Türkiye’de yaşanan deprem sonrası ülkemiz de deprem bölgelerinden göç alıyor. Kıbrıs’ın kuzeyini tercih eden deprem mağdurlarının birçoğunun burada akrabası var ve bundan dolayı Kıbrıs’a göç ediyorlar.
Eğer doğru biliyorsam deprem mağduru olduğunu belgeleyen kişilere KKTC girişinde 90 gün vize veriliyor.
Bu elbette insani açıdan olması gereken bir uygulamadır. Lakin bu esnada anlaşılan o ki; kontrol dışı bir nüfus daha Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a geldi ve gelmeye devam ediyor. hükümet yetkilileri ise Kuzey Kıbrıs’a gelen deprem mağdurları konusunda birbirleriyle çelişen rakamlar ortaya atıyorlar. Şöyle ki; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Taçoy geçen hafta 3800 depremzedenin ülkemize geldiğini söylerken, Başbakan Ünal Üstel bu rakamın 1500 olduğunu söylüyor. Yerel yönetimler ise 3000 bin civarı bir nüfus olduğu bilgisini aktarıyor. Kısacası çok açık ki gelen deprem mağduru insanların gerçek sayısı hakkında bilgiye sahip olan bir hükümet yetkilisi yok. Peki neden yok?
Türkiye’de yaşanan depremden olumsuz etkilenen ve göç etmek zorunda kalan insanların ülkemize geldikten sonraki sayıyı
tespit edecek bir mekanizma oluşturulmadı.
Devlet yetkilileri bu konuda farklı farklı rakamlar ortaya atıyorlar.
Belli ki bu konuda rakamı tam söyleyebilecek bir dayanağa sahip değiller.
Hal böyle olunca çaresiz ülkemize gelen deprem mağduru insanların ihtiyaçlarına cevap verebilecek planlama da yapılamayacak. Sağlık hizmeti, okul ilk etapta planlanması gereken konular. Akabinde ii aş enerji kullanımı, barınacak binalar vs. vs. gibi insan hakkı olan bu gereksinimlerin organize edilmesi gerekiyor.
