1980 Darbesi sonrası tutuklanan 17 yaşındaki Erdalcığın (Eren) yaşı büyütülüp idam edilmişti. Dönemin Sıkıyönetim Komutanı kısmetse cehennem mekân Kenan Evren, konuya ilişkin itirazı olan gazetecilere; “Asmayalım da besleyelim mi!” demişti.
İlgili darbeyi halk ‘her gün onlarca öldürülen gencin kurtuluşu’ olarak gördü başlarda ama günler geçtikçe demokrasi önündeki en büyük engel olarak algılandı bu darbe.
80’li yıllarda Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KTFF) altında çalışan aktif bir Disiplin Kurulu filân yoktu zira Gözlemci Raporu falan da yoktu. Örneğin hazırlık maçlarını geçtik, resmî maçlarda bile darp edilen hakemin yanına zarar olarak kalıyordu vuranın elleri Allah’a hâvale. Bir başka deyişle geçmişte “Asmayalım da besleyelim mi” diyebilirsiniz.
Neyse, yıllar geçti ve KTFF tüm kurullarıyla Özellikle Sertoğlu Yönetimi’nin 5 Kasım Zirvesi sonrası FIFA tarafından akredite edilebilecek bir düzeye geldi. Tek sıkıntı hâlihazırda hakemlik kurumunun profesyonelleşememesi. Yakın gelecekte birkaç hakem üzerinden bu dezavantaj da avantaja çevrilecektir. Esas dava hakemin hâlihazırdaki müsabakalar arefesindeki aylık giderleri karşısında eriyen sabit gelirleri. Düşünün ki yakıt yüzde 40 artmış. Döviz de yüzde 50’ye kadar artmış ve üç yıldır “feda” diyen bir futbol hakemleri ordusu var. Bununla beraber pandemiden etkilenen spor kulüplerimizin durumunu da gözönüne aldığımızda Federasyonumuz dâhil herkes bu bereketsizliğinin bir tarafından tuttu sağolsunlar ancak hakemler için bu durumun az iyileştirilmesi şart oldu. Düşünün ki haftada 5 antrenman, 1 toplantı, 2 maç çeviren Süper Lig ve Birinci Lig hakemleri var. Gözlemcileri, saha komiserlerini, genç takımları veya diğer alt ligleri falan geçtik, en azından Süper Lig ve Birinci Lig hakemlerine üç yıllık kayıplarına yakın bir ılımlı artış beklediklerini dillendiren çok. Yeni sezon hayırlara vesile olsun.
