Hükümet Meclisi ne kapatabildi ne açabildi
Bütün bunlardan sonra görülüyor ki, bugün Cumhuriyet Meclisinde iktidarı ve muhalefeti ile yeni bir iradeye ihtiyaç vardır. Bunu yaşanan bunca hukuksuzluğun ve kötü idarenin ardından daha fazla ötelemenin toplumsal sıkıntıları artıracağı da şüphe kaldırmaz bir gerçektir. O halde bir an önce iktidarı, muhalefeti bir araya gelerek bu yönde bir karar üretmeleri toplumsal ihtiyaç haline gelmiştir
Kuşku yok ki Meclise ayna tutma zamanıdır.
Meclisi 4 ay önce nisap sağlanmadan kapatanlar, bugün de haliyle açamadılar.
Bu ne anlama geliyor?
Meclis’in meşruiyetini kaybettiği anlamına geliyor.
Dolayısıyla yeni bir iradenin Meclis’e taşınması kaçınılmaz olmuştur.
Bildiğiniz üzere Cumhuriyet Meclisi olağanüstü bir durum olmazsa haftada iki kez “denetleme” ve “yasama” günleri olarak toplanıyor.
“Denetleme” günlerinde nisap sorunu yaşanmıyor.
Zira muhalefet Meclis’in denetleme birleşimine eksiksiz destek veriyor, haliyle nisap sağlanıyor.
Fakat “ Yasama” günlerinde Mecliste nisabı sağlamakla yükümlü olan hükümettir.
Yani bu hükümetin öncelikle sorumlu tutulduğu eylemdir ve nisabı sağlamak için 26 milletvekili sayısını bulmak zorundadır.
Hükümet eğer nisabı sağlayamaz ise ve bu sürekli bir hal alıyor, o zaman hükümetin iktidar vasfı sorunlu hale gelmiş demektir.
Dolayısıyla Cumhuriyet Meclisinde “nisap” sorunu dün başlamamıştır.
Azınlık hükümetinin kurulduğu ilk günden bu yana Mecliste nisap sorunu yaşanmaktadır.
Ve fakat öyle görünüyor ki azınlık hükümeti bu durumdan rahatsız değil.
Bu kanaate nasıl vardık?
Hükümet edenlerin tavırlarından.
Özellikle Sayın Başbakan böyle bir iktidarsızlığı umursamıyor.. Oysa açık açık görülen şudur ki; mevcut hükümet iktidar olma vasfını kaybetmiştir.
Şöyle ki; mevcut azınlık hükümeti yaptığı icraatlarda hukuk namına en ufak bir tasa duymuyor.
Nitekim Yüksek Seçim Kurulu’nun uyarılarına ve taleplerine rağmen Anayasada belirlenmiş olmasına rağmen ara seçim tarihini reddederek süreci pas geçmiştir.
Meclisin iradesini yok sayarak, üstelik hukuki bakımdan sıkıntı yaratacağı bilindiği halde 74 tane Yasa Gücünde Kararname çıkartmıştır.
Bu kararnamelerin çoğu mahkemelik olmuştur.
KIB-TEK ihale yasası görmezden gelinmiş lakin buna rağmen Mahkemelerce tescil edilen zehirli yakıta, temiz raporu alarak kullanımına devam edilmiştir.
Çevre ve İmar düzenlemesi bir yana, bu konuda birçok yasa dışı karara imza atılmıştır.
Keyfi gerekçeler ile yüzlerce vatandaşlık verilmiş, hala verilmeye devam edilirken uyduruk gerekçeler dayanak olarak gösterilmiştir.
Ve daha sayamadığım birçok icraatlarında hukuka aykırı kararlar üretilmiştir.
Şimdi bütün bunları elimizin tersi ile itebilir miyiz?
Hiçbir şey yaşanmamış gibi davranabilir miyiz?
Elbette hayır..
Bütün bunlardan sonra görülüyor ki, bugün Cumhuriyet Meclisinde iktidarı ve muhalefeti ile yeni bir iradeye ihtiyaç vardır.
Bunu yaşanan bunca hukuksuzluğun ve kötü idarenin ardından daha fazla ötelemenin toplumsal sıkıntıları artıracağı da şüphe kaldırmaz bir gerçektir.
O halde bir an önce iktidarı, muhalefeti bir araya gelerek bu yönde bir karar üretmeleri toplumsal ihtiyaç haline gelmiştir.