KıbrısManşetSiyaset

İnşallah tükendiğimiz zaman artık hiç utanmayacağız!<

“Rumlar bize çok çektirdi! Bizim de Güney’de bıraktıklarımız var!” ve bunlara benzeyen çeşitli “argümanlar”; mülkiyet sorununu asla çözmeyecektir!

Güzelyurt…

Morphou…

Omorfo…

-*-*-

1974 öncesinin Morphou’su ya da Omorfo’su, büyük oranda Rumların yaşadığı ama aslında karma bir yerleşim yeriydi…

Ve ben buraya 10 dakika uzaklıkta bir Türk köyünde yaşıyordum ancak 1974 öncesi annem ve / veya babamla buraya hiç gitmedim…

-*-*-

1974 savaşları sonrasında ise Omorfo’daki bir kaç evden oyuncak çaldım!

Ganimet yaptım!

-*-*-

Sadece oyuncak mı çaldık?

Değil tabii ki!

Eşyalarını çaldık, aletlerini çaldık, arabalarını, traktörlerini de…

Ve evlerini, topraklarını…

Ve fabrikalarını…

-*-*-

Ne dedik bu toplu hırsızlığın adına?

Evet, “ganimet” dedik!

Ve “helal” saydık değil mi?

Hakkımızdı!

Öyle dediler bize!

Ama hepsinden önemlisi, “kanla” aldığımız için, “asla geri vermeyecektik!”.

-*-*-

Üzerinde iki kez devlet kurduğumuz ve son olarak 1983’te “KKTC” kısa adıyla andığımız bu coğrafyanın “tapulu” kısmı ne yazık ki ciddi oranda “bizim” değildir!

Nedir?

“Hırsızlık” değildir da “ganimet”tir!

-*-*-

Ganimet, İslâm hukukunda, “Müslümanların savaş yoluyla gayri müslimlerden ele geçirdikleri esirler ve her türlü mal”dır!

Helaldir!

Haktır!

İslam hukukuna göre tabii ki!

-*-*-

Peki günümüzde, çağdaş hukuk, uluslararası hukuk, medeni huilde, hele de savaşla, kavgayla, topla, tüfekle kimsenin malını g

Demek ki neymiş?

“Kıbrıs sorunu” işte bu yüzden kesinlikle sonlandır

-*-*-

Kıbrıs sorununun çözülmesini asla kabul etmeyen, “kanla aldık masada vermeyiz”le başlayıp; “çözümsüzlük çözümdür”e mutlak anlamda inananların en iyi bildiği gerçeklerden biri de budur!

Çünkü “çözüm” demek, “bir şekilde mülkiyet hakkının” ganimetle çözülemeyeceği gerçeği ile karşılaşmamız demektir!

-*-*-

“Rumlar bize çok çektirdi! Bizim de Güney’de bıraktıklarımız var!” ve bunlara benzeyen çeşitli “argümanlar”; mülkiyet sorununu asla çözmeyecektir!

-*-*-

Haaa çözümün şekli ne olursa olsun, mülkiyet hakkı bireyseldir ve “iade”, “takas”, “tazminat” gibi yöntemlerle halli de karşı olduğum bir şey değildir!

Bu yazıda değinmek istediğim sadece “Kıbrıs sorununun çözülmesi” kaçınılmazı da değildir.

-*-*-

Güzelyurt’tan bu yüzden bahsettim!

Çünkü bırakın “mülkiyet” özeliyle ciddi çözüm kabızlığı yaşayan meselenin çözülememişliğini; elimizde kalan ganimeti de kesinlikle yönetemedik!

Hiç bir açıdan ganimette başarılı olamadık!

Maddi – manevi, başarısız olduk!

-*-*-

Güzelyurt’ta 1974 sonrası Cahit Çulluoğlu ve Özkan abi berberlerimizdi…

Cahit Çulluoğlu Larnakalı, Özkan abi Polemityalı…

Her ikisinde de hep sıra beklerdiniz…

Özkan abi ile dün sohbet ettik… 802li yıllarda “… Abi sıra var mı?” diye sorduğumuzda, “git da gel bir saat sonra” derdi Özkan abi…

Şimdi “işler çok azaldı, Omorfo’da insan kalmadı” diyor…

Dün Cahit abiyi da O’nu da çok iyi gördüm…

Hala işlerinin başındalar…

-*-*-

Göçmenköy’deki berberim Kamil Racioğlu, Omorfo’da Cahit Çulluoğlu ve Özkan abi dışında, berberimiz de kalmadı!

İnşaat ustamız da kalmadı!

Demircimiz da kalmadı!

Zanaatkar kalmadı!

Genç kalmadı!

Omorfo’da insan kalmadı!

Hepsi Gönyeli’ye veya Londra’ya göç etti!

-*-*-

Kanla aldık vermeyecektik!

Tamam!

Çözümsüzlük çözümdü!

Tamam!

Peki, 1974 sonrası Omorfo’ya yerleştirdiklerimiz neden göç etti?

-*-*-

 

Özkan abi eleştirdi ve sordu:

“… Bu ülkeyi iyi yönetebilmiş olsalardı; Gönyeli’den 65 bin Sterlin’e bir apartman dairesi almak yerine, Omorfo’da iki ev yapmaz mıydım?”

-*-*-

Evet; 1974 sonrası her siyasetimiz fiyaskodur!

İçte de dışta da!

Sadece “yalan”dır!

-*-*-

Şu anda düştüğümüz duruma bakın!

“Egemen eşit iki devlet” diyorlar ama biliyorlar ki, “Türkiye”, yarın “yok canım olmadı, geri dönüyoruz” dese ki diyeceği kesindir; rezil olmaktan kimse utanmayacak mı?

Hayır utanmayacaklar!

Çünkü “utanmamak”, 1974 sonrasındaki her siyasetimizin tek prensibidir!

-*-*-

Çaldık, utanmadık!

Yedik, yuttuk utanmadık!

Azaldık, utanmadık!

Tükendiğimizde, utanacak durumumuz kalmayacak Allah’a şükür!

Neden?

Çünkü Rumlar bizi kestiydi ya…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu