KıbrısManşetSiyaset

Hem iktidar hem muhalefet sorunumuz  vardır

Bütün bunlara seyirci kalıp, tepkisini demokratik hakları çerçevesinde göstermeyen ve anlamsız bir kabulleniş içinde tavır ortaya koyan ve hatta hesap sorma günü geldiğinde sandığa giderken bütün bunları sorgulamadan yanlış yapanlara tekrar tekrar  oy vermek suretiyle, aynı kişilerle farklı bir yol yürüneceğini uman halkın vicdani sorumluluğu da büyüktür

Çok üzgünüm ama maalesef ülkemizde siyasetin çözüm üretmesi gereken sorunların bir çözüme kavuşamamasının  tek sorumlusu sadece iktidar değildir.

Muhalefet de bu durumdan sorumludur.

Halk da bu sorunun bir parçasıdır.

Dolayısıyla görünen o ki, ülkemizde sadece iktidar problemi yoktur. Aynı zamanda ciddi bir muhalefet problemi de vardır.

Ve nihayetinde yanlışları olağan hale getirip normalleştiren halkın da bunda payı büyüktür.

Sorunlara çareler üretmeyen iktidarın karşısında üç beş satırla sadece eleştiri yapmak muhalefet etmek değildir.

Bütün bunlara seyirci kalıp, tepkisini demokratik hakları çerçevesinde göstermeyen ve anlamsız bir kabulleniş içinde tavır ortaya koyan ve hatta hesap sorma günü geldiğinde sandığa giderken bütün bunları sorgulamadan yanlış yapanlara tekrar tekrar  oy vermek suretiyle, aynı kişilerle farklı bir yol yürüneceğini uman halkın vicdani sorumluluğu da büyüktür.

Kaldı ki azınlık hükümetinin ülkeye bu kadar çok zarar vermesine rağmen muhalefetin kılını kıpırdatmadan etkisiz bir görüntü vermesi ve öylece  durması  kabul edilebilir değildir.

Muhalefet azınlık hükümeti üzerinde yaptırım gücü yüksek bir pozisyona sahip olmalıdır. Bu gücü sadece sözlü muhalefet yapmakla elde etmek de mümkün değildir.

O halde muhalefet bir konu üzerinde eleştiri yaparken çözüm önerilerini de ortaya koyarak bunu kamuoyu ile paylaşmak suretiyle  iktidar üzerinde baskı oluşturmalıdır. Kaldı ki sorumlu muhalefet anlayışı bunu gerektirir ve bunun da ötesinde çok değerli muhalefet liderlerine sahibiz. Bilgili,donanımlı, iyi eğitim almış, halkın arasından çıkmış genç enerji dolu kişilikleri olan bu insanların ülkemize bir umut olması gerekiyor.

Yoksa sadece yapılan yanlışları alt alta yazıp söylemek muhalefet yapmak değildir.

Zira bunu hepimiz yapabiliyoruz.

Dolayısıyla bu anlayış mutlak surette değiştirilmelidir.

Malum özellikle Ersan Saner’in başbakanlığı döneminde birçok konuda ciddi yanlışlar yapılmaktadır.

Bunu zaten herkes görüyor.

İşte bu yanlışlardan biri de kuşku yok ki vatandaşlık yasasıdır.

Bu yasanın ivedilikle ele alınarak çağdaş ve sürdürülebilir hale getirilmesi artık bir ihtiyaç haline gelmiştir..

Nitekim azınlık hükümeti göreve geldiği günden bu yana  bu boşluktan yararlanarak ülkenin potansiyelini aşan, aynı zamanda iradesini, demografik yapısını bütünüyle değiştirmeyi hedefleyen bir anlayış içinde kısa süre zarfında  yüzlerce vatandaşlık vermiştir..

Şu çok açık ki bu yıllardır olan maksatlı bir politikadır sistemli bir şekilde yürütülmektedir, lakin son dönemde azınlık hükümeti bu işin ucunu kaçırmıştır.

Bu arada verilen her yeni vatandaşlığın kendilerine oy olarak döneceği hesabını yapıyorlar.

Bütün bunlara karşın ise  muhalefet bu duruma sessiz kalmayı yeğliyor.

Elbette bu sessizliğin altında yatan gerekçe yeni vatandaş yapılanlar arasında “ belki bize de oy verecek olanlar çıkacak” yaklaşımıdır.

Bu beyhude bir beklentidir.

Dolayısıyla hiç vakit kaybetmeden muhalefetin bu konuyu yargıya taşıması gerekiyor. Zira verilen vatandaşlıkların büyük bir çoğu hak edilmeyen ve sadece yasal kılıfına uydurularak verilen vatandaşlıklardır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu