KıbrısManşetSpor

Katar

Önce Barça’nın göğsüne yıllık 33 milyon Euro ile Qatar Foundation’u çakmışlar. Arkasına da Michael Jordan promosyonlu olarak Fransa’nın dünya çapındaki futbol kulübü Paris Saint Germain’in (PSG) sahibi olmuşlar

2022 FIFA Dünya Kupası, Asya’da düzenlenecek olan 22’nci Dünya Kupasıydı. 2 Aralık 2010’da yapılan oylama sonucunda, FIFA tarafından açıklanan ev sahibi ülke Katar oldu mâlum. Bu, Katar’ın ev sahipliği yaptığı ilk Dünya Kupası olacak. Katar Futbol Federasyonu tarafından organize edilecek olan turnuva, Orta Doğu’da da düzenlenen ilk turnuvaydı.

Neyse, filmi başa saralım; 1’nci Dünya Savaşı’ndan önce Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı biri olan Katar Emiri’nin İngilizlere karşı Osmanlılar ile işbirliği politikaları ve Katar Devleti’nin doğuşunda İstanbul’da alınan kararların etkili olduğuna dikkat çekiyor. Bu yaklaşıma göre Türkiye’nin Katar ile tarihi derinlikte yatan bir geçmişi var. Tevekkeli Erdoğan ile Emir Temim bin Hamed es-Sani her koşulda mezhep olarak da can ciğer kuzu sarması.

Bağımsızlık sonrası gaz kaynaklarından elde ettiği gelir Katar halkını çok zenginleştirdi. Bugün nüfusu itibariyle İstanbul’un bir ilçesi kadar olan Katar GSYİH’de dünya lideri olmuş, spora yatırımlarıyla dikkat çekmeye başlamış ve 2022 FIFA Dünya Kupası finalleri için ev sahipliğini kapmış bir ülke.

E başka? Önce Barça’nın göğsüne yıllık 33 milyon Euro ile Qatar Foundation’u çakmışlar. Arkasına da Michael Jordan promosyonlu olarak Fransa’nın dünya çapındaki futbol kulübü Paris Saint Germain’in (PSG) sahibi olmuşlar.

Katarlılar ve Suudiler son yıllarda ABD ve Avrupa’dan başka Türkiye’de de yatırım yarışı içindeler. Suudi yatırımcılar, Türkiye’deki emlak yatırımlarında bütçe olarak birinci sırada geliyor. Suudi Arabistan’da yapılan bazı anketler, Suudilerin Türkiye’de dört şehri (İstanbul, Bursa, Yalova ve Trabzon) çok sevdiğini ancak diğer şehirlere pek âlâka göstermediğini ortaya koyuyor. Son yıllarda bu şehirlerde Suudi turistlerin ve emlak yatırımcılarının şehir piyasasına katkı sağladıkları gibi ülke ekonomisine kaynak sağladıkları da mâlum.

Suudi turistler Trabzon’a akın ederken 7,5 milyon Euro’ya Katar Merkez Bankası (QNB – Qatar National Bank) Trabzonspor’a sponsor oldu. Spor ekonomisti Tuğrul Akşar bir yazısında “Katarlıların bir sonraki adımda bu kulübü almaları daha iyi işlere yol açabilir. Böylece bazı yıldız futbolcular Doha’ya gitmek yerine Trabzon’a geldiler. Aynı sermayenin diğer şehirlerimizde futbol ve turizm yatırımları yapması teşvik edilebilir. Bir misâl olarak Konyaspor’u Kuveytliler, Bursaspor’u Suudiler satın alırsa Türkiye’de futbola yeni bir rekabet rengi ve kalite geleceği gibi bu şehirlere yeni yatırım kaynakları akacaktır” demiş. Hocayla hemfikiriz. Arkasına da bir demecinde şunu çakmış; “Futbol petrol ile çalışmıyor ama Avrupa’da ‘bacasız sanayi’yi petrol parasıyla bütünleştiren ülkeler kazançlı çıkıyor. Anadolu kulüplerinin İstanbul şirketlerine figüran olduğu bir futbol ligi, Türkiye’de ne ekonomiye ne de eğlenceye katkı sağlıyor. Bu gerçeklerden yola çıkarak bazı şehirlerimizi futbol üzerinden yabancı sermayeye açma vakti gelmemiş midir?” diye de konuyu soruyla bağlıyor. Ne deylim? Zenginin parası varsa, züğürdün de çenesi vardır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu