Asgari Ücret Saptama Komisyonu tarafından 7 Temmuz’da oy çokluğu ile alınan “ yeni asgari ücretin brüt 9 bin 885 TL, net 8 bin 600 TL olması” yönündeki tavsiye kararına, komisyonda işçi tarafını temsil eden sendikalar itiraz etti.
İşçi tarafı, asgari ücrete yapılacak yüzde 41,21’lik artışın az olduğu ve artışın yüzde 56,76 olan hayat pahalılığı oranında yapılması talebiyle itirazda bulundu.
Asgari ücretle ilgili belirlenen 10 günlük itiraz süresi 18 Temmuz Pazartesi günü dolacak. Daha sonra Asgari Ücret Saptama Komisyonu yapılan itirazları görüşmek için 10 gün içerisinde yeniden toplanacak.
Hatırlanacağı üzere TÜRK-SEN daha önce asgari ücrete resmi olarak itiraz ederek, yeni asgari ücretin 10 bin 973 TL olması talebinde bulunmuştu, dün de HÜR-İŞ resmi itirazını yaptı.
İşçi tarafı, asgari ücret için önerilen 41,21 oranındaki artışın az olduğunu ve Hayat Pahalılığı oranında yapılması gerektiğini savunurken, komisyonda işveren tarafını temsil eden İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur “işverenler bu artışı veremez” dedi.
SERDAROĞLU: ASGARİ ÜCRET BU AY GEÇERLİ OLACAK
HÜR-İŞ Başkanı Ahmet Serdaroğlu, dün asgari ücrete resmi itirazlarını yaptıklarının altını çizerek, pazartesi günü itiraz süresinin biteceğini ve komisyonun 10 gün içerisinde yeniden toplanacağını vurguladı.
Serdaroğlu, bu ay asgari ücretin geçerli olacağını ama ikinci komisyon toplantısında yeni asgari ücretin ne şekilde yansıyacağını kestiremediklerini ifade etti.
Brüt 9 bin 885, 8 bin 600 TL net asgari ücretin açlık sınırının altında olduğunu vurgulayan Serdaroğlu, üst kademe yöneticilerine, en yüksek maaşı alan vekil ve baklanlara 56,76 artış yapılırken, en düşük maaş olan asgari ücrete yüzde 41,21 artış yapılmasının haksızlık olduğunu ve kabul edilemez olduğunu söyledi.
SUNGUR: HAYAT UCUZLATILMAZSA HİÇBİR ASGARİ ÜCRET YETERLİ OLMAZ
İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur, ülkemizde denetimsizlikten dolayı suni bir hayat pahalılığı olduğunu ifade ederek, denetim yapılıp hayat pahalılığının önüne geçilmese asgari ücret ne kadar artırılırsa artırılsın bir fayda sağlamayacağını kaydetti.
Sungur, daha asgari ücret vatandaşın eline geçmeden belirlenir belirlenmez marketlerde fiyatların arttığını söyleyerek, hükümet denetimleri gerçekleştirmediği sürece hayat pahalılığının yükseleceği belirtti.
Pahalılığın önüne geçilmezse çalışanını ödeyecek işverenin kalmayacağının altını çizen Sungur, devletin işverene katkı yapmasının şart olduğuna işaret etti.
Hayatı ucuzlatıp hem işverenin ayakta durabilmesini, hem de işçinin geçinebilmesi için önlemlerin şart olduğuna vurgu yapan Sungur, bankaya borcu olmayan işverenin neredeyse kalmadığını, işçinin de bugünkü asgari ücretle geçinemediğini ifade etti.
“İŞVERENLER ARTIŞI ÖDEYEMEZ”
Sungur, belirlenen ama şu an işçi tarafının itiraz ettiği asgari ücretin Ticaret Odası, Sanayi Odası, Otelciler Birliği ve Müteahhitleri Birliği ile bakanlığın anlaşması sonucu masaya konulduğunu 4 büyük örgütün okey verdiği ücrete pazarlık paylarının pek kalmadığını anlattı.
İşçi tarafının istediği 10 bin 973 TL ücreti işverenlerin veremeyeceğini, şu an belirlenen brüt 9 bin 885, 8 bin 600 TL net ücreti bile ödeyemeyecek birçok işveren olduğunu söyleyen Sungur, “Eğer ücret artacaksa hükümetin ödemeye katkı koyması lazım. İşverenin ödeyebileceği rakam belirlenerek, geriye kalan miktarı hükümetin ödemesi gerekir” şeklinde konuştu.
