ÖZEL HABER
Trafikteki rekor can kayıpları yetersiz altyapıyı sorgulatırken, ilgili makamların sessizliği dikkatlerden kaçmıyor
Aydınlatması, kaldırımı, çizgisi, levhası ve güvenli yaya geçidi olmayan yollar can yakmaya devam ediyor ama yetkililerin gündemi başka
BÜYÜK TEPKİ VAR
Ölümlü trafik kazalarındaki artış vatandaşlar arasında hem üzüntüye hem tepkiye yol açtı. Bir yılda 8’i yaya olmak üzere 50 kişinin trafikte kaybedilmesi ile ülkedeki trafik altyapısının yetersizliği arasındaki yakın ilişkiye işaret eden yurttaşlar, yetkililerin ilgisizliğinden şikayetçi. Alayköy’ün sevilen simalarından Hüseyin Ulu’nun aydınlatması olmayan yolda vahim bir şekilde hayatını kaybetmesinin ardından tepkiler daha da arttı. GIYNIK Gazetesinin “Trafikte Kimse Güvende Değil” başlıklı manşet haberi üzerine görüşlerini paylaşan vatandaşlar, özellikle aydınlatma sorununa dikkat çekti.
“KARANLIKLAR ÜLKESİ”
Görüşlerini açıklayan vatandaşlardan Nafiya Betmezoğlu “Karanlıklar ülkesi olduk; yazıklar olsun” derken, Yeliz Arif “Kimse güvende değil, kimse” ifadesini kullandı. Orhan Olgun, tepkisini “Lamba yok sokaklarda, lamba!” sözleriyle dile getirirken Mehmet Ege şunları ifade etti: “Kaldırım yok, aydınlatma yok, insanların evinden güvenle çıkıp yürüyebilecekleri yollar yok. Bu insanların vefatına trafik değil hükümetin ihmalleri neden olmuştur.” Hüseyin Taco Özer ise yaya geçitlerinde hayatlarını kaybedenlerin yanı sıra çok sayıda kişinin de yaralandığını anımsattı ve sorunun görünenden büyük olduğunu vurguladı.
BAKANLIK YİNE SESSİZ
Sürücülerin sadece kendi farlarına güvenerek hareket ettiğini, yayalar ve bisikletliler içinse durumun çok daha korkutucu olduğunu vurgulayan vatandaşlar, yolların özellikle geceleyin tekinsiz hale geldiğine işaret ediyor. EL-SEN, Gönyeli’de ölümlü kazanın olduğu bölgenin aydınlatılması için aylar önce yaptıkları “lambaları alın, biz takarız” yönündeki çağrıya yanıt bile verilmediğini anımsattı. Yollardaki sorunlarla ilgili asıl sorumlu makam olan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığının sessizliğini koruması ve hiçbir bakanlık yetkilisinin son kazadan sonra da bundan öncekilerde olduğu gibi beyanat vermemesi ise dikkatlerden kaçmadı.
