DünyaManşetSpor

IQ mu, EQ mu?

Artık çocuklar birbirlerine “Sen benden çok daha iyi havuz problemi çözebilirsin ama ben de senden çok daha iyi gitar çalarım veya okul basketbol takımının vazgeçilmez oyuncusuyum. Sen benden daha zeki değilsin” diyebiliyor. Bu arada havuz problemleri nedeniyle bebeler havuzdan nefret eder oldu

Bizi biz yapan duygularımız değil mi? Kesinlikle. Ve duygular insanın doğal motivasyonudur da aynı zamanda. Sevinç, sevgi, kin, nefret, öfke, korku, endişe gibi duygular insan ve insanlık tarihine yön vermişler malum. Tabiî kitleleri yönettiğini sanan sözde liberal liderler, amaca ulaşmada yukarıda belirtilen duyguların birçoğunu istemeden de olsa deşifre etmişler.

Bu durum aynı şekilde sporcularda da devam etmekte. Onlar da tıpkı bizim gibi etten kemikten var olan canlılar. Beyinleri, kalpleri ve üstelik yoğun egoları var. Millî futbolcu rahmetli Metin Oktay intihar ettiği gece öncesi evindeki akvaryum balıklarını tek tek olta ile avlamış. Kim bilir neler hissediyordu o an ama ölmek istediği de kesindi ve canına kıydı maalesef.

Sporcular özellikle işler ters gittiğinde veya süpriz engellerle karşılaştıklarında, bir takım baskılar, arzular, talepler ve beklentiler sonucu duygusal çıkmazlara imkân verirler. Bu süreçte tüm temel motorik özelliklerini maksimum seviyeye yükseltmek için canla başla uğraşırlar ama sporda zekaâyı hep gözardı ederler. Tabiî zekâ yanında karakteri de unutmamak lâzım.

Efsâne basketbolcu Michael Jordan bir mülakatta “Beni buraya getiren yeteneğimdir ama unutulmasın ki beni burada tutan karakterimdir” demişti. Ders niteliğinde bir açıklamaydı. Tabiî bir ay sonra da, o sezon şampiyon oldukları takımı Chicago Bulls’un takım halindeki eski ABD Başkanı George Bush ziyaretine katılmadı. Açıklama olarak da “Çok yorgunum, Miami tatilimi yarıda kesemem” demişti. Bunun üzerine de takım arkadaşı Horace Grant da spor medyasına “İşte Mike’nin karakteri ve adaleti bu” diye açıklama yaptı. Nitekim büyük balık küçük balığı yuttu ve Grant takımdan o sezon gönderildi.

Yıllarca IQ yani akademik zeka ile kimimize dahi, kimimize de gerizekâlı dendi. Yazık. Hiç kimse de bebelerin sahip oldukları zekâ gruplarını araştırmayı düşünmedi. Dört nesil dahi veya gerizekalı modunda hayatımızı sürdürdük. Artık çocuklar birbirlerine “Sen benden çok daha iyi havuz problemi çözebilirsin ama ben de senden çok daha iyi gitar çalarım veya okul basketbol takımının vazgeçilmez oyuncusuyum. Sen benden daha zeki değilsin” diyebiliyor. Bu arada havuz problemleri nedeniyle bebeler havuzdan nefret eder oldu. 90’lı yıllarda bugün çok popüler olan duygusal zekâ yani EQ kavramı geliştirildi ama benim de yazacak yerim kalmadı değerli okuyucum. Kısmetse EQ’yu haftaya detaylı bir şekilde inceleyelim. İnceleyelim ki sporda hangisi daha önemli görelim bakalım.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu