KıbrısManşet

Gürçağ: Herkes ektiğini biçer

UBP-HP hükümetinde kabine değişikliğinde adı yine  “Bakan oluyor” diye konuşulan UBP Girne Milletvekili İzlem Gürçağ, “ Tatar’a kırgın değilim” dedi ama ekledi

“ADIMIN ÖNÜNDE BAKAN YAZILSIN DİYE DEĞİL”… “İlçe başkanlığım döneminde de hayatımda da hakka, hukuka, adalete hep önem verdim. Asla adam kayırmadım. Herkesi kucakladım. Sanırım tüm bu özelliklerim neticesinde “Kabinede İzlem Hanım’a yer verilmeli” düşüncesi hep canlı tutuldu. Bu beni mutlu ediyor.  Onur duyuyorum. Elbette ki ben de her vekil gibi kabinede yer almak isterim. Ancak somut kalıcı ve uzun soluklu icraatlar için. Sadece adımın önünde bakan yazılması için değil…”

“SAYIN BAŞBAKANA SORMALI”… “Sayın başbakana sormak lazım… Benimle ilgili karar verirken kendisine hangi olumsuz faktörlerin etki ettiğini,  üzerinde baskı mı kurulduğunu, fikrilerini etkileyen birilerinin olup olmadığını kendisine sormak lazım. Birinci hükümet kurulurken Sayın Tatar bana kabinede yer vereceğini, bunu hak ettiğimi ve kabinede mutlaka bir kadın olması gerektiğini söylemişti. Ancak hükümet açıklandığı gün böyle bir şey olmadığını gördük.  Geçtiğimiz günlerde görev değişikliği olacağı zamana bana aynı şeyi ifade etmese de yine ismim anıldı.  Ancak Sayın Tatar daha önce bana söylemişti; eğer bir kabine değişikliği olursa,  daha önce hakkımın yendiğini kesinlikle kabinede yer alacağımı ifade etmişti…

“HERKES AYNAYI KENDİNE ÇEVİRMELİ”… “Ben asla başbakana karşı bir tavır içerisine girmem… Çocuk değilim.  Beni buraya gönderen halktır.  Çocukça davranışlar içine girmem.  Kırgınlığım yok… Makam sevdalısı değilim.  Her insan ektiğini biçer.  Herkes, verdiği kararlar neticesinde olumlu ya da olumsuz neticeler alır, bu kaçınılmazdır.  Hepsinden de birinci derece kendi sorumludur.  Aynayı herkes kendine çevirmelidir. Özellikle de bir lider… Her zaman hakkaniyetle değerIendirmelerde bulunmalı be eğriyi doğrudan ayırt etmelidir.

GİZEM ÖZGEÇ’İN RÖPORTAJI – GIYNIK MANŞET

“KABİNEDE UBP’DEN DE BİR KADIN OLMALI”

SORU:  Kabinede UBP kanadından bir kadın yok… Bu sizi rahatsız ediyor mu?

CEVAP: Kabinede mutlaka bir kadın olmalı. Siyasette karar mekanizmalarında kadına mutlaka yer verilmelidir.  Dünyadaki insanların yarısı kadınlardan oluşuyorsa, kadınların karar mekanizmalarında yer alma zorunluluğu vardır. Çünkü gerçekteki icraatlar sadece erkeklere yönelik değildir. Ve bir kadının daha iyi anladığı yine bir kadındır. Ben 2013 yılında halk tarafından meclise seçildim.  Daha sonra komite başkanlığı ve Girne İlçe Başkanlığı yaptım. Canlı yayınlarda, açıklamalarımda muhalefete hem özeleştiri hem de takdir sundum. Her icraatı takdir etmek lazım, muhalefet olsa bile… Bunu hep komite çalışmalarında da söyledim; yasa çalışmaları halkın tamamını ilgilendirmeli.  Her kesimin içine sinmesi lazım.  Hukuk çerçevesinde, Anayasa’ya uygun ve halkın evet dediği çalışmalar yapmalıyız. Gururla söylüyorum komite başkanlığım süresince yasa çalışmalarının tamamı oy birliği ile geçti.

