Güncel araştırmalara göre, kadınların kariyerlerinde ilerlemelerinin önündeki tek engel ‘glass ceiling’ (cam tavan) değil. Kadınların, özellikle ilk terfilerinde yaşadıkları zorluklara dikkat çeken ‘broken rung’ (kırık basamak) kavramı, kadınların önündeki yeni bir uçuruma işaret ediyor.
Öte yandan, Dünya Ekonomik Formu, 2023’te özel sektör şirketlerinin %79’unun kadınlara odaklanan çeşitlilik, eşitlik ve katılım programları uygulandığını tespit etti. Ancak liderlik farkı inatla devam ediyor.
WEF Misyon, Çeşitlilik, Eşitlik ve Katılım Başkanı Silja Baller, sağlık sonuçları ve eğitim açısından cinsiyet farkının neredeyse kapandığını söylüyor. Ancak ekonomik katılım ve siyasi temsil konusunda büyük boşluklar var.
Baller, “Eğitim sonuçları ile kadınların daha sonra işgücü piyasasındaki durumu arasında bir uçurum var gibi görünüyor. Kadınlar, büyük ölçüde erkeklerle aynı eğitim seviyesine ulaştı ancak bu durum onların işe erişimlerini etkilemiyor gibi görünüyor.” diyor.
Liderlikteki cinsiyet farkının sayısız nedeni var; bunların arasında uygun fiyatlı çocuk bakımının olmayışı, “annelik” ve doğrudan ayrımcılık var. Kadınların perpormans puanları çoğu zaman erkekleri aşsa da potansiyel açısından daha düşük puanlar alma olasılıkları daha yüksek. Kadınlar da kendi yeteneklerinden şüphe etme eğiliminde.
Baller, “Ortalama olarak giriş seviyesi pozisyonlarda yaklaşık %46 kadın var, ancak üst düzey pozisyonlarda bu oran %25’e düşüyor” diyor.
‘Kırık basamağın’ üzerinden adım atmak
Kadın liderleri geliştirmeye yönelik girişimler birçok isimle anılıyor – bazen ‘yetenek hızlandırıcılar’ veya ‘liderlik geliştirme programları’ olarak adlandırılıyor – ancak amaç aynı: Kadınları liderlik pozisyonlarına teşvik etmek ve onları orada tutmak.
Bu programlar başarılı olursa, faydalar çok olacağı belirtiliyor. Birincisi, cinsiyet çeşitliliğine sahip liderlik ekiplerine sahip şirketlerin daha karlı olduğunu gösteren kanıtlara dikkat çekiliyor.
Ancak eğitim tek başına kadınları liderlikte desteklemez ve tutmaz. WEF’ten Baller, “Bu programlar, organizasyondaki daha büyük sistemik değişikliklere dahil edildiklerinde en etkili ve etkili olur” diyor.
