Güzel insan Dr.Okan Dağlı..

Mağusa İnisiyatifi üyesi, Unite Cyprus Now aktivisti ve CTP eski Mağusa Milletvekili Dr. Okan Dağlı, güvenlik gerekçesi ile Türkiye’ye alınmadı.

CTP eski milletvekili Dr. Okan Dağlı’nın Türkiye’ye girişini yasaklayan suç G 82 diye tanımlanıyor. Bunun açılımı ise Türkiye aleyhine faaliyette bulunma suçu olarak biliniyor. Nitekim Dr. Okan Dağlı Türkiye’ye girişinin yasak olduğunu kendisine tebliğ eden görevlilere, “ Madem bu kadar önemli bir suç var hakkımda, ayağınıza kadar geldim o halde tutuklayın beni” dediğini belirtiyor.  Daha önce de hatırlayacaksınız, aynı gerekçe ile İletişim Uzmanı/ Akademisyen Ali Bizden’in, Araştırmacı yazar Dr. Ahmet Cavit An’ın ve BASIN-SEN Başkanı Ali Kişmir’in de güvenlik gerekçesiyle Türkiye’ye girişlerine izin verilmemişti.

Dr.Okan Dağlı’yı 50 yıldır tanırım.

50 yıllık arkadaşım, sınıf arkadaşım, sırdaşım, kardeşimdir. İnsan sevgisi ile dop doludur benim doktorum. Kıbrıs’ta verdiği “Barış” çabalarıyla bilinen, halkın sevgi ve saygısına  mazhar olan önemli bir figürdür, önemli bir değerimizdir. Bugüne kadar ne Türkiye ile ilgili, ne de başka bir ülke ile ilgili olumsuz bir düşüncesini kendi ağzından duymadım, görmedim.

Kaldı ki burada Türkiye’de eğitim almış, orada yetişmiş 10 yıl süreyle kesintisiz İstanbul’da yaşamış,dostluklar kurmuş bir insandan söz ediyoruz.

Türkiye gibi çok kültürlülüğü ve medeniyetleri içine sığdırmış bir ülkede ne zamandan beri insan hak ve özgürlüklerini, insan sevgisini ve barışı savunmayı tehdit gören bir anlayışın gelişti! Gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Okan Dağlı  yurdunu seven, barışçıl eylemleri ile bunu pekiştiren, hayatının her döneminde insan sevgisi yüreğinden hiç eksik etmeyen, iyi eğitim almış son derece başarılı bir hekim,  aydın ve güvenilir bir insandır.

Okan Dağlı bir bilim insanıdır.

Kalaşnikof elinde cinayet tasarlayan ve işleyen eli kanlı biri katil değildir.

İnsanlara şifa dağıtan bir hekimdir.

Maalesef öyle anlaşılıyor ki bu liste oldukça kabarık. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu uygulaması sonrası KKTC yetkili makamları madem ki bunun gerekçesinin izahını isteyemeyecek ve bu saçma sapan gerekçeler öne sürülerek birçok Kıbrıslı Türk’ün Türkiye’ye girişlerine izin verilmeyecek buna karşın ise KKTC yetkili makamları bu konunun dışında kalmayı tercih edecekler veyahut gerekli girişimleri yapmaktan kaçınacaklarsa , o zaman da KKTC yetkililerinin  Türkiye Cumhuriyetine girişi yasaklanan kişilerin  listesini talep etmeleri gerekiyor. Lakin bunu yapacak iradeyi de maalesef ortaya koyamıyorlar. Oysa bugün artık bu bir ihtiyaç haline gelmiştir. Nitekim listede olup olmadığınızı bilmeden plan program yapıyorsunuz para harcayarak Türkiye’ye gidiyorsunuz. Muhaceret işlemleri sırasında yaratılan bir gerekçe ile Türkiye’ye girişi yasak KKTC vatandaşları arasında olduğunuzu size söylüyorlar.

Sonrası malum, tabi tutulduğunuz muamele bir yana saatlerce özgürlüğünüz kısıtlanıyor, ve Kıbrıs’a gelecek ilk uçak saatine kadar alıkonuluyor sunuz orada..

Böyle bir durumla kim karşılaşmak ister?

Elbette hiç kimse.

Bunun  her şeyden önce insani bir boyutu var. Kaldı ki, madem dayanaktan yoksun bir gerekçe ile Türkiye Cumhuriyetine girişi yasaklı olan KKTC vatandaşları var,bu kişilerin kimler olduğu bilgisi KKTC yetkili makamlarınca talep edilmesi elzem bir ihtiyaç haline gelmiştir. Dolayısıyla TC ilgili makamlarınca alınan bu kararın KKTC vatandaşlarına  tebliğ edilmesi gerekiyor. En azından bunu bilmeye hakkımız var diye düşünüyorum.. Bu konuda KKTC Cumhuriyet Meclisi bir sorumluluk üstlenebilir. Dolayısıyla Kıbrıslı Türklere yapılan bu uygulama hakkında hiç vakit kaybetmeden KKTC meclisi bir heyet oluşturarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili makamlarından bilgi edinmeyi talep etmesi gerekiyor.