KıbrısManşetSiyaset

Kabak kesenler!

Şu gerçek de asla unutulmamalıdır; inandıklarınızı eleştirmek yerine size saldıran kabakçılar aslında söylediklerinizin doğru olduğunun da bir tür ispatıdır!

Allah rahmet eylesin, sevgili Yücel Salih, Kıbrıs konusunda hava kesen herkes için, “Pi Peristerona ile Peristerona arasının kaç mil olduğunu bilmeyen, bu konuda konuşmasın” derdi…

Konuşan olursa da aynı cümleyi sorup, iki köy arasındaki farkı bilip bilmediğini sorardı!

Ardından da gülerdi!

Bırakın Peristerona ile Pi Peristerona arasındaki farkı mil olarak bilip bilmemeyi; şu anda hava kesenlerin çoğu; “mil diye bir ölçü biriminden haberdar olmayıp”; “Peristerona” diye bir köye hayatında gitmeyip, “Pi” veya “Piyi Peristerona”nın da Alaniçi olduğundan haberdar değil!

-*-*-

Peristerona, Lefkoşa – Trodos veya Lefkoşa – Omorfo yolunda, karma bir köydü…

Piyi Peristerona ya da Pi Persiterona ise Geçitkale Havaalanı yanında, şu andaki Alaniçi!

Pi Peristerona’da eskiden çok önemli bir hayvan pazarı kurulurmuş!

Ve bu köyde 1958’e kadar Türkler de yaşamış!

1974 sonrası tamamen bize kalmış köy!

-*-*-

Bilmeyenler bilsin, Derviş Ali Kavazoğlu bu köylüdür!

Derviş Ali Kavazoğlu kimdir?

-*-*-

Her şeyi bıraktım, hatta Kavazoğlu’nun kim olduğu sorusunu da es geçtim; Kavazoğlu’nun verdiği mücadeleyi “doğru” bir şekilde öğrenememiş olanlar, haliyle şu anda veya hayatının her hangi bir döneminde, Kıbrıs konusuyla ilgili olarak sadece kabak kesebilir!

-*-*-

Ne yapar kabak kesenler?

Mesela Kıbrıs konusuyla ilgili bir şey yazdığınız zaman; sizin yazdığınıza karşı bir yazı yazmaz!

Yazamaz!

Ne yapar?

Size saldırır!

Anında yalanlar uydurur!

-*-*-

Rumcu der!

Hain der!

Bunlar para alıyor der!

-*-*-

Bilmeyenler yanında, bir de bilip de aynı şekilde saldıranlar vardır!

Onlar da iki türdür; birincisi dönekler, ikincisi bu işten parasını kazananlar!

Dönek, döndüğünü ispat için saldırır; para kazanan ise aldığı parayı hak etsin diye!

-*-*-

Peki mesela gerçekten sizin inandıklarınızın karşıtı olan şeylere inanan birileri olamaz mı?

Onlar, asla size saldırmaz!

Dürüstçe inandıklarını yazarlar!

Ne yazık ki sayıları azdır bunların!

-*-*-

Ve şu gerçek de asla unutulmamalıdır; inandıklarınızı eleştirmek yerine size saldıran kabakçılar aslında söylediklerinizin doğru olduğunun da bir tür ispatıdır!

-*-*-

Son günlerde, beğenmedikleri her görüşü eleştirmek yerine, o görüşü savunanlara inanılmayacak ve aslında pek de alışılmadık şekilde saldıranlar var!

Kim oldukları az çok biliniyor!

Hem bilgisizdirler!

Kıbrıs’ın geçmişinden haberleri yoktur!

Derviş Ali Kavazoğlu’nu geçin, Rauf Raif Denktaş’ı bile bilmezler!

Dr. Küçük’ten haberleri dahi yoktur!

Kara para peşindedirler!

Ve hepsinden önemlisi, bu ülkeyi inanılmaz derece kirletmektedirler!

Ne mi yapmak lazım?

İşte birlik olunacaksa, şimdi olunması lazım!

-*-*-

“Sana saldırdıkları içim yazıyorsun” diyenler olabilir!

Asla!

Çünkü bana saldırmaları yaptığım iş gereği, “işime gelir”…

Neden mi?

Okumayacak olan da okur; izlemeyecek olan da izler!

Ama benim üstümden, vurmak istedikleri aslında başka kişilerdir ki en çok üzüldüğüm veya tek üzüldüğüm budur!

İyi hafta sonları dilerim!

-*-*-

Ve bir kez daha yazmak isterim; aşılanma konusunda da aynı şeyi söylemiştim…

Gazeteciler Birliği ve Basın Sen’e, her konuda ve her zaman üyelerine sahip çıktıkları için teşekkür ederim…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu