Umarım bizi balık hafızalı zannetmiyorlardır. Hoş aptal yerine koyduklarını da düşünmek istemiyorum ve fakat çok enteresan günlerden geçtiğimiz gerçeği ile de her gün yüzleşiyoruz. Nitekim görüyoruz ki elektrik konusu gündeme her geldiğinde ülkeyi yönetenlerin enerji politikalarından AKSA’nın enerji yönetiminde söz sahibi olduğunu ve hatta bu politikalara doğrudan yön verdiğini görüyoruz.. Bu ne anlama geliyor? Söz konusu şirket elektrik enerjisi hususunda Kıbrıs’ın kuzeyindeki belirleyici pozisyonundadır. Bunun bir diğer izahı beceriksiz yöneticiler eliyle enerji ihtiyacımız özel bir şirkete peşkeş çekiliyor..
Bu doğru bir tespit olmakla birlikte bugüne kadar ülkeyi yöneten iktidarların basiretsiz yaklaşımı ilgili şirketi vazgeçilmez bir pozisyona taşımıştır. Şimdi gelin kısa kısa hatırlatmalar yaparak ilerleyelim.
2008’de AKSA ile sözleşme yapanlar kimlerdi? CTP-ÖRP koalisyon hükümeti.. Peki nasıl bir sözleşme yaptılar?
2024’e kadar alım garantili olarak sözleşmeyi uzattılar.. O dönem bunu hayata geçiren hükümetin büyük ortağı konumundaki partinin bugün
genel sekreteri çıkıp “Hükümet AKSA’yı zengin etmeyi görev edinmiş!” diyebiliyor!!
Ya bu arkadaşlar dün dünde kaldı bugün yeni bir gün diyerek politika yapıyorlar, ya da hepimizi balık hafızalı farzederek aptal yerine koyuyorlar.. Siz dün kalkıp AKSA’nın sözleşmesini alım garantili şekilde yenileyen ve uzatan iktidarın büyük ortağı olacaksınız, sonra da bugün gelinen noktada hiçbir payınız yokmuş gibi davranacaksınız.. Bu mudur yani?
Elbette bu olmamalı.
CTP’nin bunun gibi, bileşik faiz düzenlemesi gibi, borçlarını ödeyemeyen insanlara hapis yolunu açan birçok konuda toplumun altına dinamit koymaktan geri durmayan bir parti olduğunu belli ki yok sayıyor ve sanki sütten çıkmış ak kaşık gibi bir yaklaşım sergiliyor. Dolayısıyla her şeyden önce CTP bunlarla yüzleşmeli ve yaptığı hataların insanlara nelere mal olduğunu iyice idrak etmelidir.
Bütün bunlar tüm çıplaklığı ile karşımızda dururken, insan ister istemez sorguluyor,
Şöyle ki; yarın CTP iktidara gelince, Sayıştay raporlarına yansıyan usulsüzlüğün, ihmalin ve nihayetinde şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini dikkate alıp AKSA’nın devam eden mevcut sözleşmesini iptal edebilecek mi?
Var mı CTP’de böyle bir kararlılık?
Yoksa lafla söylemle muhalefet etmek en kolay siyaset şeklidir. Kaldı ki bugün AKSA’nın tekelleşmesinde ve servetine servet katmasında ve bu anlam da ülkenin enerji ihtiyacının tamamıyla AKSA kontrolüne verilmesinde kimse kusura bakmasın ama UBP-DP-YDP kadar CTP’nin de rolü de vardır.
