KıbrısManşet

Güröz: Kooperatif Merkez Bankası siyasetin çiftliği haline geldi

Kıbrıs Türk kooperatifçiliğinin dünü, bugünü ve yarınına  değinen Mehmet Ali Güröz, kooperatiflerin siyasetten arındırılması gerektiğini vurguladı

GIYNIK ÖZEL

Ömrünü kooperatifçiliğe adayan bir isim olan Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) Başkanı Mehmet Ali Güröz, ömrünün sonuna kadar da bu mücadeleye devam edeceğini vurguladı. Gıynık Web TV’de yayınlanan ‘Vizyonerler Kulübü’ programında, Kıbrıs Türk kooperatifçiliğinin dünü, bugünü ve yarınına  değinen Mehmet Ali Güröz, kooperatiflerin siyasetten arındırılması gerektiğini vurguladı. 1959 yılında Türk ve Rum kooperatiflerinin ayrılmasının ardından Kooperatif Merkez Bankası’nın kurulduğunu anımsatan Mehmet Ali Güröz, 1974’e kadar her köyde bir kredi kooperatifi ve tüketim kooperatifleri olduğunu ifade etti. Bu kooperatifler sayesinde Kıbrıslı Türklerin ayakta kaldığını kaydeden Güröz, 1974’ten sonra aynı yapının devam ettiğini ve koop sütün canlandırılıp, zirai levazımın da kurulduğu dile getirdi.

“SİYASİLER KOOPERATİF MERKEZ BANKASI’NA ADETA EL KOYDU”

Ülkemizde 238 kayıtlı kooperatif olduğunu kaydeden Mehmet Ali Güröz, şu an da faal olarak göreve devam eden 212 kooperatifin, Kooperatif Merkez Bankası’nın yasal sahibi olduğunu vurguladı. 1983 yılına kadar Kooperatif Merkez Bankası’nın yönetimini kooperatiflerin seçtiğine değinen Güröz, 1984 yılından itibaren dönemin devlet yönetimi tarafından Kooperatif Merkez Bankası’nın mevcut yönetiminin görevden alınarak yerine devlet tarafından yönetici atandığını dile getirdi. Yılların geçmesine ve birçok farklı siyasi partinin hükümete göreve gelmesine rağmen bu usulün değişmediğini söyleyen Güröz, Kooperatif Merkez Bankası’nın gerçek amacından ve gerçek sahiplerinden uzaklaştırıldığını ifade etti.

“KOOPERATİFÇİLİĞİN ÖNEMİ UNUTULDU”

‘Liberal ekonomide kooperatifçiliğin yeri yok’ denilerek kooperatifçiliğin bir kenara atıldığını savunan Güröz, “Bizim zamanımızda liselerde, hatta ilkokullarda bile kooperatifçilik eğitimi vardı. Şu an ki eğitim sisteminin bireyleri bencilleştirdiğini kaydeden Güröz, “kooperatifçiliğin temelinde ‘biz’ olmak vardır. Kapitalist sistemde kooperatifçiliğin yeri yok deniyor ama AB’nin merkezi olan İspanya, İtalya, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde kooperatifçilik oldukça gelişmiş durumdadır. İngiltere’de, ABD’de kooperatifçilik oldukça gelişmiştir. Hatta Japonya’da bile kooperatifçilik yaygındır. Fransa’da bugün ülkenin en büyük 5 bankası kooperatif bankalarıdır. Bizdeyse halen kooperatifçilik sorgulanıyor” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’DEKİ SİSTEM KIBRIS’TAN UYARLANDI”

Türkiye’de şu anda gelişmekte olan kooperatifçilik sisteminin Kıbrıs’taki kooperatifçilik sisteminden esinlenildiğini ve buradaki sistemin Türkiye’ye adapte edildiğini açıklayan Mehmet Ali Güröz, “Diğer yandan TC ile imzalanan ekonomik protokollerdeyse ülkemizdeki kooperatifçiliğin sonu getirilmeye çalışılıyor” iddiasında bulundu. Kooperatiflerin kar amacı gütmediğini sadece topluma hizmet amacı güttüğünü vurgulayan Güröz, kooperatiflerin kurumlar vergisinin özel şirketlerle aynı seviyeye çıkarılması nedeniyle kooperatiflerin halka ucuz hizmet veremez hale getirildiğini de ifade etti.
Özel şirketlerin ucuz iş gücü, kaçak iş gücü, düşük vergi ödeme gibi etmenler sayesinde maliyetlerini aşağı çektiklerini kaydeden Güröz, bu nedenle kooperatiflerin özel şirketlerle rekabet edebilirliğinin azaldığına değindi.

“ÜRETİCİLER KOOPERATİFLEŞMELİ”

Patates üreticileri, narenciye üreticileri, yaş meyve sebze üreticileri ve daha birçok üretim sektörünün birleşerek kooperatifleşmeleri gerektiğini ve topluma hizmet vermeleri gerektiğini söyleyen Güröz, toplumun bu konuda bilinçlendirilmediğini belirtti. Kooperatiflerin itibarının sürekli zedelendiğini söyleyen Mehmet Ali Güröz, ülkede örnek şekilde topluma hizmet veren birçok kooperatif olduğunun altını çizdi.

“KOOPERATİFLER MUKAYYİDİ BAĞIMSIZ OLMALI”

Öncelikli olarak kooperatifler mukayyidinin nasıl seçileceği, nasıl yetkilendirileceği ve siyasetten nasıl arındırılacağı konusunun ele alınması gerektiğini savunan Mehmet Ali Güröz, hedeflerinin kooperatifler mukayyidinin, Sayıştay gibi Ombudsman gibi bağımsız bir yapıya kavuşturulması olduğunu vurguladı.

“MUKAYYİT ART NİYETLİ”

“Ben bu kadar yıldır ilk kez bu kadar siyasallaşmış, kooperatiflere siyaseti bulaştırmış ve art niyetli bir kooperatifler mukayyidi gördüm” diyen Güröz, “Bundan da kurtulacağımıza eminim” şeklinde konuştu. “Önümüze sürekli PEYAK örneğini koyuyorlar” diyen Güröz, PEYAK’ın yanlış yönetim ve yanlış yönlendirmeler sonucunda battığını fakat PEYAK üzerinden tüm kooperatiflerin itibarsızlaştırıldığını savundu. KKTC’deki toplam mevduatın yüzde 30’unun Kooperatif Merkez Bankası’nın elinde olduğunu açıklayan Güröz, siyasilerin böylesi güçlü bir yapıyı ellerinde tutmaktan vazgeçmek istemediklerini belirtti.

“KOOP SÜT, SİYASİLERE PEŞKEŞ ÇEKİLDİ”

Kooperatifler Mukayyidinin köy kooperatiflerine baskı yaparak Koop Süt’te siyasi bir genel kurul gerçekleştirdiğini belirten Güröz, “Mukayyit, Koop Süt’ü adeta siyasilere peşkeş çekti. Şu anda Koop Süt’ün yönetimi 3 tane kooperatif ve 4 tane siyasinin elinde. Mukayyit tarafından kooperatiflere atanan kayyumlar Koop Süt’ün yönetimine girdi. Özel sektörde süt ürünleri fabrikası olan bir kişi Koop Süt’ün yönetim kuruluna seçildi. Bunun neresi etik, neresi kooperatifçiliğe sığıyor” dedi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu