DünyaGenelKıbrısManşet

Kayıtlara göre Dünya’nın en sıcak ayı yaşanıyor!

Bilim insanları, Dünya’nın kayıtlara geçen en sıcak ayının şu an yaşandığını söylüyor. Washington Post’a konuşan uzmanlar sera gazı emisyonları devam ettiği sürece sıcaklıkların artmaya devam edeceğini belirtirken iklim değişikliğinin etkilerinin daha yeni görüldüğünü aktardılar.

Şu an Dünya’da yaşanan sadece rekor düzeyde sıcak bir iki gün, benzeri görülmemiş ısı dalgaları ya da anormal derecede sıcak okyanus suları değil: Tüm göstergeler, bu ayın kayıtlara geçen ve muhtemelen 100 bin yıldan daha uzun bir süredir yaşanan en sıcak ay olacağı yönünde. İklim bilimciler, bu ayın her gününün ortalama küresel yıllık sıcaklıklar açısından rekor kırdığını ve Temmuz ayındaki 17 günün, 40 yılı aşkın küresel gözlemlerde diğerlerinden daha sıcak olduğunu söyledi.

“Avrupa’nın yaşlı nüfusu için sıcaklık yeni Covid”
Ayın henüz üç haftası bile dolmadan, bilim insanlarının aylık küresel rekoru garantilediğine dair açıklamaları, son zamanlarda yaşanan aşırı hava olaylarına dair tartışmaları noktalamaya yarıyor. Arizona’dan Roma‘ya ve Çin‘e kadar rekor sıcaklıklar gözlemlendi. Kanada‘da eşi benzeri görülmemiş bir orman yangını sezonu devam ediyor. Daha sıcak havanın daha fazla nem tutmasından kaynaklanan seller Vermont, Kuzey Hindistan ve Güney Kore’yi harap etti.

“Etkilerini yeni yeni görmeye başlıyoruz”
Colorado Üniversitesi‘nde tarihsel sıcaklık verilerine odaklanan doktora sonrası araştırmacı Nathan Lenssen, “İklim değişikliğinin etkisini yeni yeni görmeye başlıyoruz. Altı aylık bir süre içinde bu kadar çok hava ve iklimde ekstrem belirtiler görmek oldukça dikkat çekici” ifadelerini kullandı. Resmi kayıtlar için henüz çok erken olsa da tüm ön veriler bu ayın dünya için bir dönüm noktası olduğuna işaret ediyor.

Evrim bizi bu felaketten kurtaramayacak
Berkeley Earth ve teknoloji şirketi Stripe‘ta iklim bilimci olarak çalışan Zeke Hausfather, Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’nin günlük olarak ölçtüğü ve Maine Üniversitesi’nin Climate Reanalyzer’ından paylaşılan grafiklerde sunulan verilerin, bu ayın başlarında yayınlanan Avrupa‘nın Copernicus İklim Değişikliği Servisi‘nden gelenler de dahil olmak üzere diğer analizler tarafından şimdiye kadar büyük ölçüde doğrulandığını söyledi.

“Rekor kıracağı neredeyse kesin”
Hausfather Washington Post‘a gönderdiği e-postada, “Temmuz ayının ilk yarısındaki aşırı küresel sıcaklıklar göz önüne alındığında, Temmuz ayının hem en sıcak Temmuz ayı hem de küresel sıcaklık kayıtlarının 1800’lerin ortalarında başlamasından bu yana mutlak anlamda en sıcak ay olarak rekor kıracağı neredeyse kesin” dedi.

Üç kıta birden kavruluyor
Kuzey Yarımküre‘de yaz mevsiminin zirvesi olan Temmuz ayı, Kuzey Yarımküre’nin Güney Yarımküre‘den daha fazla kara parçası içermesi ve karaların okyanuslardan daha hızlı ısınması nedeniyle herhangi bir yıl içinde gezegenin en sıcak ayı. Bu da Kuzey Yarımküre sıcaklıklarının gezegen ortalamaları üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğu anlamına geliyor.

Modern ısınmanın en az 2 bin yıldır görülmemiş olduğunu gösteren hokey sopası sıcaklık grafiğiyle tanınan Pennsylvania Üniversitesi iklim bilimcisi Michael Mann, ayın bu noktasında, son birkaç haftada gözlemlenen sıcaklığı dengelemek için ayın son günlerinde gerçekten yüksek bir soğuma gerekeceğini söyledi. Geçen ay gelişen El Niño iklim modelinin varlığı göz önüne alındığında böyle bir soğumanın gerçekleşmesi beklenmiyor. El Niño’nun, Pasifik Okyanusu‘nda depolanan sıcaklığın ekvator boyunca yüzeyde birikmesi, dünya çapında hava modellerinde değişikliklere yol açması ve atmosfere daha fazla ısı ve nem salması nedeniyle gezegenin sıcaklığını artırdığı biliniyor.

“Gezegeni çocuklarımız için hala kurtarabilir miyiz?”
Bu bahar ve yaz, okyanus sıcaklığı Pasifik ile sınırlı kalmadı. Kuzey Atlantik‘te de rekor sıcaklık gözlemlendi, Florida çevresinde banyo suyunu andıran sıcaklık ve Britanya Adaları çevresinde anormal derecede ılıman koşullar yaşandı. İklim bilimciler okyanus sıcaklığının, uzun süredir aşırı yaz sıcaklıklarına alışkın olan pek çok noktada bile, karada tarihi sıcak hava dalgalarının yaşanmasına neden olduğunu söylüyor.

“Ani sellerde artış”
Sıcaklıklar son günlerde Roma’da 42 dereceye ve Çin’de 52 dereceye ulaşırken, Arizona gece sıcaklıklarının 32 seviyelerinde ve gündüz sıcaklıklarının 43 derecenin üzerinde seyrettiği eşi benzeri görülmemiş bir seriyi sürdürüyor. Bilim insanlarının küresel ısınmanın daha olası hale getirdiğini söylediği ani seller de arttı. Amerika Birleşik Devletleri‘nde son 11 gün içinde, Ulusal Hava Durumu Servisi‘nin bu tür bir olay için yaptığı en vahim açıklama olan 11 ani sel acil durumu yaşandı. Bunlardan biri, tarihi yağış kayıtlarına göre yüzde 0,1 ihtimalle Kentucky’de şimdiye kadar gözlemlenen en fazla yağışı bıraktı. Güney Kore’deki sel felaketinde onlarca kişi, Hindistan’daki sel felaketinde ise 100’den fazla kişi hayatını kaybetti.

Bu tür ekstrem hava olaylarının en son 6 bin 500 yıl önce, günümüz dışında Dünya’nın yaklaşık 125 bin yıldır en sıcak olduğu dönemde mümkün olabileceği düşünülüyor. Bilim insanları o dönemde sıcaklıkların 1850-1900 yılları arasında olduğundan ortalama 0,2 santigrat derece ile 1 santigrat derece arasında daha sıcak olduğunu söylüyor.

Sınır aşılacak
Geçtiğimiz ay küresel sıcaklıklar sanayi öncesi döneme kıyasla ortalama 1,36 santigrat derece arttı. Bilim insanları ve yetkililer, ulusları ısınmanın sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üzerine çıkmasını önleyecek tedbirler almaya çağırdı ancak gezegen önümüzdeki yıllarda bu sınırı aşma yolunda ilerliyor. NASA Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gavin Schmidt, El Niño’nun güçlenmeye devam etmesi nedeniyle ısınma eğiliminin önümüzdeki yıl boyunca aşırı hava koşullarını körükleyebileceğini söyledi. Schmidt’e göre El Niño muhtemelen 2024’ün bu yıldan daha sıcak geçeceği anlamına gelecek ve bu da en yüksek ortalama küresel sıcaklıklar için bir rekor olabilir.

“Emisyonları bırakana kadar artmaya devam edecek”
Perşembe günü gazetecilerle yaptığı telekonferansta Schmidt, El Niño’nun hala gelişmekte olması nedeniyle son dönemdeki ısınma dalgası için fazla suçlanamayacağını söyledi. Schmidt, yükselen sıcaklıkların ve bunların hava üzerindeki etkinin çoğunlukla insanların sera gazı emisyonlarıyla ilgili olduğunu söyledi. Schmidt, “Biz bunu yapmayı bırakana kadar, sıcaklıklar yükselmeye devam edecek” dedi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu