI, ALIM GÜCÜ ARTTIRILMALI”
KKTC’deki ekonomik çıkmazın en etkili sebeplerinden birinin de kullanılan para birimi olduğunu dile
getiren Gürcafer, “Biz Türk Lirası’nı kullanıyoruz ve TL’yi tersine çeviremeyiz. Dolayısıyla bu
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik durumun yansımasıdır. O kaynaklı enflasyonun önüne
geçemeyiz ama bir sürü turizm altyapımız var. Turizmi, inşaatı harekete geçirmek bizim elimizdedir.
Sanayi ürünlerimizi ihraç etmeyi bununla ilgili mevzuatları kolaylaştırmak bizim elimizdedir” diye
konuştu.

Gürcafer, istihdamın devamının sağlanıp, alım gücünün de arttırılması gerektiğini ancak bunun
ekonomiyi büyüterek gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret etti.

“EKONOMİK KOORDİNASYON KURULU’NA FIRSAT VERİLMELİ”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, ülke ekonomisi ile ilgili gelişmeleri günlük takip eden ve hızlı refleks
gösteren bir kurula, bir organa ihtiyaç olduğunu aktararak Ekonomik Koordinasyon Kurulu’na bir
fırsat verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Gürcafer, “Siyasetçi, açılışlardan, gezilerden, törenlerden fırsat bulup da ekonomi ile ilgilenmeye
kalkarsa bunu yapamaz. Siyasetçi oralara gitsin, uzmanlar buralarda çalışsın. Biz EÖP olarak
hükümetten biz bunu istedik. Eğer Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nun çalışmasına fırsat verilir, aldığı
kararlar dikkate alınıp hayata geçirilirse bu işin altından kolaylıkla kalkarız. Biz STÖ’yüz yapmamız
gerekeni yaparız. Siyaset bunu yapsın, onun siyasi rantını da kendisi alsın, biz de alkışlayalım
kendisini. Bizim derdimiz budur” ifadelerini kullandı.
Gürcafer, bu dönemden umutlu olduğunu kaydederek “Geçmişte toplantılar hatırlamıyorum. Toplantı
yapmak için toplantılar yaptık. Bu defa çıkış yolu aranıyor. Herkes kulağını dikti, dinliyor” dedi.

“KONUT PROJESİ İÇİN İHTİYACIMIZ OLAN TEK ŞEY BU PROJEYİ ÖNEMSEYEN BİR HÜKÜMET”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, konut ihtiyacı, imar planları ve ihalelere ilişkin soruları da yanıtladı.
Yerli halkın konut sahibi olabilmesi için Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin çok uzun zamandır
bir sosyal konut projesi olduğunu kaydetti ve projeye ilişkin detayları paylaştı:
“Bu proje, ‘sosyal konut birimi gidip bir yerler de ev yapacak da ucuza satacak” demek değildir. Hem
devleti hem ekonomiyi koruyan hem gerçek anlamda insanların barınma ihtiyacını karşılayan ve
maliyetlerin de çok düşeceği çok kapsamlı bir projedir. Yani devlette belli vergilerinden feragat
edecek, araziyi verecek, biz kooperatif mantığı ile onları kâr amacı gütmeden yapacağız. Ancak
gerçekten hak sahibi olanları, adil bir biçimde bağımsız bir organ ile belirleyeceğiz. Bu konutlar
bulunduğu bölgenin dokusuna uygun yapılacak. Bununla ilgili bizim projemiz var, ihtiyacımız olan bu
konuyu önemseyen bir hükümettir.

“ÇEVRENİN DÜŞMANI MÜTEAHHİT DEĞİL POPÜLİZMDİR, PLANSIZLIKTIR”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, KKTC’de her zaman, her konuda bir günah keçisine ihtiyaç
duyulduğunu söyleyerek, “Popülizmin yaşayabilmesi için birileri günah keçisi olmalıdır. Burada
mesele sistemsizliktir, plansızlıktır” dedi.

İnşaat müteahhitlerinin çevre düşmanı olmadığını söyleyen Gürcafer, “Örneğin Esentepe- Tatlısu
bölgesinde eskiden beri kural var, 2 kat yapabilirsiniz. Peki müteahhit gidip orada apartman yapmaya
yeltendi mi? Yeltenmedi. Eğer ki siz devlet olarak Girne’de başından beri kural koysaydınız. “Girne 2
kat olacak” deseydiniz, müteahhit gidip orada 20 kat mı yapacaktı? Çevrenin düşmanı popülizmdir,
plansızlıktır” diye konuştu.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin başından beri bu ülkenin bir ucundan öbür ucuna kadar
planlanmasını istediğini kaydeden Gürcafer, şunları kaydetti: “En büyük değerimiz, kıymetlimiz
doğamızdır, kültürümüzdür, geleneklerimiz, göreneklerimizdir, tarım alanlarımızdır, ülkemizin
sükûneti, sakinliğidir. Bizim bunları korumamız lazımdır. Bunları koruyan bir plan yapılacak o plan
çerçevesinde ne yapılması gerekiyorsa müteahhit onu yapacak. Müteahhidin öyle bir iddiası yoktur
40-50 kat yapsın. Müteahhidine kaç kat dersen o kadar yapar. Ancak siyaset bunu hep bir rant kapısı
olarak gördü. “Biri beş yapayım size vereyim, siz de bana verin” dedi. Kime emlak sahiplerine.
Dolayısıyla ne oldu. Girne’ye yazık ettik, orda tam anlamıyla bir felaket var. Başka kentlerde de
benzer durumun yaşanmaması için ülkenin her bölgesinin planlanması lazımdır.”

“GEÇ KALINMIŞLIĞIN SIKINTILARI YAŞANIYOR”
Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı’na ilişkin soruları da yanıtlayan Gürcafer, “Bütün İskele fasıl
96’ydı. Yani her tarafı imara açıktı. Sınırsız yükseklikte apartman yapılabilirdi. Mağusa, İskele ve
Yeniboğaziçi İmar Planı ile bölgenin yüzde 90’ını imara kapattık. Köy dokuların, tarımsal alanlarını
koruduk. Long Beach’te bir düzenleme yapılması ile birlikte karşıya bir talep gelişti. Plancılar orayı
yüksek kat olarak belirledi. Onun dışında Yeniboğaziçi, Ötüken, Aygün, Kuzucuk, Boğaz, Kalecik’te 2
kattır, tarımsal araziler de korunmuştur” dedi.
İskele bölgesinde yaşanan sıkıntıların ise plansızlıktan kaynaklandığını ifade etti. Gürcafer, “geç
kalınmış olmadan dolayı yaşadığımız birtakım sıkıntılar da vardır. 1980’li yıllarda toprak reformu
yapılırken bu planlar yapılmalıydı. İnsanlara tarımsal araziler verilirken “ben sana bunu ekip biçesin
diye verdim. Satasın da 3-5 milyon sterlin alasın diye vermedim” demesi lazımdı. O zamandan
planlanması lazımdı. Böyle olmadı, zamanla bu araziler el değişti, hali ile bu insanlar, bu arazileri,
yatırım amaçlı aldı, içerisine inşaat yapmak için aldı. Buna kısıtlama getirmekte bir takım yasal
sıkıntılar doğdu. Bundan kaynaklı iş daha neticelenmedi” ifadelerine yer verdi.

“EÖP ADIM ATTI, SİYASET UMURSAMADI”
Girne hastanesi inşaatına yönelik seyircilerin sorularını yanıtlayan Cafer Gürcafer, “Girne Hastanesi
inşaatını biz engellemedik. İhale çıktı ama döviz patladı. Döviz patlayınca 500 yataklı hastanenin
ihalesi de Türkiye’de neticelenmedi” dedi.

Gürcafer açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Bizdeki şartnamelerin içerisinde ne olacağı yazmıyor. Demirin fiyatı ihaleye katıldığınız gün şu
kadardı, işe başlayacağınız gün yüzde 50-60 zamlandı. Bu durumda ne olur? Bu şartnamede yazmazdı.
Dolayısıyla iptal edildi. Biz pandemi içerisinde ekonomik bir kriz yaşadık. Bu dönemde alınan tedbirler
açıkçası ekonomik akılla çok örtüşen tedbirler değildi. Örneğin ben olsaydım, giderdim Türkiye’ye ve
‘Böyle bir ekonomik kriz vardır. Gelin bunun yönünü bulalım. Zaten bu insanlar geldiler ve sizinle
görüştüler. Bu köy yollarını vs. yerel ihaleye dönüştürelim, bizim ekonomimiz bundan olumlu
etkilensin’ derdim. Türkiye bize bu kapıyı açtı, biz gidip alamadık.
Biz EÖP olarak Türkiye’ye gittik. Karayolları Genel Müdürlüğü ile toplantı yaptık. Makine parkının
tespiti veya şartnameleri nasıl düzenleyebiliriz diye başlangıç yaptık. Sonra ilgili bakanlığın buradan
gidip bu ülke çıkarları doğrultusunda alması gerekirdi veya almak için çaba sarf etmeliydi, hiç kimse
umursamadı. Bu sadece bir örnek. Yapılan şeyler tamamen popülist ve palyatifti. “Esnafın borcunu
öteleyelim, 6 ay daha yaşasın” gibi. Devletin gelirlerini artırıcı, ekonomiyi büyütücü hiçbir adım
atılmadı.”

“EKONOMİK GELİŞMELERİ HEP KABİNENİN BECERİSİ İLE SINIRLI TUTTUK”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, sosyo ekonomik kalkınma planlarının önemine de dikkat çekti.
KKTC’de ekonomik gelişmelerin hep kabinenin becerisi ile sınırlı tutulduğunu söyleyen Gürcafer,
“Halbuki ekonomik vizyon, bir kalkınma planı ve ona paralel bir sosyal yaşamın gelişmesi, bir alt
yapının gelişmesi, bir devletin korunup gözetlenmesi, kurumsal yapının gözetlenmesi, bütün bunların
planlanması lazımdı. Bunların hiçbiri bugüne kadar yapılmadı. Biz planlama yaptık da birileri bize
kendi planını mı uygulattı? Hayır. Bizim yapmamız gereken aslında bugünümüzü, yarınımızı
planlamamız lazımdır. Biz yapmadık. Ne sağlığımızı ne eğitimimizi ne ekonomimizi ne de sosyal
yaşamımızı biz planlamadık. Biz yapmadığımız için, bizim adımıza kararlar verildi” diye konuştu.

SİYASETÇİLERE ÇAĞRI!
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, konuşmasını siyasilere çağrı yaparak tamamladı. Gürcafer; “Halka
‘umutlu olun’ derken siyasete muhalefeti ile iktidarı ile tüm siyasete dönüm noktasında olduğumuzun
farkına varsınlar. Popülizmi de kırmızı çizgilerini de bir tarafa bıraksınlar. Bu ülke insanının gözü
hepimizin üzerindedir. Yapmamız gerekeni yapmalıyız” dedi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu