Bu pandeminin en başından itibaren tüm yazılarımda bu pandeminin bir tiyatro olduğunu, oyuncuların da tüm insanlık olduğunu, aslında perdenin arkasında başka şeylerin döndüğünü hep anlattım.
Beni tanıyanlar çok iyi bilir, gerektiği zaman suyun akışına ters konuşmalar da yapmaktan hiç çekinmeyen bir kişiyim.
Bu pandemi süresince de hep bildiğim inandığım gerçek bilimin yolundan gittim. Eğer bana sorarsanız bu pandeminin sonunda elimizde ne kaldı diye;
Gerçek şu ki bu işin sonunda elimizde hiçbir şey kalmadı, bir daha pandemi olursa yine elimizde bir şey kalmayacak.
Bu senaryoyu sürdüre sürdüre getirdikleri nokta ekonomik krizler ile sonuçlandı, arkasından dünya karıştı savaş çıktı, şimdilerde yılsonuna doğru bir gıda krizinden bahsediliyor.
Yani bu sahte pandeminin sonunda elimizde sadece bir KRİZLER TOPLULUĞU kaldı.
Yine RNA tipi virüslere karşı aşı geliştirilemeyeceğini, geliştirilse bile en iyisinden ETKİSİZ (şuan zaten etkisiz olduğu açıkça ortada),en kötüsünü düşünmek bile istemiyorum demiştim(m RNA aşılarından sonra ani ölümler ve akut hastalıkların artışı açıkça ortada).
Ben bir eczacıyım ve ilacın uzmanı olarak konuşuyorum. Kafadan atma gibi bir huyum yok, araştırırım ve tüm dünyadaki verilere ve istatistiklere bakarım. Size aşağıdaki paragrafta resmi bazı veriler ve bazı karşılaştırmalar vereceğim.
Eczacı Evren BEDEOĞLU olarak ‘’Aşılara karşı değilim ama covid aşılarına ve maskeye ŞİDDETLE karşıyım, APTALLIĞA, YANLIŞ BİLİME ve PROFESYONEL OLMAYAN ve gerçekleri görmezden gelen YÖNETİME de karşıyım.’’
Dünyada şuan AKUT HASTALIK ve ANİ ÖLÜM tüm zamanların en yüksek seviyesinde, hatta ABD’den gelen hayat sigortası verileri de benzer bir tablo çiziyor.
Şimdi bazı doktorlarımıza sesleniyorum ki onlar kendilerini çok iyi biliyorlar. Okullar açılıyor ya yine bakıyorum ayni kişiler sahnede, ne diyorlar; okullarda çocuklar maske takmaya devam edecek, çocukların geç kalmadan aşılanması lazım gibi yine anlamsız işe yaramayan kurallara geri dönüş istiyorlar’’
Bazı doktorlarımız, bazı milletvekillerimiz tam 18 ay boyunca mRNA aşısını (biontech )halkımıza yoğun bir şekilde teşvik ettiniz, hatta son zamanlarda çocuklarımıza kadar indiniz ve şimdi yine sahneye çıktınız aşı aşı, maske maske diye ortalığı kaldırmaya başladınız.
Kısa ve net söylüyorum çocuklarımızdan uzak durunuz.
O çok övdüğünüz Pfizer Biontech aşısı için susmayan ve gerçekleri açıklayan bilim insanları da var; bakın İsrail Biyolojik Araştırmalar Enstitüsü’nün uzun süredir Başkanı olan Profesör Shmunel C.SHAPİRA m RNA Pfizer Biontech aşılama programının başarısızlığı hakkında konuşuyor hem de korkmadan konuşuyor.
Yine İngiltere’nin NHS tanı patoloğu Dr Clare CRAİG de sesini yükseltiyor. Alman hükümeti verilerini analiz ediyor. Covid verilerinin m RNA aşılanmasının ölümlerde herhangi bir azalmaya yol açtığını göstermediğini dikkate almaya davet etti.
En açıklayıcı veriler yüksek ve düşük aşılama oranlarına sahip ülkeler arasındaki karşılaştırmalardır.
Örneğin İsrail % 100’e yakın aşılı(en fazla dört dozlu),sadece %40 çift aşılı Filistin’e kıyasla; İsrail’de milyon nüfus başına 1.204 Covid bağlantılı ölüm var ve Filistin’de de milyon nüfus başına 1.182 covid bağlantılı ölüm var. Bu verilere göre mRNA aşısının Covid ölüm oranını azalmadığını ortaya çıkarıyor.
Yeni Zelanda Sağlık Bakanlığı verilerine baktığımız zaman; yüksek aşılanma oranlarına ve katı kurallara rağmen şuan tüm nedenlere bağlı ölümler rekor seviyelerde seyrediyor. Yeni Zelanda Sağlık Bakanlığı çok ciddi araştırmaya geçiyor ve Beş milyon nüfuslu Yeni Zelanda’da her gün yaklaşık 100 kişi ölüyor. Ama ilginç olan şu ki covid sebepli günlük ölüm sayısı sadece 3 kişi, daha da ilginci covidli yoğun bakım yataklarının doluluk oranı ise %3-5 civarında seyrediyor.
Peki, sizce bu kadar ölüme yol açan ve hastaneleri akut hastalıklarla dolduran NEDİR?
mRNA AŞILARI ani ölümlere ve akut hastalılara mı yol açıyor ne dersiniz sevgili okurlarım!!
Daha önceki yazılarımda da söylediğim gibi bu covid süreci geçecek ama sonuçta diğer hastalıklar PATLAYACAK demiştim. Şimdi yine söylüyorum;
KANSER ARTACAK, KALP KRİZLERİ ARTACAK, KARACİĞERDE GÖRÜLEN LEZYONLAR ARTACAK, HAFIZA SORUNLARI ARTACAK, ANİ ve GENÇ ÖLÜMLER ARTACAK…
Şimdi diyeceksiniz ki nerden biliyorum bunları?
Çünkü İLK DEFA DÜNYA, KÜTLE BAZINDA TÜM NÜFUSU KAPSAYACAK ŞEKİLDE BİR DENEYSEL SÜRECE GİRDİ.
Bu deneysel sürecin sonuçlarını bizler hemen görmeyeceğiz zaman içerisinde peyder pey bu hastalıklar, ani ölümler ortaya çıkacak.
Mesela hastalıkların şekilleri değişecek, özellikleri değişecek, o deneysel sıvıların yarattığı bir takım komplikasyonları görmezden gelenlere yine söylüyorum; ne kadar saklarsanız saklayın bilim gerçeklere dayanır.
Son zamanlarda bu deneysel sıvılardan sonra ZAMANSIZ ANİ ÖLÜMLER, ZAMANSIZ ANİDEN ORTAYA ÇIKAN AKUT HASTALIKLAR, HAFIZA SORUNLARI, ZONA, TANSİYON VE EMBOLİ SORUNLARI da gözle görünür artışlar var. Bakın ben bunları kendi eczaneme gelen hasta profillerinden gözlemliyorum ki daha 3-5 yıl sonra neler olacağını düşünmek bile istemiyorum.
Bilinçli insanlarımız artık bunları sorgulamaya başladı bile ve ACABAAA diyorlar bu deneysel sıvılardan dolayı mı oluyor bu durumlar. Şu anki sürece baktığımız zaman da haksız olmadıkları açıkça ortada değil mi sizce?
Maskelerden de uzak durun, bu maskelerin nasıl üretildiğini, kanserojen madde ve boya içerip içermediğini bilen var mı? Maskeleri kaç kişimiz gerçekten kuralına uygun kullandık dersiniz.
Okullar açılıyor sakın ama sakın çocuklarınıza bu maskeleri taktırmayın ve deneysel sıvıları da çocuklarınızdan uzak tutun.
Sonuç olarak benim vardığım nokta şudur;
BU DENEYSEL DURUMA MARUZ KALANLARIN YANİ BU DENEYSEL SIVILARI 3er,4er,5er ve hatta hatırlatma dozuna kadar yapanların İÇİ DEĞİŞTİ, BÜNYELERİ DEĞİŞTİ.
Bakın modern tıbbın her şeyine körü körüne inanmayın, okuyun ve aklınızı kullanın, doktor dedi diye her şeyi yapılmaz çünkü bu yeni bir durum, yeni bir şey, yeni bir deneysel süreç.
Bu deneysel sıvıları insanlarımıza gece gündüz teşvik edenlere söylüyorum;
3-5 YILA KADAR KENDİNİZİ ÇOOOK ÜZGÜN HİSSEDECEKSİNİZ ve ÇOOK PİŞMANLIK DUYACAKSINIZ
AMA O ZAMAN DA BEN SİZE TO LATE DİYECEĞİM…
