Suriye’den yakıt sızıntısı olmuş.
Muhteşem Karpaz tehdit altında.
Türkiye Başkan yardımcısı teyakkuzda.
Başbakan bile kriz masası kurmuş, düşünün yani.
Çevresel bir felaketin ayak sesleri.
Tufan Erhürman işi gücü bırakmış bağırıyor.
Bu bir çevre felaketi diye habire uyarıyor, konuya parmak basıyor.
Turizm ve Çevre Bakanı yırtınıyor.
Herkes birşeyler yapma derdinde.
Bu bela bizi mahvetmesin derdinde.
Bu arada KKTC Cumhurbaşkanı ne yapıyor?
Bilmem.
Bakayım dedim napmış benim Cumhurbaşkanım?
Bakmaz olaydım.
Görmez olaydım.
*******
Sızıntı haberlerinin olduğu gün buyurmuş Cumhurbaşkanı.
Fuat Oktay ile görüşmüş ve Büyükelçilik devredeymiş.
Dediği lafa bakınız lütfen.
Sonra eklemiş:
Gelişmeleri yakından takip ediyormuş.
Bakar mısınız?
Bir çevre felaketi yaşanabilir.
Ve benim Cumhurbaşkanım ne diyor.
E başka Sayın Cumhurbaşkanı?
Başka ne yaptınız?
Hiççççç!!!!!
Yetmez mi Türkiye ile konuşmak.
Yetmez mi Büyükelçiliğin devrede olması.
Ahh güzel ülkem ahhh.
Bugünleri de gördün ya.
******
Mesela Eroğlu Cumhurbaşkanı olsaydı ne yapardı?
Önce kriz masasını toplardı.
Sonra olay yerine giderdi.
Sonra da dakika başı teyakkuzda olurdu.
Mesela Akıncı olsaydı ne yapardı.
Bildiğim Akıncı bürokratlarını canından bezdirirdi.
Dakika başı dünyaya ulaşmaya çalışırdı.
Ne Türkiye, ne Rum, ne AB bırakırdı.
Ersin Tatar ne yapmış?
Fuat Oktay ile konuşmuş.
Sonra da Büyükelçilik devrede demiş.
Sonra ne yapmış biliyor musunuz?
KKTC Atıcılık Federasyonu’nu kabul etmiş.
Beşi bir yerde gibi dizilip fotolar çektirmiş.
Olay işte bu kadar.