“ADIMIN ÖNÜNDE BAKAN YAZILMASI İÇİN DEĞİL…”

SORU: İsminiz UBP-HP hükümeti ilk kurulacağı zaman da kabine için anılmıştı… Geçenlerde yaşanan kabine değişikliğinde de… İzlem Gürçağ ismi hep canlı tutuluyor…

CEVAP: İlçe başkanlığım döneminde de hayatımda da hakka, hukuka, adalete hep önem verdim. Asla adam kayırmadım. Herkesi kucakladım. Sanırım tüm bu özelliklerim neticesinde “Kabinede İzlem Hanım’a yer verilmeli” düşüncesi hep canlı tutuldu. Bu beni mutlu ediyor.  Onur duyuyorum. Elbette ki ben de her vekil gibi kabinede yer almak isterim. Ancak somut, kalıcı ve uzun soluklu icraatlar için. Sadece adımın önünde bakan yazılması için değil… Çünkü halk bizi konumumuzu kullanarak nemalanalım,  yakın çevremizi koruyalım, görevimizi kötüye kullanalım diye seçmiyor.  Gelecek nesilleri teminat altına alalım diye de seçiyor.  Böyle bir ruha sahip olmayan bir kişi bence meclisin kapısının önünden dahi geçmemeli…

“BAŞBAKAN BANA SÖZ VERMİŞTİ, NEDENİNİ KENDİSİNE SORMALI”

SORU:  Peki Neden hep isminiz konuşuluyor ama sizi kabinede göremiyoruz?

CEVAP: Bunu sayın başbakana sormak lazım… Sayın Ersin Tatar’a benimle ilgili karar verirken kendisine hangi olumsuz faktörlerin etki ettiğini,  üzerinde baskı mı kurulduğunu, fikrîlerini etkileyen birilerinin olup olmadığını kendisine sormak lazım. Birinci hükümet kurulurken Sayın Tatar bana kabinede yer vereceğini, bunu hak ettiğimi ve kabinede mutlaka bir kadın olması gerektiğini söylemişti. Bunu sadece bana ifade etmedi. .  Ancak hükümet açıklandığı gün böyle bir şey olmadığını gördük.  Geçtiğimiz günlerde görev değişikliği olacağı zamana bana aynı şeyi ifade etmese de yine ismim anıldı.  Ancak Sayın Tatar daha önce bana  söylemişti; eğer bir kabine değişikliği olursa,  daha önce hakkımın yendiğini kesinlikle kabinede yer alacağımı ifade etmişti…

“ÇOCUK DEĞİLİM”

Soru: Sayın Tatar’a bir tavır içine girmeniz söz konusu olabilir mi? Malum, kendisine şu sıralar sitem eden çok…

CEVAP: Ben asla başbakana karşı bir tavır içerisine girmem… Çocuk değilim.  Beni buraya gönderen halktır.  Çocukça davranışlar içine girmem.  Hem partinin hem de tabanın moralinin bozulması, düş kırıklığı içinde olanların daha fazla hayal kırıklığına uğraması için ihanet edemem.  Aksine toparlanma k adına doğrularla mücadele etmekten yanayım…

“HERKES AYNAYI KENDİNE ÇEVİRMELİ”

Soru: Kırgınlığınız var mı? Hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyor musunuz?

CEVAP: Kırgınlığım yok… Makam sevdalısı değilim.  Benim amacım halka bir köprü olmak.  Sadece sayın başbakanın  tüm süreçlerde “görev vereceği” sözü verdiği insanlar için daha sonra “siyaset işte ne yapalım” diye geçiştirmesi  kötü… Her insan ektiğini biçer.  Herkes, verdiği kararlar neticesinde olumlu ya da olumsuz neticeler alır, bu kaçınılmazdır.  Hepsinden de birinci derece kendi sorumludur.  Aynayı herkes kendine çevirmelidir. Özellikle de bir lider… Her zaman hakkaniyetle değerIendirmelerde bulunmalı be eğriyi doğrudan ayırt etmelidir.

“SUCUOĞLU’NUN YERİNDE OLSAYDIM DERHAL GÖREVİ BIRAKIRDIM”

Soru:  Faiz Sucuoğlu’nun yerinde İzlem Gürçağ olsaydı ve görevden alınmak isteseydi,  tavrı ne olurdu?

CEVAP: Faiz Sucuoğlu’nun yerinde ben olsam istifa ederdim.  Görevi hemen bırakırdım.  Ancak herkesin kendine göre stratejisi vardır, ancak sayın bakanın verdiği karara da saygı duyuyorum.

“ATALARIMIZIN EMEKLERİNE ACIYORUM”

Soru: UBP’nin iç meselelerinin bu denli su yüzünde olması sizi rahatsız ediyor mu?

CEVAP: UBP’nin bu tür açıklamalarla ve olaylarla anılmasına üzülüyorum.  Atalarımızın emeklerine üzülüyorum, Acıyorum.  Karakterim her zaman, doğruluk, dürüstlük ve devletin devamlığını savunmaktan geçer. Ne yazık ki devlet adına somut icraat gömemiyorum.  Gerçek hizmetler çok eskilerde kaldı. Son on yola bakıyorum, kalıcı devasa hizmetler ne yazık ki yok… Üzgünüm…”

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu