ManşetSpor

Hüngür hüngür

Sınır kapılarının açıldığı ilk saatlerde Güney’e geçmiştik ya, ilk dikkatimizi çeken gerçeklerden biri de 2 Amerikan Doları’nın 1 Kıbrıs Lirası’na denk gelmesiydi.

Rum lider Nikos Anastasiadis Bey “Anavatanlara saygımız büyük ama Kıbrıs’ın içişlerine karışma hakları yok. Hep birlikte ‘yaşasın birleşik Kıbrıs’ diyebiliriz” demişti bir vakit. Ne vakit? Allah bilir. Bu demecini telefonumuzdaki Fıkalar Bölümü’ne kaydettim katıla katıla ve de avaz avaz susarak.

Vakt-î zamanında Hayırrrrr” çığlıklarını OXI nâmeleri ile soslayıp, soğuk bir yemek olarak halkına sunan bir zihniyetin, iflas perdesi önünde gözyaşlarıyla; “Yaşasın Birleşik Kıbrıs” demesi ne garip şey anne! İşte bu iki yüzlülük sayesinde eski Kıbrıs Davası, yeni Kıbrıs Sorunu tesis edilen labirent eşliğinde ha’bire çıkmaz yolda duvara tosluyor. E hâl böyle olunca da eski tatlı su balıkları ekmek kırıntıları arasında debelenip duruyor.

Sınır kapılarının açıldığı ilk saatlerde Güney’e geçmiştik ya, ilk dikkatimizi çeken gerçeklerden biri de 2 Amerikan Doları’nın 1 Kıbrıs Lirası’na denk gelmesiydi. Vay gavvolem vay, bu ne zenginlik demiştik ya nazara geldi bizim Kıbrıs Cumhuriyeti. Rüyada görsek hay’ra yormazdık vesselâm. Bu kötü tabloda bile belediye hizmetleri sürer durumda hizmet vermeye devam ediyor.

E sportif faaliyetler ne durumda? Adamlar her hâlukârda Şampiyonlar Ligi ve diğer branşlardaki uluslararası sportif organizasyonlara iştirak ediyorlar. Bir defa bizim kulüplerin sadece ‘sabit giderleri’ varken, onların da sabit giderleri var ancak özellikle TV yayıncı kuruluşu ve de müşterek bahislerden de milyon Euro’luk anlaşmaları var. Üzerine de mobil aidatları cabası sayın seyirciler. E hâl böyle olunca da parlementodan uzak bir sportif yapı ve onun da üzerinden başarılar gelebiliyor özellikle futbolda, teniste, atletizmde veya kürek sporunda olduğu gibi.

Önümüzde 2020 (2021) Tokyo var. Mâlum, olimpik sporcularımız ve de adayı var. Bu bebeler için n’aspmayı planlıyoruz? N’apmayı düşünüyoruz veya daha da kestirmeden söyleyim; Hayattan beklentimiz ne? “E daha spora ilişkin herhangi bir’atama bile yok nedir be Nazım söylediğin” diyebilirsiniz sayın seyirciler. Vallahi onu bunu bilmem, başlıkta da yazıldığı gibi ‘olmak veya olmamak mesele değil’ ise no problem ama kulüp başkanları da ha’bire tıpkı Orhan Veli adamım gibi ağlamaca; Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda; Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, kelimelerinse kifâyetsiz olduğunu bu derde düşmeden önce” diyen yüzlerce de spor yöneticimiz var. Doğru ya; Ağlamayan bebeye de meme yok. Sonuç mu? Sonuçta hep birlikte hüngür hüngür sevgili okuyucum.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu