Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, geçen Pazartesi günü liderlerle gerçekleştirdiği gayri resmi üçlü görüşme ve Kıbrıs sorunuyla ilgili özel temsilci atanması konusundaki açıklamasının, özel temsilci konusundaki fikir ayrılıklarına takıldığı ifade edildi.
Politis gazetesi konuyla ilgili haberinde, Kıbrıs saatiyle dün gece geç saatlere kadar, BM Genel Sekreterliğinin, Guterres’in pazartesi günü liderlerle gerçekleştirdiği gayri resmi görüşmeyle ilgili açıklamasının yayımlanmadığını yazdı.
Gazete “elindeki bilgilere göre, dün yoğun bir perde gerisi yaşandığını ve bunun özel temsilcinin kim olacağı ve hangi role sahip olacağı konusunda Kıbrıs Türk ve Rum tarafları arasında ortaya çıkan yoğun anlaşmazlık yüzünden, BM’nin New York’ta gerçekleştirilen üçlü görüşmenin sonucuyla ilgili bir açıklama yayınlanması konusundaki çabalarını zorlaştırdığını” kaydetti.
Gazete “aynı bilgilere dayanarak, bunun öncesinde taraflar arasında tüm gün süren istişarelerin olduğu gerilimli bir perde gerisi yaşandığını, taslakların gidip geldiğini ve en azından dün gece geç saatlere kadar tüm çabada olumlu bir sonuca varılmadığını” belirtti.
BM’nin Kıbrıs Türk ve Rum taraflarıyla gerçekleştirdiği istişarelerde iki anlaşmazlık ortaya çıktığını ve bunlardan birincisinin BM Genel Sekreterinin Kıbrıs özel temsilcisinin adı ve yetkileriyle alakalı olduğuna işaret eden gazete, Rum tarafının BM Güvenlik Konseyine rapor verecek bir özel temsilci atanmasında ısrarcı olduğunu belirtti.
Yapılan istişareler sırasında ortaya çıkan ikinci ve daha esaslı olan anlaşmazlığın ise, diyaloğun yeniden başlamasıyla alakalı olduğunu kaydeden gazete, Rum tarafının müzakerelerin ne zaman ve hangi noktadan yeniden başlayacağıyla ilgili bir zaman takvimi ortaya konmasını istediğini aynı zamanda müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden başlaması gerektiği görüşünde olduğunu iletti.
Kıbrıs Türk tarafının ise egemen eşitliğin müzakerelerin başlamasından önce tanınması gerektiğinde ısrarcı olduğunu yazan gazete, bu durumun BM Genel Sekreterinin Kıbrıs sorununda atılacak bir sonraki adımlara yönelik kararlarını zorlaştırdığını ileri sürdü.
Fileleftheros ise konuyla ilgili habere “Temsilci Atanması Konusunda Karmaşa” başlığıyla yer verdi.
HRİSTODULİDİS: “YARIN BİLE MÜZAKERELERE BAŞLAMAYA HAZIRIZ”
Alithia ve diğer gazetelerde yer alan habere göre, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ise BM Genel Sekreteri ile liderler arasında geçtiğimiz pazartesi günü New York’ta gerçekleştirilen gayri resmi üçlü görüşmenin ardından “Associated Press” ajansına verdiği demeçte, 2021 yılı sonuna kadar Kıbrıs sorunuyla ilgili yeni tur müzakerelerin başlamasına ilişkin perspektif olup olmadığının ortaya çıkmasını umduğunu dile getirdi.
Hristodulidis’in, Rum tarafının müzakerelerin başlamasına hazır olduğunu dile getirdiğini yazan gazete, Hristodulidis’in “Güvenlik Konseyi kararları temelinde yarın bile müzakerelere başlayabiliriz” ifadesine yer verdi.
BM Genel Sekreterinin liderlerle gerçekleştirdiği yemek konusunda ise Hristodulidis, Genel Sekreterin Kıbrıs sorununa olan ilgisini göstermesinden ötürü, bunun oldukça yapıcı ve olumlu olduğunu dile getirdi.
Hristodulidis, Kıbrıslı Rumların, BM Genel Sekreteri tarafından atanacak olan yeni temsilcinin, müzakerelerin yeniden başlamasının mümkün olup olmadığının tespit edilmesi için, Kıbrıs’ı ve üç garantör ülkeyi ziyaret etmesini beklediklerini de ifade etti.
Kıbrıslı Rumların, BM Güvenlik Konseyi kararları temelindeki müzakerelerin yarın bile yeniden başlamasına hazır olduklarını yineleyen Hristodulidis, müzakerelerin yeniden başlamasının mümkün olup olmadığı konusunda yılsonuna kadar BM Genel Sekreterinin yeni temsilcisinden bir işaret ortaya çıkmasını umduğunu ifade etti.
“Müzakereler olmadan durumun gittikçe daha zor hale geldiğini anladıklarını” vurgulayan Hristodulidis, “Kıbrıs sorununun çözümünün tek yolunun müzakerelerden geçtiğini” öne sürdü.
“Türkiye ile Kıbrıslı Türklerin istediği iki devlet çözümünün seçenek teşkil etmediğini, çünkü BM Güvenlik Konseyi kararları ve Guterres’in yetkileri dışında olmasından ötürü, Kıbrıslı Rumların bunu tartışmayacaklarını bile” ileri süren Hristodulidis, uluslararası toplumun iki devlet çözümüne olumsuz tepki verdiğini savundu.
Hristodulidis “Kıbrıs için tek geçerli çözümün federasyon olduğunu” da iddialarına ekledi.
