DünyaManşet

Kayıp Malezya yolcu uçağının ölüm rotası! Pilotun planı şoke etti…

Son dakika haberlere göre, yıllarca MH370 gizemini araştırdı, 239 yolcusuyla Hint Okyanusu'nda parçalanan uçağın pilotu tarafından bilinçli bir şekilde rotadan çıkarıldığını belirledi. Birçok kez zikzak çizen ve radarların çalışmadığı saatler kollayan pilot, dikkatli bir şekilde ölüm rotasını planladı. İşte son dakika ayrıntılar...

Son dakika haberlere göre, yıllarca MH370 gizemini araştırdı, 239 yolcusuyla Hint Okyanusu’nda parçalanan uçağın pilotu tarafından bilinçli bir şekilde rotadan çıkarıldığını belirledi. Birçok kez zikzak çizen ve radarların çalışmadığı saatler kollayan pilot, dikkatli bir şekilde ölüm rotasını planladı. İşte son dakika ayrıntılar…

Yolcu uçağı 227 yolcusu ve 12 mürettebatıyla havalandı. İçerisinde 14 farklı ülkenin vatandaşı olan Boeing 777 tipi uçak, yaklaşık 40 dakika sonra radardan kayboldu.

8 Mart 2014’te Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’dan Çin’in başkenti Pekin’e gitmek üzere havalanan uçaktan, bir daha hiç kimse haber alamadı.

Hint Okyanusu’nun birçok kıyısında onlarca enkaz parçası bulundu ancak MH370 sefer sayılı uçağın gizemi uluslararası çabalara rağmen bir türlü çözülemedi.

Yaklaşık dört yıl boyunca Hint Okyanusu’nun neredeyse her noktası tarandı, 2018 yılında yayınlanan 450 sayfalık resmi rapor ise gizemin daha da büyümesine yol açtı.

Uçağın parçalanmış olabileceği ihtimali üzerinde duran uzmanlar, ancak aracın uçuş sırasında mı yoksa okyanus sularına çarparak mı parçalandığı konusunda kesin bir şey söyleyemedi.

Raporda uçağın neden gece yarısı aniden rota değiştirdiği ve saatlerce yeni rotasında yol aldığına dair mantıklı bir bilgi de yoktu. Sadece kanıt bulunmadığından bütün ihtimallerin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi.

Bu ihtimaller arasında uçağa dışarıdan müdahalede bulunulmuş olabileceği de yer aldı. Uçağın kaybolmasından yaklaşık sekiz yıl sonra yayınlanan bir kitap ise, uçağın lazer silahıyla vurulduğu yazılınca ortalık karıştı.

PİLOT BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE ROTADAN SAPTI

2021’in başında yayınlanan kitap gizemi daha artırırken, bu kez bir uzay mühendisi olan Richard Godfrey yıllar süren araştırmasının sonunda MH370’nin pilotu Zahari Ahmet Şah’ın uçağın rotasını bilinçli bir şekilde değiştirdiğini söyledi.

MH370’in beklenmedik bir U dönüşü yaptığını ve Malakka Boğazı’nın üzerindeyken askeri radarlarda son kez göründüğünü aktaran Godfrey, elde edilen sinyallere dikkat çekiyor.

Uzman Godfrey’e göre, zayıf sinyalleri raporlayan global WSPR sistemi sayesinde kayıp uçağın son anları haritalandırılabilir. Kayıp uçağın pilotu Şah havacılık yönetiminin izin vermediği resmi olmayan bir rotayı tercih etti, radarlardan kaçınmak için de bir dizi dönüş gerçekleştirdi.

Uzay mühendisi Godfrey’e göre, MH370’in pilotu çok sayıda dönüşün yanı sıra hız değişikliğine de gitti, Hint Okyanusu üzerindeyken sekiz ayrı tuzak telinden geçti. Ayrıca radar sistemlerinin çalışmadığı saatlerden haberdardı ve yön değişikliklerini buna göre yaptı.

Pilot Şah’ın rotayı dikkatli bir şekilde planladığını bildiren Godfrey’in raporunda dikkat çeken bir başka nokta ise, WSPR verilerinin kokpitte kaydedilen seslerle eşleştirilmesi halinde uçağın tam konumunun bulunabileceği oldu.

Araştırmacı gazeteci Florence de Changy, ‘The Disappearing Act’ isimli kitabında uçağın Vietnam yakınlarındaki gizli bir operasyonda vurularak düşürüldüğünü yazdı.

Ödüllü Fransız gazeteci Florence de Changy’nin kitabındaki en çarpıcı detay ise, MH370 sefer sayılı yolcu uçağının yeni bir lazer silahıyla vurulduğu iddiası.

Uçağın kaybolduğu gün yeni bir lazer silah sisteminin test edildiğini belirten gazeteci, MH370’nin vurulmasının bir hata olabileceğini veya yanlış ellere gidecek özel kargonun durdurulması için hedef alındığını savundu.

Kitapta MH370’in pilotu Zahari Ahmed Şah’ın arkadaşı Peter Chong’un bir tanıklığına da yer verildi. Buna göre, kendisi de pilot olan Chong, trajediden günler sonra Tayland Körfezi’nin üstünde uçtu.

Chong’un ifadesine göre, uçuş sırasında kabin ekibinin uyarısıyla aşağı baktı, Tayland Körfezi’nde bir enkaz vardı ve ekipler hassas bir arama operasyonu yürütüyordu.

Havacılık tarihinin en büyük bilmecelerinden biri haline gelen MH370’in nasıl düştüğüne dair şimdiye kadar birçok senaryo gündeme getirildi.

Bunlar arasında, yakıtın tükenmesi, kaçırma, bir askeri uçak tarafından vurulma ve pilotun intihar etmesi de vardı. Uçağın kasten düşürülmesi, 238 kişinin öldürülmesi anlamına geliyor.

ABD’li uzmanlar tarafından ortaya atılan ‘intihar’ teorisi büyük ilgi toplamıştı. Ancak araştırmalardan pilotun psikolojik veya mali sıkıntısının olmadığı ortaya çıkmıştı.
2014: KUZEYE İNİŞ TEORİSİ

Yolculardan 153’ü Çin vatandaşı olan uçağın başına ne geldiği gizemini korurken, İngiliz The Guardian gazetesi iddiaları ve teorileri derledi. Olayın hemen ardından geliştirilen teoriye göre, uçak okyanusun güneyine değil Orta Asya’ya inmiş olabilir. Bu teori, sivil uçuş takibi sisteminden çıktıktan sonra askeri radarlar kullanılarak yapılan takibe dayanıyor.

Buna göre MH370 Kuala Lumpur’dan kuzeydoğudaki Pekin’e doğru uçarken 40 dakika sonra güneybatıya doğru yönünü değiştirdi. Bir süre sonra kuzeybatıya, Hindistan’a doğru döndü. Sonrasında askeri radarın alanından da çıktı. Ancak Inmarsat, kendi uydu verilerine dayanarak bu teoriyi çürüttü. 2015’te de Afrika kıyılarında uçağın bazı parçaları bulundu.

2015: AVUSTRALYA’NIN BATISINDA DÜŞTÜ İDDİASI

2015’te, MH370’e ait olduğu teyit edilen bazı parçalar, Afrika’nın doğu kıyılarında bulundu. Bunun üzerine uçağın Hint Okyanusu’nun güneyinde, Avustralya’nın batı kıyılarına yakın bir bölgede düşmüş olabileceği, bir sene içinde kalıntılarının okyanus akıntılarıyla Afrika kıyılarına ulaştığı teorisi ortaya atıldı. Uydu verilerine göre, uçak en son güneydoğuda görülmüştü ve Afrika kıyılarında düşmüş olması imkânsızdı.

Araştırmacılar, uçakta işlevsizlik, yangın ya da küçük bir kaza çıkmış olabileceğini, uçağın bu sebeple acil iniş yapabilmek için rotasını değiştirme ihtimalinin olduğunu söyledi. Bu teoriye göre uçakta oksijen kaybı yaşandı, hem yolcular hem pilotlar uçak inişe geçemeden bilinç kaybı yaşadı. Otomatik pilotla bir süre daha Hint Okyanusu üzerinde uçan uçak, yakıtı bittiğinde düştü. Malezya hükümeti ve Avustralya Ulaşım Güvenlik Bürosu (AUGB) resmi olarak bugün hâlâ bu oksijen kaybı teorisini kabul ediyor.

2016: KASITLI MI DÜŞÜRÜLDÜ?

2016’ya gelindiğinde Amerikalı araştırmacılar ve AUGB, uçağın pilotu Zaharie Ahmed Şah’ın evinde, kişisel bir uçuş simülatörü buldu. Pilotun evindeki simülatörle, Hint Okyanusu’nun güneyine doğru bir uçuş taslağı hazırlanmıştı. Bu, MH370’in kaybolduktan sonra döndüğü düşünülen rotaydı. Ancak AUGB, bunun Zaharie’nin uçağı bilerek düşürdüğü iddiasını kanıtlamayacağını söyledi ve planlı bir uçak düşürme teorisini reddetti.

Malezya hükümeti de Zaharie’nin uçak düşerken bilinç kaybı yaşadığı teorisine ve onun da kurbanlardan biri olduğu iddiasına bağlı kaldı. Bugüne kadar uçağın bilinçli olarak pilot tarafından düşürülmüş olabileceğine dair hiçbir kanıt bulunamadı.

2017: ‘ÖNCELİKLİ BÖLGEDE’ DÜŞTÜ

AUGB, 2017’de konu hakkındaki en geniş çaplı raporunu açıkladı. Avustralya hükümetine bağlı kurumun 2014’ten itibaren 120 bin kilometrekarelik alanda yaptığı incelemeler, iki farklı teorinin ortaya çıkmasına yol açtı. İlki, pilotun bilincini kaybetmiş olduğu teorisiyle aynıydı. Bu teoriyi destekleyen yeni bir kanıt da bulunmuştu: Uçak, yüksek ve artan bir hızla suya iniş yapmıştı, yani kimsenin kontrolü altında değildi.

İkinci teoriye göre, MH370, araştırma yapılan yerin hemen kuzeyinde, ‘öncelikli bölge’ adını verdikleri bir bölgede düştü. Bu öncelikli bölge araştırılmamıştı. Daha sonra devreye girecek araştırmacılara bu bölgenin araştırılması çağrısı yapılıyordu.

2018: ‘PİLOT BİLİNÇLİYDİ VE KONTROLLÜ İNİŞ YAPTI’

2018’de, ABD’li Ocean Infinity firması Avustralya’nın önerisiyle 25 bin kilometrekarelik “öncelikli bölgeyi” inceledi. Ancak hiçbir sonuç alınamadı. Öncelikli bölge teorisi, pilotun bilincini kaybettiği; uçağın o bölgede yakıtının bitip düştüğü bilgisine dayanıyordu.

Uçağın enkazı orada da bulunamayınca, yakıt biterken pilotun bilincinin açık olduğu ve uçağı kontrollü şekilde başka bir bölgede suya indirdiği iddiası ortaya atıldı. Çünkü kontrollü şekilde indirilen uçak, 200 kilometre daha gidebilir; araştırma bu sebeple sonuçsuz kalmış olabilirdi. Ancak AUGB bu iddiayı reddetti. Onlara göre, uçağın hızla ve kontrolsüz şekilde düştüğü daha önce kanıtlanmıştı.
2019: SONUCA HÂLÂ YAKLAŞILAMADI

5 yılın sonunda, toplam 200 bin kilometrekarelik bir alanda inceleme yapılmasına rağmen hala uçağa ne olduğuna dair bir kanıt bulunamadı. Malezya hükümeti, 2018’de açıkladığı ve hiçbir yeni kanıt ya da bilgi sunmayan raporunun, bilgi eksikliği sebebiyle “son rapor” olduğunu söylüyor.

Fransız polisine bağlı Hava Ulaşımı Jandarması, 2018’de uydu verilerinin nasıl elde edildiğine yönelik bir soruşturma başlattığını açıkladı. 2019’da ise Malezya Ulaştırma Bakanı Anthony Luke ancak iyi bir teklif gelirse araştırmaları yeniden başlatabileceğini söyledi. Bu açıklamanın ardından Ocean Infinity, araştırmaya yeniden başlamak istediğini açıkladı.

EN PAHALI ARAMA

Geride kalan yedi yılda kayıp MH370 uçağı Hint Okyanusu’nun birçok bölgesinde uluslararası ekipler tarafından arandı ve maliyeti 200 milyon doları aşan bu çabalardan hiçbir sonuç elde edilemedi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu