Harvard, eski rektörü Summers’ın adının Epstein belgelerinde geçmesinin ardından iç inceleme başlattı
ABD'deki Harvard Üniversitesi, kız çocuklarına yönelik fuhuş ağı oluşturduğu iddiasıyla yargılandığı sırada hapishanede ölü bulunan milyarder Jeffrey Epstein'in e-postalarında eski rektörü Larry Summers'ın da isminin geçmesinin ardından belgelerde bahsedilen kişiler hakkında inceleme başlattığını bildirdi.

Geçen hafta kamuoyuyla paylaşılan e-postalarda Summers’ın da adının geçmesinin ardından Harvard sözcüsünün yaptığı açıklamada, üniversitenin attığı adımlar hakkında bilgi verildi.
Açıklamada, “üniversite ile ilişiği olan ve belgelerde adı geçen kişilere yönelik bilgilerin yeniden gözden geçirildiği” belirtildi.
Ayrıca, e-postalarda adı geçtiği için dün kamu görevlerinden çekileceğini açıklayan üniversitenin eski rektörü Larry Summers, bugün de ABD’li yapay zeka geliştiricisi OpenAI şirketinin yönetim kurulundan ayrılacağını duyurdu.
Summers, eski ABD Başkanı Bill Clinton döneminde Hazine Bakanı, eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde ise Ulusal Ekonomik Konsey Direktörü olmuştu.
Harvard Üniversitesi Rektörü olarak 2001-2006 yıllarında görev yapan Summers, üniversitede profesörlük görevini sürdürüyor.
Üniversitenin 2020’de yürüttüğü bir incelemede Epstein’in 2008’de cinsel suçlardan hüküm giydikten sonra kampüsü çok kez ziyaret ettiği, kendisine ofis tahsis edildiği, bir araştırma merkezine tam geçiş hakkı tanındığı tespit edilmişti.
– Jeffrey Epstein olayı
En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan Epstein, tutuklu olduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesindeki hücresinde 10 Ağustos 2019’da ölü bulunmuştu.
Açıklanan Epstein dava dosyalarında Prens Andrew, ABD Başkanı Donald Trump, eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi ünlü isimler yer almıştı.
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) da ABD Adalet Bakanlığı ile incelemesi sonucunda ünlü isimlerden oluşan “müşteri listesi”nin tutulduğuna dair herhangi bir kanıta ulaşılamadığını, aralarında hükümet yetkilileri, ünlüler ve iş insanlarının da bulunduğu kişilerin suçuna ortak olduğu gerekçesiyle örtbas amacıyla öldürüldüğü öne sürülen Epstein’in ise aslında hücresinde intihar ettiği sonucuna varıldığını açıklamıştı.
ABD’li gazeteci Tucker Carlson da Epstein’in, “İsrail için çalıştığını, başkent Washington’da herkesin aynı şekilde düşündüğünü ancak açıkça söylenemediğini” iddia etmişti.
Wall Street Journal gazetesi ise Epstein’ın kız arkadaşı Ghislaine Maxwell’in, Epstein’in 50’nci doğum günü vesilesiyle tanıdıklarından ona yönelik mektup yazmasını istediğini, bunlardan birinin de Trump’a ait olduğunu öne sürmüştü.






































