Belediyeleri, partilileri ve yandaşları için iş ve rant kapısı olarak görmeyen, şehirlere,kasabalara,köylere hizmet kapısı olarak gören, kendi ikbalini ve çevresini ihya etmek için değil,başkanı olduğu beldenin halkının yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefleyen, gönlü ‘partim, partim’ olmayan ‘memleket gaylesi çeken tüm belediye başkan adaylarının yolu açık olsun.
Bu seçimler de geride kaldı.
Bundan sonrası için artık siyasi partilerimizin çıkar çatışması kavramını da kendi içlerinde iyice bir değerlendirmeleri elzem bir hal almıştır.. Dolayısıyla devlet mekanizmaları ile herhangi bir ticari ilişki içinde olanların milletvekili/ bakan olarak görevlendirilmesi ne kadar yanlışsa, belediye ile de benzer ilişkileri olanların örneğin inşaat şirketi olan kişilerin de belediye seçimlerinde aday gösterilmesi o kadar yanlıştı. Evet siyasete bulaşan birçok kişinin kendine göre belli bir hesabı kitabı elbette olacaktır ama her partide çıkar çatışması yönünden sıkıntısı olmayan en az bir aday bulmak mümkündür. Önemli olan bu anlayışı benimseyebilmektir. “Etik değil ama yasal” mantığını istisnasız bütün partilerin artık terk etmesi gerektiği doğruya herkesin sahip çıkması gerekiyor.
Ve gelelim ortaya çıkan sonuçlara ve halkın verdiği mesaja. Özellikle büyük şehirlerde ipi göğüsleyen adaylarda sürpriz yok.
Lefkoşa’da Mehmet Harmancı’nın, Mağusa’da Dr.Süleyman Uluçay’ın, Girne’de Murat Şenkul’un, Güzelyurt’ta Mahmut Özçınar’ın, İskele’de Hasan Sadıkoğlu’nun, Lefke’de Aziz Kaya’nın, Gönyeli’de Hüseyin Amcaoğlu’nun kazanması gerçekçi olan herkes için sürpriz olmadı.. Ortaya çıkan sonuç halkın verdiği net mesaj ile pekişti.
Peki nedir bu mesaj?
Halk mevcut konjonktürün dayatmaya çalıştığı ve doğru bulmadığı her girişimi açık bir şekilde reddetti ve gerektiğinde tasvip etmediği her kim olursa olsun değiştirebileceğini ortaya koydu.UBP ve müttefikleri DP ve YDP’nin yerel seçimlerde gözle görülür bir düşüş trendinde oldukları çok net.. CTP Lefkoşa haricinde göreceli olarak yukarıya doğru kazandığı ivmeyi sürdürdü. UBP’nin
Gönyeli gibi önemli bir merkezde kazanması elbette önemli ve fakat Hüseyin Amcaoğlu’nun niteliği ve kişiliği bu kazanımda çok büyük rol oynadı. Dolayısıyla UBP’nin Mağusa, Lefkoşa ve Girne gibi büyük kentlerde yaşadığı çok ciddi kayıplar var.
Lefkoşa’da Mehmet Harmancı’ya Lefkoşalıların yeniden ve kuvvetli bir sesle güven teyit etmesi çok kıymetli.
Sayın Ahmet Benli’nin , Gönyeli’ye kattığı değer şüphesiz ki takdire şayandır. Ve fakat bu bir bayrak yarışıdır ve inanıyorum ki Sayın Amcaoğlu bu bayrağı çok daha ileriye taşıyacak. Bu arada Mağusalılar da olup bitene kayıtsız kalmadılar ve kentlerine sahip çıktılar. Nitekim belediyeleri batıran sömüren yok eden siyasa akla geçit vermediler. Hiç şüphesiz ki Dr. Süleyman Uluçay ile Mağusalı hak ettiği çevre düzeni,temizlik, modern kent,sosyal ve kültürel belediyecilik anlayışına yeniden kavuşacak. Girne’de ipi göğüsleyen Murat Şenkul’un dinamizmi,inancı ve vizyonu Girne’ye olumlu değerler katacağını düşünüyorum.. Velhasıl halk bu seçimlerde partilerden bağımsız hareket ederek adayların kişisel duruşlarına göre tercihlerini sandıklara yansıtmıştır..
