KıbrısManşet

Hükümet mi, iktidar mı, hakem mi?

Siyaset bilim çalışan arkadaşlara göre yeryüzünde iktidar olmayı içermeyen hiçbir düşünce ve de sistem yoktur

Önce Yaşlı Batı ayağa kalktı, arkasından da diğer kıtalar bu duruma adapte oldu. Tabii o zamanlar bu tip ‘geçici iktidar’ durumlarını dillendirmek çok da hoş karşılanmıyordu ta ki Milliyet Gazetesi yazarı Refik Erduran Usta konuyu ele alana kadar.

Refik Bey 70 yaşını Amerika’da kutlamış ve o gece, o mavi haptan yararlanarak konuyu kaleme almıştı; “Ne yalan söyleyim; böyle bir deneyimi gençliğimde bile yaşamadım. Yüzde 100 değil, yüzde 110 başarı” demiş köşe yazısında Azgın Teke Sendromu baabında. Neyse, bugünkü konumuz ‘iade-i iktidar’a ilişkin kimyasal bir mavi hap durumları değil. Bugünkü konumuz güç kavramı üzerinden bulunduğu topluluğa çakan ‘iktidar’ kavramı.

Bir defa iktidarın müdâhil olmadığı, müdahale etmediği hiçbir alan yok. Eğitimden kültüre, spordan sanata, ekonomiden siyasete, dinden bilime kadar olan bütün toplumsal dokuları o işlemektedir. Siyasilerin meşhur sözdür; “Hükümet olmak başka bi’şey, iktidar olmak başka. Her hükümete gelen, iktidar olamaz. Ya gerçek iktidara ait olursun ya da ona ortak olursun. Yok öyle saldım mevlam çayıra ve de küçük dağları ben yarattımlara” derler ya, işte bu film hayatın her alanında da mevcut.

Siyaset bilim çalışan arkadaşlara göre yeryüzünde iktidar olmayı içermeyen hiçbir düşünce ve de sistem yoktur. İktidar kavramı, hayatın her alanını kapsayan çerçeve bir kavram değil midir bildik! Okul, aile, spor dünyası, toplum, devlet, iş hayatı ve kısacası insanlar arasındaki her türlü ilişkinin düzenlenmesi dolaylı veya doğrudan iktidar kavramıyla bağlantılıdır.

İktidar halkı kendisine itaat ettiren güçtür. İşte tam da bu demde futbol hakemliği konusunda konuya kin ve de nefret gözlüğüyle konuya bakan arkadaşlar, ilgili hakemleri “kara gömlekli emek hırsızları” olarak lanse ederler. E hakemler n’apar? Bir defa hakemler maç esnasında yaptıkları tüm hataların farkındadırlar ama yine de olayı saptırma, çarptırma ve de hatayı kabul etmeme eğilimi içerisinde debelenir dururlar.

Yazılı olmayan kuraldır; Maçı sonuna kadar selamatle yönet ama son dakikalarda golü kendi kalene atmak için elinden geleni yap! Hayta varsa bir taraftan kulüp başkanları veryansın, diğer bir taraftan da Dernek sağduyu mağduyu ve de ölümün goca körü cinsinden Fair Play çağrılarıyla debelensin dursun.

Ey gönül dostları. Artık yeni perde açılıyor! Maça hükmetme noktasında güçlü bir güven ve iktidar ortamı yaratın zira bizden çok daha iyi bilirsiniz ki iktidarsız bir hakemden bir cacık olmaz afiyetle. Selam ve de özlemle a dostlar.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu