KKTC’nin sınırlı ihracat potansiyelini; katma değerin en yüksek olduğu alanlara yönlendirmesinin önemi vurgulandı
REKABET RAPORU AÇIKLANDI… Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından bu yıl 13’üncüsü hazırlanan Rekabet Edebilirlik Raporu, dün Ticaret Odası’nda düzenlenen “Kuzey Kıbrıs Rekabet Edebilirlik Forumu”nda kamuoyu ile paylaşıldı. Raporun ve forumun bu yılki ana teması “KKTC Tarım Sektörünün Dış Pazar Rekabet Gücü ve İhracat Fırsatları” olarak belirlendi. Prof. Dr. Mustafa Besim, Doç. Dr. Kamil Sertoğlu, Yrd. Doç. Dr. Yenal Süreç rapor hakkında sunum gerçekleştirdi. Akademisyenlerin sunumu ve raporun yönetici özeti, dünyada ve Kuzey Kıbrıs’ta ekonomik durum, dönüşüme hazırlık ve KKTC tarım sektörünün dış pazar rekabet gücü ve ihracat fırsatları başlıklarından oluştu.
RAPORUN DİKKAT ÇEKİCİ NOKTALARI
* Kamu maliyesindeki yapısal sorunlardan oluşan bütçe açıklarının karşılanması için fonlarda yapılan artışlar ve bahsedilen diğer sorunlar, Mayıs 2022’de yıllık enflasyonu %98.2’ye çıkardı.
* Yaşanan pandemiye karşı hükümetlerin etkin, tutarlı ve sonuç alıcı kararlar alamamış olması krizin derinleşmesine ayrıca neden oldu.
* Hükümetlerin reformları hayata geçirememesinden dolayı Türkiye’den sağlanacak mali desteğin sağlanamaması maliyede sıkıntı yarattı.
* Hükümet, Maliyenin asgari yükümlülüklerini yerine getirmek için iç borçlanmayı artırdı ve fon gibi dolaylı vergilerde artışlara başvurdu.
* Tarım sektörü bugün gelinen aşamada tüm dünyada daha da önem kazandı.
* Gıda kıtlığı, arz zincirindeki kırılmaya ve iklim değişikliğine bağlı yaşanan aşırı fiyatlar tarımsal üretimin bölgesel ve küresel sorunlara karşı hassas hale geldiğini gösterdi.
* Kuzey Kıbrıs’ın sınırlı ihracat potansiyelinin ana damarını teşkil eden tarımsal ürünler için Türkiye’den gelen suyla birlikte yeni bir sayfa açıldı.
* Tarımda hem yeni stratejilere hem de gelecek olan suyu yüksek katma değerli ve tarım sektörünün sahip olduğu avantajları realize edecek yeni alanlarda kullanmak gerekiyor.
* Ülkeye yakın ihracat pazarları da düşünüldüğünde bu alanların başında niş ürünler ve organik pazar geliyor. Taze meyve-sebze alanında ihracat potansiyeli daha yüksek.
* AB ve İngiltere gibi gelir düzeyi yüksek olan pazarlara erişimi sağlayacak politikalar ortaya konmalı.
* Türkiye’den gelen suyu mevcut ürün deseninde kullanmaya devam etmek, dış ticarette fırsatları göz ardı etmektir.
* İlgili bakanlık tür değişimini politikalarının önüne koymalı ve ülkenin üretim faktörlerini en üst düzeyde kazanç sağlanacak alanların üretimine yönlendirmeli.
* Rusya-Ukrayna savaşı ve buna bağlı arz şokları küresel tarım pazarının işleyişini bozdu. Temel tarımsal ürünler ile girdilerde belirsizlik hâkim. Bu da sektördeki oyuncuların risk algısını aşırı artırdı.
* Dünya tarım piyasalarında büyük fiyat artışları görülürken, günümüz dünyası büyük bir gıda krizi ile karşı karşıya.
* Tüm bu gelişmelerin ise çok büyük ekonomik, sosyal ve insani etkileri olacağı aşikârdır. Bu süreçte yaşayacağımız hasarın boyutunu da ülke ekonomisine yön veren hükümetler belirleyecek.
