“Çocuk da yaparım, kariyer de” diyen kadınlar giderek azalmakta. Nasıl olmasın ki? Hemcinsleri de artık onun rakibi. Tahsil görüp kendi sektöründe bir erkekten daha vahşi, yırtıcı ve kırıcı rekâbeti hobi olarak algılayan birçok kadın çalışan var. “Rekâbet, en önde gelen hobimdir” yazılı birçok kadın ofisi var artık. Yazmasa da zaten o havayı daha ofise girken hissedersiniz. Ülkemizde de durum aynı vaziyette.
Ya gençlerimize ne demeli? Daha çocuk yaştaki kızlar maşallah bolcana makyaj ve tırnak işleri yanısıra botoks, dolgu, lipo, burun düzeltme, lazer epilasyon vaya silikon işleri peşindeler. Bu durum erkekler nezdinde pirim yapıyor mu? E tabiî ki de etki yapıyor. Ya şimdi? Bu şiddet azaldı sanırım. Artık metroseksüel (göreceli olarak abartılı bakımlı) erkekler, retroseksüel (maço) erkeklere nazaran giderek artmakta.
Erkekler artık göbeği eritmek için tonlarca para harcıyor. Bıyıklar kesilir, kaşlar düzeltilir, üzerine de lazer epilasyon, manikür, pedikür, ağda ve diğer bakım kremlerini kullanan kullanana. Saç ekimi, liposuction, diş beyazlatma durumları, özel terzi kıyafetleri ve bilimum estetik cerrahi müdahaleler günden güne de artmakta yurdumda.
Bizim ülkemiz daha bu çağdayken, elin oğlu tekrardan retroseksüelliğe dönüyormuş diyor Maria Salzman; 45 yaşında bekar ve çocuksuz bir kadın. Dünyanın en büyük reklam ajanslarında strateji şefi olarak çalışan bir trend canavarı. Salzman’a göre; “Damak müthiş zevki olan, iyi puro ve şaraptan anlayan, cüzdanı kabarık, bakışları ve duruşuyla maço görünümlü, argoyu az da olsa kullanan özetle kodu mu oturtturan erkek modeli makbûl” diyor yazısında. E nasıl olmasın ki bu vahşi kapital düzende! Kadınların en önemli istek sıralamasına da fit görünümlü slimfit bir erkek koymuş.
Bu işleri kafasına takan dostlar acilen bir diyetisyen ve spor merkezine başvursun. Aslolan sağlıktır ama estetik de görüldüğü üzere pirim yapıyor. Retrolar, metrolara karşıdura mücadeleye devam edilsin ama ikisi arasında kesişen ortak paydada fit bir görüntü var. E hade egzersize a dostlar. Haa, ‘Kadın ne söyler, erkek ne anlar’ mı? Onu da Allah bilir. Boşuna kasmayın. Ne de olsa kılıbıklık öldü; Yaşasın maçoluk.
