İçi boş gündemlerden yorulduk
Pandemi devam ederken, eczanelerde belli başlı ilaçlar bulunmazken, okullar açık ama hala öğretmen ve müdür eksikliği devam ederken, geçim derdi, yapısal sorunlar gibi yaşamsal öneme haiz birçok sorun çözüm beklerken bizim kısır ve sığ gündemler yaratıp zaman kaybetmemiz her gün biraz daha hepimizi dibe çekiyor
Gözümüzü kulağımızı adeta kapattık, ve kendini gündemimizdeki sığ tartışmalarla zaman kaybediyoruz. Başımızı şöyle bir kaldırıp etrafımıza bakmayı başarsak, ne kadar gereksiz gündemlerin içine çekildiğimizi çok daha iyi anlayacağız..
Güney Kıbrıs’ta geçtiğimiz haftanın gündemi,, Yunanistan ve Mısır’ın elektrik şebekelerini birbirine bağlamak için Akdeniz ara bağlantısının projelendirilmesi konusuydu.
Kuzey Kıbrıs’a bakıyorum, ipe sapa gelmeyen konulara hapsedilmiş durumundayız.
Oysa çok hayati sorunlarımız var.
Ki bunların en başında ekonomi gelir.
Döviz yükseliyor ve biz her sabah biraz daha fakirleşiyoruz.
Peki buna karşın ne yapabiliriz?
Bu soruya cevap aramak zorundayız.
Bu artık bir gerekliliktir
Elimizden bir şey gelmez söylemi ise kolaya kaçmaktır. Kaldı ki insanları bir nebze olsun rahatlatacak ve soluklanmalarını sağlayacak tedbirleri ortak akılla almak durumundayız. Bu bir ihtiyaç haline gelmiştir. Dolayısıyla iktidarı, muhalefeti sivil toplum örgütleri, odalar ve ekonomik paydaşlar ile istişare ederek hemen bugünden itibaren bunlar projelendirilerek hayata geçirilmelidir.
Kiralarda döviz kurunun bir süreliğine de olsa sabitlenmesi mümkün mü?
Böyle bir olanak var mı?
Elbette var.
Ticari alanlarda malın gümrük bedeli ödenmeden stoklandığı depolara giriş tarihindeki döviz kuru esas alınarak gümrüklemenin buna göre yapılması sağlanabilir mi?
Elbette sağlanabilir.
Temel ihtiyaç olan tüketim ürünleri başta olmak üzere daha birçok tüketim ürününde ve harcamada KDV indirimi sağlanabilir mi?
Elbette sağlanabilir.
Fiyatlara sıkı bir denetim gelebilir mi?
Elbette bu da mümkün..
Ve daha birçok benzeri önlem bu aşamada hayata geçirilebilir. Dolayısıyla bizim ülke olarak önceliğimiz bu olmalıdır.
Yoksa erken seçim, elbette o da olur.
İlla ki tarih konusunda bir uzlaşma sağlanacak. Bu şekilde yürümeyeceği çok açıktır.
UBP kurultayı..
Elbette günü gelince o da olacak.
UBP’li üyeler sandığa gidip taktirlerini yapacaklar.
Bunlar ülkenin gündemini belirlememeli.
Hatta hiç önceliğimiz olmamalıdır.
Pandemi devam ederken, eczanelerde belli başlı ilaçlar bulunmazken, okullar açık ama hala öğretmen ve müdür eksikliği devam ederken, geçim derdi, yapısal sorunlar gibi yaşamsal öneme haiz birçok sorun çözüm beklerken bizim kısır ve sığ gündemler yaratıp zaman kaybetmemiz her gün biraz daha hepimizi dibe çekiyor.