GenelKıbrısManşet

Kapişari

Üretmeden tüketmeye yönlendirilen ve de bu durumu yürekten seven bir toplumduk bir zamanlar...

 

1571’de bitmeyen fetih, 1878’de İngiliz’e kiralandı. 1923’te ferâgat” dendi ve 1960
öncesi “Kıbrıs sorunumuz yoktur” filân dedi Millî Arşiv. 1974’te Sam Amca’nın “Müdahale
et” emri ve günümüz ‘74 Düzeni’ ile ilgili 1983 kaosu. E bir’hayli eşdeğer çalıntı mal “Bir çakıl
taşı bile vermeyiz ve de çözümsüzlük çözümdür” mavalı, Maraş, Taşınmaz Mal
Komisyonu, Yeşil Hat Tüzüğü, “Avrupa göründü”, Avrupa Birliği Parlementosu,
kurultaylar, seçimler sahte diplomalar, ilaç reçeteleri filân derken, Kapişarizm ve Torpilizm
Modeli, biraz da sandık sonucuna müdahale çerçevesinde bir’çok maraz ortamı ve de gabağı
yedik ey âhâli olarak.
Başkasının malını, başkasına satarak bir grup zengin yarattık ama artık Yüksek
Sadakat’ın da seslendirdiği gibi “Kara göründü”. Üretmeden tüketmeye yönlendirilen ve de bu
durumu yürekten seven bir toplumduk bir zamanlar. Ama ‘sürer durum (statüko)’ artık
süremeyen durum hâlini aldı ve de en azından servis üretimi dahilinde kımıldanmaya başladık.
E hâl böyle olunca da Vietnam veya Srilanka cinsinden en azından hiç yoktan karın
tokluğuna çalışan yeni bir nesil yaratıldı ve de kınası da, helvası da yakıldı. Günümüz finansal
darboğazdan sporumuzda nasibini tabiî ki alacaktı ama bu kadarı da fazla!
Futbolcu merkezli bir Transfer Talimatı yok artık. Eski talimata biraz iyileştirme
yapılarak devreye sokulmalı mı? Eskiye dönüş mükemmel olur mu? E yine tabiî ki de! Mali
genel kurullarını ‘Beş dakikada Beşiktaş’ yaparak aklayan kulüpler artık istedikleri gibi
futbolcular üzerinde de at oynatabilecekler mi? Şimdilik durum bu vaziyette.
Federasyon arkasındaki ekşi ağacının altında ‘koyun pazarlığı’ yaparak abilerin pasta
yediği, kardeşlerin ise ekmek bulamadığı bir takım organizasyonu yine/yeni ve de yeniden mi?
Futbolcular Derneği çerçevesinde adam akıllı bir takımdaşlık yaratmazlarsa suistimal eden çok
olacaktır.
Mâlum, futbolcu arkadaşlar derneklerine bu güne kadar hiç sahip çıkmamışlardı!
Karıncalar bile kendi derneklerini hiç bu kadar boşlamamıştı! Kuyruğuna basılan bir futbocu
“ciyak ciyak” bağırırken onu şu anda kim dinliyor? Hiç kimse. Hakkını kim koruyacak? E gene
hiç kimse! E durum böyle olunca da ilgili topçu bebeden performans beklememiz mümkün mü?
Mümkün değil. “E napacayık*” diye soranlara hemen söyleyelim. Bir defa Sözleşmeli Sistem
demek Profesyonel Sistem demek değildir. Profesyonel Sistem’e geçmek için 40 fırın’ı geçtik,

daha yeryüzünde o kadar ekmek üreten fırın yok. Haa, bi’yerden başlanmalı mı? E tabiî ki de!
Federasyon önü dua okumalar, forma bırakmalar Allah kabul etsin ama primer konu bu.
Futbolcular Derneğimiz göreve. Aksinde koyun pazarlığı ki Kapişari cinsinden
“Satttıımmmmm”.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu