KıbrısManşetSiyasetToplum

Herkes sorumlu davranmalı

Sapla samanı birbirine karıştırıp bunu  "Temiz eller operasyonu" zannederek  insanları itibarsızlaştırmak doğru olmadığı gibi, bu hengame içinde devleti yönetenlerin de tartışmalı, şaibeli geçmişlerini ortadan kaldırmayacak

Kronik hastalığı olan ve düzenli ilaç alan hastalar oradan oraya sigortalı ilaç yazdırabilmek için koşuşturuyor…

Doktor haliyle görmeden hastaya reçete yazamıyor, eczacı zaten öyle bir yetkiye sahip değil, bu durumda da hasta her ay kullanacağı ilacı vizite parası ödemeden alamıyor.. Kısacası eczacı bir şekilde eli kolu bağlı, doktor sıkıntılı, hasta mağdur..

Kısacası ciddi bir tıkanıklık yaşanıyor.

Burada sormamız gereken soru şu…

Devlet bu tıkanıkla mücadele için ne yapıyor?

Özel hastanelerde (veya gerekirse devlette) kronik hastalar için düzenli reçete çıkarılabilecek, devlet denetimi altında yürütülebilecek bir düzenlemeye gidildi mi? Gidilmediyse hasta hakları için kim mücadele gösteriyor?

Bu ülkedeki gerçek anlamda artık ayyuka çıkan ve çok net ortada olan bir gerçekle karşı karşıyayız… Nedir o?

Çürümüş ve etrafa pis kokular yayılan bir düzen mevcut. Ve fakat buna rağmen henüz çok geç değil, nitekim bu çürümüş bozuk  düzene dayalı anlayışı  dürüst, halk ve cesur insanların kararlı duruşu   ile bertaraf etmek mümkündür.

Düşünün; bu günlerde sosyal sigortaların soyulduğu gündemi var. Fakat, bununla beraber daha çok farklı alanlarda bu devleti, devletin kurumlarını tarumar eden, kendi çıkarlarını ön planda tutarak başkalarının doğal haklarını gasp eden ve kendine menfaat sağlayan o kadar çok kişi var ki, bugün bunlarla mücadeleye başlasanız bu çürümüş düzeni ortadan kaldırmak yıllarımızı alır.. Ve fakat buna bir yerden başlamak lazım, sonu nereye varacaksa, ucu nereye dokunacaksa dokunsun, kim ne bedel öderse  ödesin, yeter ki cesur insanlar yanlışın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin üzerine gidecek cesarete sahip olsunlar..

Sapla samanı birbirine karıştırıp bunu  “Temiz eller operasyonu” zannederek  insanları itibarsızlaştırmak doğru olmadığı gibi, bu hengame içinde devleti yönetenlerin de tartışmalı, şaibeli geçmişlerini ortadan kaldırmayacak. Nitekim Seçimlere müdahalenin, jet raporunun, KİB-TEK e ihalesiz akaryakıt alımının, orman arazilerinin peşkeşinin, bağışlanan milyonlarca vergi borçlarının, rüşvet iddialarının, kara paranın, insan ticaretinin, öğrenci adı altında bu ülkeye ithal edilen  çetelerin ve çocuklarımızın başına yıkılan okulların hesabını da soracak cesur insanlara motivasyon kazandırmalıyız.

Bu ülkede bir umut, bir yaşama sevinci  olgusundan işte  o zaman bahsedebiliriz.

Tüm bunlarla birlikte bir de, yargısız infazın  ne kadar düşüncesiz, empati yoksunu, bencil ve cahil bir yaklaşım olduğunu belirtmekte büyük fayda var, nitekim konuyla ilgili bugüne kadar soruşturma maksatlı gözaltına alınan herkes masumdur. Ve fakat yapılan uygulama ile bu insanları toplumun önüne doğru olmayan bir şekilde çıkarıp linç kültürüne maruz bırakmak asla doğru bir yaklaşım değildir..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu