KıbrısManşetSiyasetSporToplum

Issız Ada(m)

Endüstrileşen futbol da sevgi yavaş yavaş tükenmeye başladı. Araplar ellerindeki fazla yağı bir yerlerine sürüyorlar ya, fazla petrolle de benzerini yapacaklar diye düşünüyoruz

Biraz bilim, biraz da film vaziyetleri olacak galiba bu yazımız da. Hani şu en çok izlenenler arasında olan “Issız Adam” adlı  film vardı ya, bizimkisi de o hesap. KKTC için Mersin Gümrüğü Kitapçığı’nda ‘Toprağı bilinmeyen ülke’ olarak  sınıflanmışız. Issız Ada(m) oldu yarım adamız yıllarca ki tek farkımız filmdeki aktör uçana kaçana uçuyordu, biz’se uçana kaçana verdik gönlümüzü(!) bir Akdeniz’de bir ada olarak. İlgili filmdeki hain kıvırcık o hanım kızımız “Ada” adlı kızı şutlamıştı. Ada da ona; “Donmak üzeresin ama uyku tatlı geliyor” demişti. İşte, bizim sporumuz da aynen donmak üz’re, mâlum her yaz mevsimi cayır cayır yansa da.

Bizim sporu çoktan geçtik! Ya endüstriyel spora veya futbola ne demeli! Futbol artık bildiğimiz futbol olmaktan gittikçe uzaklaşıyor. Arapların milyarca Euro harcadığı City, PSG, ve yeni United filân dünya sıralamasında en önde. Futbol amaç olsa çok şey farkeder ama sanırız araç olmuş ‘bir oyundan fazlası’. Bu yüzden futbolcu alacaklarının sınırı yoktu bir zamanlar taa ki UEFA da NBA modeli üzerinde çalışana dek.

Endüstrileşen futbol da sevgi yavaş yavaş tükenmeye başladı. Araplar ellerindeki fazla yağı bir yerlerine sürüyorlar ya, fazla petrolle de benzerini yapacaklar diye düşünüyoruz. Dubai Emiri Şeyh Mansur bir Arap atına 330 bin Euro verebiliyor. Gerçi Birleşik Arap Emirlikleri Kraliyet Ailesi’nin (Abu Dabi) geçmişte 210 milyon Pound ödeyerek satın aldığı Manchester City için gelecek yıl 150 milyon Euroluk bir transfer bütçesi ayırmış. Garibim bizim futbolcular da aylık 3 bin TL’ye futbol oynasın.

Neyse, Avrupa transferlerindeki bu yüksek ücretler UEFA’yı harekete geçirdi. Avrupa’nın önde gelen kulüpleri, Amerika Ulusal Basketbol Ligi NBA’de olduğu gibi transfer harcamalarının sınırlandırılmasını öngören bir sistem üzerinde görüşme ve çalışmalar başladı. Bu modele mâlum Salary Cap deniyor. UEFA bu konuda radikal önlemler almaya hazırlanıyor ama sporla kara para aklayanlar buna izin verecek mi? Sanırım müşterek payda da buluşacaklar. Manchester United, Real Madrid, Barça, Paris ve Bayern gibi kulüplerin üye olduğu birlik, transfer harcamalarının sınırlandırılması için UEFA ile ön görüşmelere başladılar. UEFA kulüplerin yapacağı transferler için; “Kombine bilet, forma satışları, müşterek bahis gelirleri, sponsorluk anlaşmaları ve televizyon yayınlarından elde edilecek gelirin en fazla % 51’inin transferde kullanılmasını” istiyor. Bu durumda, milyarder patronlara sahip takımlar astronomik transfer tekliflerinde bulunamayacakları ümit ediliyor. Sizce küresel futbol mafyası bu projeye izin verir mi? Buna karşın yeni stat yapımı ya da sporcu kaynağı gibi alanlarda takımlara herhangi bir harcama sınırı getirilmeyecek.

Ya bizde durum ne? Kurumsallaşma olmayınca neyin geliri da neyin gider kalemi! Futbol dünyasında da arz ve talep ilişkisi vardır. Futbolcu talep eder ve kulüp de talep edileni öderse, o ürünün yani futbolcunun değeri o rakam olur. Sonuçta da yine klasik ‘donmak üzereyiz ama uyku tatlı geliyor’ vaziyetleri yan yan, tıpkı Issız Ada(m) gibi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu