KıbrısManşet

Hasgüler: Bisikletimle halkın vekili olmaya geliyorum

Toplumun tüm kesimleri için ‘temizlik’ istenmesi gerektiğini söyleyen Demokrat Parti Mağusa Milletvekili Adayı, Akademisyen, Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, “Temiz akademi, temiz siyaset, temiz ekonomik aktivite, temiz çevre, çocukların dünyadaki gelişmelerden haberdar olması için temiz bir eğitim istemek lazım” dedi

Toplumun tüm kesimleri için ‘temizlik’ istenmesi gerektiğini söyleyen Demokrat Parti Mağusa Milletvekili Adayı, Akademisyen, Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, “Temiz akademi, temiz siyaset, temiz ekonomik aktivite, temiz çevre, çocukların dünyadaki gelişmelerden haberdar olması için temiz bir eğitim istemek lazım” dedi


“MEMUR OLMAYA DEĞİL SİYASET YAPMAYA GELİYORUM”… Seçimin bittiği andan itibaren siyasetin başlaması ve 24 saat devam etmesi gerektiğine işaret eden Demokrat Parti Mağusa Milletvekili Adayı, Akademisyen Mehmet Hasgüler, “Seçimler demokrasinin bir koludur. Demokrasiyi ve siyaseti seçimden seçime hatırlarsak sorunlarla karşılaşırız. Seçim bittiği andan itibaren siyaset başlamalı ve 24 saat devam etmelidir. Siyaseti memuriyete çevirdiler. Ben memur olmaya değil siyaset yapmaya geliyorum. Akademik çalışmalarım bellidir” diye konuştu.  Kıbrıs tarihine bakıldığında birçok imparatorluğun zenginliğinden dolayı adayı elinde tutmak istediğini anlatan Hasgüler, “Örneğin, Mağusa Limanı’nda Almanya’dan 5 kat fazla tahıl ambarı vardı. İnsanımız çalışkandır imparatorluklar buralardan vergiler almıştır” şeklinde ifade etti.

“CYPRO KRİPTO” PARA BİRİMİNİ KULLANABİLİRİZ”… Demokrat Parti Mağusa Milletvekili Adayı, Akademisyen Mehmet Hasgüler, KKTC’nin, Kripto para birimini uygulamaya geçebileceğini, bu konuda ekonomistlerle görüştüğünü belirterek, ‘Cypro Kripto’ para birimini kullanabiliriz. Küçük ada ekonomilerinin kurtuluşu buradadır” dedi. Hasgüler, ilk etapta fatura ödemelerinin bu yöntemle yapılabileceğini, Kripto paranın, para basamayacağımız bir ekonomiye alternatif olabileceğini vurguladı. Euro ve doların artık yeni dönem para birimi olmadığını, Rusya, Çin ve Hindistan’ın artık bu paralarla alışveriş yapmak istemediğini ve sanal paraların kullanıldığını ifade eden Hasgüler, “Cypro Kripto’nun düşünülmesi ve üzerinde tartışılması gerekir” dedi. 

“MARAŞ’I HUKUKA BAĞLI AÇABİLİRİZ”… Hasgüler, Maraş yasası çıkartılarak, Maraş’ın son sahipleriyle ilgili bir uygulama yapılabileceğini kaydetti. “Antalya-Alanya 3 gün de Maraş. Bu konsepte Maraş 5 yıl sonra 2 milyon, 3 milyon ya da 5 milyon turist kapasitesine ulaştığında Anastasiadis, Limasol ve Baf’daki turizmcilere ne söyleyecek? Maraş’ı adil, doğru ve büyük mağduriyeti giderecek şekilde hukuka bağlı açabiliriz” dedi. Hasgüler, Kıbrıslı Türklerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi,  Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nin içinde olduğunu kaydederek, bu organlara bağlı kalarak Maraş yasasını çıkartarak,  büyük bir mağduriyetinin giderileceğini de sözlerine ekledi.

Seçime günler kala bizlerin neredeyse tüm dikkatleri pazar günü açılacak sandıklara odaklanmışken, ülke iktidarın acizliğinden mi yoksa hiç bir vicdan ve ahlaka sığmayacak birilerinin gündemi karanlığa gömme beklentilerinde mi bilinmez elektrik kesintileriyle boğuşurken dünyada çok önemli gelişmeler olmaya devam ediyor” diyen Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, son dönemlerde dünya siyasetinde yaşanan ve ülkemizi de yakından ilgilendiren gelişmelere ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu:

“Özellikle Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhakından sonra yaşanan gelişmeler bugün Rusya ve Ukrayna arasında büyük bir savaş riskiyle karşı karşıya kalınması sonucunu doğurdu. Her ne kadar askeri uzmanlar bir “kış savaşı” olasılığının düşük olduğu yönünde beyanatlar verse de Rusya’nın Ukrayna’nın doğu sınırlarına yapmakta olduğu asker sevkiyatı gerek nitel gerekse nicel özelliklerine bakıldığında durumun vehametiyle ilgili sinyaller veriyor. ABD ile Rusya arasında halen devam etmekte olan diplomatik müzakerelerin herkesi memnun edebilecek bir sonuç doğurması ise neredeyse imkânsız gibi gözüküyor. 

 

Kosova’nın bağımsızlığının 2008 yılından itibaren Batı tarafından tanınmasına bir tepki olarak Rusya’nın Gürcistan’dan Güney Osetya’yı koparmasıyla başlayan süreç, Çin’in devasa iktisadi gücünü askeri bir güce dönüştürmesiyle dünyada çok kutupluluğun başlamasına yol açtı. Bugün, ABD’nin karşısında büyüyen bir Çin ve küllerinden yeniden doğan bir Rusya var. Buna Almanya’nın sessiz kalması elbette mümkün değil ve Berlin’in, Brexit ile itibar kaybeden Avrupa Birliği üzerinden yoğun çaba içine girdiğini; ancak Rusya karşısında gücünün limitleriyle hareket ettiğini gözlemliyoruz.   

Kıbrıs’ı tüm bu gelişmelerin dışında görmek aymazlık olur. Ancak bir uluslararası ilişkiler profesörü olarak maalesef üzülerek gözlemlemekteyim ki siyasilerimiz bu gelişmeleri okumak konusunda hiçbir gayret göstermiyorlar. Yenidünyada, çok kutuplu dünyada Kıbrıs nerde duracak? Bunu sorgulamamız, bu konuda ciddi hazırlıklar yapmamız gerekiyor.

Almanya başta olmak üzere Avrupa’yı Rus doğal gazına bağımlılıktan kurtarmak şu anda en büyük bir jeopolitik hedef. İşte tam da bu noktada Kıbrıs’ı çevreleyen doğalgaz yatakları büyük önem taşıyor. Bakınız; Amerika Birleşik Devletleri geçtiğimiz günlerde Doğu Akdeniz Enerji Konsorsiyumundan çekildiğini açıkladı. Bu, zaten fantazi bir projeydi. Doğu Akdeniz doğalgazını Girit üzerinden taşımak büyük maliyetler gerektirir.

Pekiyi, fantezi olmayan proje nedir? Doğalgazı, Kıbrıs üzerinden Türkiye’ye, oradan da Avrupa’ya taşımaktır. Bu şartlar altında Kıbrıs’ın çok kutuplu dünyada jeopolitik öneminin nasıl artacağı da ortadadır. Biz Kıbrıs’ın yeniden artan jeopolitik önemini en başından doğru okuyarak, hazırlıklarımızı ona göre yapmalıyız. Nerdeyse 10 yıl önce ortaya attığımız “Kıbrıs Enerji Ajansı” fikri göreceksiniz ki büyük önem kazanacak. Önümüzdeki günlerde Kıbrıs’ta ya adım adım çözüme ya da kadife ayrılığa gideceğiz. Her iki ihtimale karşı da alternatif senaryo hazırlıklarımız var. 

Biz, pazar günü seçimleri yapıp bitireceğiz, ama dünya büyük bir hızla dönmeye devam edecek. Dolayısıyla seçmenimizden özel ricam ekonomik sıkıntılarla boğuştukları, sağlık ve eğitim başta olmak üzere kriz üzerine kriz yaşadıkları bu günlerde oylarını kullanırken Kıbrıs’ta bugün yaşananların aynı dün yaşanan trajik olaylar, Kıbrıs’ta yaşanan savaşlarda olduğu gibi dünya konjonktüründen bağımsız düşünülemeyeceğini dikkate alarak oy kullanmaları, bu konuda bize yetki vermeleridir. Mevcut statüko diyalektiğinin sağ ve sol partileri, Kıbrıs’ı çok kutuplu dünyaya taşıyamazlar. Bunu ancak, böyle hassas konular konusunda hazırlıkları olan insanlar gerçekleştirebilir. Mehmet Hasgüler ve donanımlı kadrosu gerçekleştirebilir.”

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu